American Siding... Herkesin ithal sandığı bu ürün aslında Türk markası. Bugün jenerik marka haline gelen ve 29 ülkede tescilli olan polimer dış cephe kaplaması American Siding’i 2001’den beri Gaziantepli Eruslu Grubu’na bağlı Eryap üretiyor.
American Siding... Herkesin ithal sandığı bu ürün aslında Türk markası. Bugün jenerik marka haline gelen ve 29 ülkede tescilli olan polimer dış cephe kaplaması American Siding’i 2001’den beri Gaziantepli Eruslu Grubu’na bağlı Eryap üretiyor. Markanın doğuş hikayesi ise ilginç. Eryap’ın CEO’su Emrullah Eruslu, Amerika’daki yapılarda gördükleri siding’i Türkiye’ye taşıyarak American Siding ismini verdiklerini belirterek “Yani ABD’den esinlendik. Ama asıl onlar bizden esinlenmiş. Çünkü Yale Üniversitesi kayıtlarına göre ABD’liler çiftliklerini Boğaz’daki yalılardan esinlenerek kaplamış. Bir nevi bize ait olan birşeyi geri getirdik” dedi. American Siding’in ardından son dönemlerde özellikle yalıtım sektöründe ciddi yatırımlar yaparak Bonuspan, Focus Membran, BonusMax, Focus Shingle, Wooler, Winer markalı yeni ürünler piyasaya sunan ve 3 ayrı fabrikada üretim yapan Eryap’ın CEO’su Eruslu ile Eryap’ı konuştuk.
- Kısaca Eruslu Grubu’ndan bahseder misiniz?
Eruslu Grubu’nda 3., Eryap’ta ise 2. kuşağım. Üretim serüvenimiz 1960’lı yıllardan itibaren rahmetli dedem Hacı Mehmet Ali Eruslu’nun öncülüğünde başladı. Dedem köşker yani ayakkabı tamircisiydi. Babamlar 6 kardeş. Çocuklar büyüyünce dedem bakıyor ki bu iş köşkerlikle gitmeyecek, ayakkabı, terlik ve bot alım-satımına başlıyor. Sonrasında da İstanbul’da kimya okuyan rahmetli amcam Ali Eruslu’nun öncülüğünde taban imalatı başlıyor. 1980’lere kadar ayrıca birçok sektörde de denemeler yapılıyor. Yine amcamın girişimci ruhu sayesinde mensucat boyası, katı el deterjanı imalatı başlıyor. 1980’lerde Özallı yıllarla birlikte plastik ayakkabı ve terlik imalatının yanı sıra sentetik çuval imalatı, ilk defa hafif terlik ve ayakkabı tabanı imalatı, 1990’larda ise Erpen markalı kapı pencere ve poliproplen sentetik iplik imalatı başlıyor. 2000’li yıllarda ise çocuk ve hasta bezi, dokunmamış kumaş imalatı, plastik kap-kacak ambalaj yatırımı yaptık. Son olarak halı üretimine de girdik. Amcamı ve dedemi 1990’larda kaybettik. Yaşları 20-45 arasında değişen 17 kuzeniz. Şu an toplam 1 milyon metrekare kapalı alanda ve onlarca tesiste üretim yapıyoruz. 400’ü Eryap’ta olmak üzere 3 bin çalışanımız var.
- Eryap nasıl doğdu?
Eryap 2001 yılında American Siding marksıyla polimer dış cephe malzemesi üretimi için kuruldu. O tarihten bu yana binanın dış kabuğunu oluşturan plastik grubu ve yalıtımla ilgili ne varsa üretiyoruz. Gaziantep’teki tesisimiz 50 bin metrekare açık 30 bin metrekare. Aynı tesiste 2011’den beri Wooler marka plastik kapı pencere imalatı da yapıyoruz. American Siding ithal olarak biliniyor ama dünyada da tescilli markamız. 29 ülkede kullanım hakkı bize ait. Sektörde jenerik bir marka oldu. İlk biz ürettik. O dönem siding bir trenddi. Bugün kentsel dönüşüm adı altında yapılan şeyi biz o dönem kentsel yenileme adı altında yapıyorduk. 1999 depreminden sonra yatay yapılaşmaya talep oldu. Bu tür yapıların da Osmanlı’dan sonra en öncü ülkesi Amerika’dır. Biz o dönem Amerika’daki yapılarda yoğun olarak dış cephelerde siding kaplandığını gördük. Bunu ülkemize adepte etmeye çalıştık. American Siding böyle doğdu. Bugün artık Türk malı olduğunu vurgulasak da da pek bir anlam ifade etmiyor Zaten çok da muzdarip değiliz. Tamam, biz ABD’den esinlendik ama aslında onlar da bizden esinlenmiş. 1972 yılında Yale Üniversitesi’nden bir profesörün sidingin tarihiyle ilgili bir açıklaması var. ‘Boğaz’daki yalılarda kullanılan ahşap ürünlerden esinlenerek bir mimari yaklaşımla bunu aldık’ diyor. Amerika’daki çiftlik malikanelerini bizim Boğaz’daki yalılardan esinlenerek kaplamışlar. Bir nevi bize ait olan birşeyi geri getirdik ve uyguladık. Hatta Amerika’da sidingin tarifinde Türkçe ‘yalı baskı sistemleri’ diye tabir ediliyor.
- Diğer ürünler nasıl doğdu?
2000’li yıllarda enerji tasarrufu bize uzak kavramdı. Ama biz o yıllarda siding uygulamasıyla birlikte ısı yalıtım sistemlerini zorunlu kılıyorduk. Amerikan Siding’in alt katmanlarındaki ürünleri tedarik edip bayilere veriyorduk. Bu açığı görerek Silivri’de Bonuspan markasıyla ısı yalıtım levhaları üretmeye başladık. Bunlar dış cephelerde gördüğümüz renkli sert köpükler. Ardından sadece ısı yalıtımının yetmediğini, ses, su ve yangın yalıtımın birlikte düşünülmesi gerektiğinden yola çıkarak 2007’de Silivri’deki aynı kampüsün içinde FocusMebran adıyla su yalımı ürünlerini ürettik. Çünkü su yalıtımı hayati bir konu. Binanın ana taşıyıcısı demir. Demirin oksidasyona uğraması tamamen suyla gerçekleşen birşey. 1999 depreminde de gördük. Yıkılan binaların yüzde 60’ı demir erozyonu kaynaklıydı. Daha sonra BonusMax paket ürünlerini uygulamaya geçirdik. Ardından Focus Shing’le çatı kaplama ürünlerini İtalya’da fason ürettirmeye başladık. 2011’de ise Gaziantep’te American Siding tesislerinin yayına tesis kurarak ihracat odaklı Winer polimer kapı pencere imalatına başladık. Winer’in yüzde 70’ini ihraç ediyoruz.
- Taşyünü üretimi de var...
Evet, 2012 yılında Wooler isimli taşyünü imalatını Sakarya-Hendek’te tesis kurarak başlattık. Sakara bizim için ideal noktadaydı. Taşyünü ısı yalıtımının yanı sıra ses ve yangın yalıtımını da ihtiva ediyor. Hap gibi bir ürün. Halk dilinde kara taş olarak bilinen bazalttan imal ediyoruz. 1400 derecede eritilip çeşitli işlemlerden geçip yün haline geliyor. Sakarya’da 60 bin metrekare açık 22 bin metrekare kapalı alanda üretim yapıyoruz. Yatırım tamamen bittiğinde 120 milyon dolarlık bir yatırım olacak. 3 yıllık bir yatırımdı. Ama biraz rötar oldu. 1.5 yıl öteledik. Silivri’deki fabrikamız ise 30 bin metrekare kapalı alana sahip. Gaziantep’le birlikte Eryap’ın 3 fabrikasına bugüne kadar yaptığımız yatırım 250 milyon doları buldu.
- Siz aynı zamanda Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nin de (XPS Derneği) başkanısınız Derneğin çalışmaları neler?
2006 yılımda kurdu. 6 üyemiz var. Yalıtım bilinci daha yeni yeni oluşmaya başlarken derneği kurduk. Temel hedefimiz mevzuat ve standartları belli bir seviyede tutmak ve geliştirmek. Hedefimiz gelişmiş ülke standartlarını birebir ülkemizde uygulamak. Avrupa’da dış cephe mantolama işleminde kullanılan yalıtım malzemesi ortalaması 12 cm. Bizde hala 4-5 cm kalınlıkta. Bir binanın dış cephe uygulaması metrekaresi 40-50 Euro’ya çıkıyor. Aynı kalınlıkta yaparsak fiyat yüzde 20 artıyor. Ama yüzde 20 ilave bedel harcandığında enerji tasarrufu bir kat daha artıyor. Zaten yalıtım sisteminin tamamı 2.5-3 yılda kendini amorti ediyor. Tüm yalıtımların maliyeti buna maliyetinin yüzde 8-10’unu geçmiyor. Su yalıtımının ise yüzde 2 maliyeti var. Bir binanın asgari 100 yıllık planlanması lazım. O yüzden yalıtım şart. Tam yalıtımla binanın ömrü 100 yıla kadar çıkar. Sanatsal yapılarda bu 200-300 yıl.
- İş dışında neler yapıyorsunuz?
Sektörel derneklerde aktif rol alıyorum. İZODER ve BİTÜDER’de de yönetim kurulu üyesiyim. Ciddi bir zaman gidiyor. Sanayiciden çok dernekçiyim diyorum, Ayrıca biraz geç evlenenlerdenim. Küçük bir kızım var onunla ilgileniyorum. Sıkı bir Fenerbahçe taraftarıyım. Biraz da boğazıma düşkünümdür. İstanbul’daki iyi yerleri bulurum. Mahalle aralarındaki esnaf lokantalarını da en iyi restoranları da bulurum.
Hedefimiz ilk 300 sanayi kuruluşu arasına girmek
- Eryap’ın hedeflerinden de bahseder misiniz?
Türkiye’de ilk 300 sanayi kuruluşu içine girme hedefimiz var. Aslında 2016 hedefimizdi ama yatırımdaki rötardan dolayı 2018’e kaldı. Her yıl ortalama yüzde 20’ler seviyesinde büyüyoruz. Bu yıl ise yüzde 10 net büyüme hedefi koyduk.
- Yakın coğrafyada üretim planı var mı?
Biz 2000’den beri sürekli yatırım fırsatlarını araştırdık. Geçen sene Moskova’ya yakın bir noktada üretim düşündük. Ama bugün bakıyoruz şanslıymışız. Yine Kaddafi döneminde de Libya’da da araştırmalarımız oldu. Ama yapmadık.
- Eryap ürünleri kaç noktada satılıyor?
Bizde yalıtım ve plastik grubu olarak iki ayrı yapılanma var. Plastikte üretici ve satıcı olmak üzere bize direkt bağlı olarak 520 bayi var. 2000’e yakın da alt bayilerimiz var. Ürünlerimiz ise 5 bini aşkın noktada satılıyor.
Star
