Elazığ Sivrice'de meydana gelen deprem kentsel dönüşümü tekrar gündeme getirdi. Ağır hasarların meydana geldiği depremle kentsel dönüşümün öneminin net bir şekilde görüldüğünü söyleyen Bakan Kurum, “Ne pahasına olursa olsun dönüşümü yapacağız” dedi...
Elazığ’da 6.8 büyüklüğünde meydana gelen deprem ağır hasarlara neden oldu. Deprem sonrası gündeme gelen kentsel dönüşüm tartışmalarına Murat Kurumdan cevap geldi.
Sabah'tan Seda Tabak'ın haberine göre; Elazığ'da 41 kişinin hayatını kaybettiği deprem felaketinin üzerinden tam 12 gün geçti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum deprem gününden beri bölgede depremzedelerin yaralarını sarmak için çalışmalar yapıyor. Elazığ'ın tüm mahallelerini gezen, çalışmaları yerinde inceleyen, vatandaşlarla birebir görüşmeler gerçekleştiren Kurum, hayata geçirilecek yeni yerleşim yerlerinin planlamasını yapıyor. "Kaybedecek bir saatimiz bile yok. Vatandaşımızı güvenli yuvalarına bir an önce kavuşturmak istiyoruz" diye konuşan Murat Kurum, bölgede yapılacak 4.400 yeni konutun başlandığını da dile getirdi. Depremle birlikte kentsel dönüşümün öneminin net bir şekilde görüldüğünü söyleyen Kurum, "Ne pahasına olursa olsun dönüşümü yapacağız" dedi. Bakan Kurum'la, kentsel dönüşümde gelinen noktayı ve yol haritasını konuştuk.
MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ
Deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik. Ülke olarak sizce yaşadığımız depremlerden sonra kentsel dönüşümün değerini anladık mı?
Türkiye'nin yüzde 66'sı deprem riskli alanlarda yer alıyor. Nüfusumuzun yüzde 71'i bu alanlarda ikâmet ediyor. Son bir asırda büyüklüğü 6 ve üzeri olan 56 deprem yaşadık ve 80 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. 99 depreminin üzerinden 20 yıl geçti. Yakın zamanda Elazığ'da, Malatya'da, Manisa'da, İstanbul'da, Denizli'de yaşadığımız depremler, Kartal'da yaşadığımız acı olay, Kâğıthane'de, Sarıyer'de, Avcılar'da, Bağcılar'da ve İstanbul'un değişik ilçelerinde yaşadığımız son olaylar kentsel dönüşümün önemini bir kez daha ortaya koydu aslında. Depremle mücadele terörle mücadele kadar önemli. Bunu hep birlikte yapmamız gerekiyor. Bir tarafından vatandaş, bir taraftan belediyeler, bir taraftan da bakanlığımızın tuttuğu bir süreci yönetmek durumundayız. Bu konuya kişi meselesi değil ülke meselesi olarak bakmak lazım. Topyekün seferberlik şart. Hem siyaset üstü hem de milli güvenliğimizi ilgilendiren bir mesele bu. Allah göstermesin büyük bir depremde tüm Türkiye etkileniyor. Oradaki insanlarla, onların hüznüyle sevinciyle bir arada yaşıyoruz. Biz bu zor günlerde destek olmayı bilen bir milletiz.
Türkiye'nin dönüşümündeki hedefiniz nedir?
Başlattığımız kentsel dönüşüm hareketiyle yılda en az 300 bin konut olmak üzere 3 yıl içinde 1.5 milyon, 20 yıl içinde de riskli konut stokunun tamamının yani 6.7 milyon konutu dönüştürmeyi hedefliyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı belediyeler, özel sektör ve kamu kurumlarıyla birlikte hayata geçireceğiz. TOKİ eliyle yılda en az 30 bin olmak üzere 5 yılda toplam 150 bin konutu dönüştüreceğiz.
YETERLİ Mİ? DEĞİL
Geçen yıl 65 bin konutluk dönüşüme start vermiştiniz. Çalışmalar nasıl gidiyor?
Her yıl 50-60 bin konutu dönüştürmek istiyoruz. Bu kapsamda geçen yıl 65 bin konutun dönüşümünü başlattık. 25 bini de İstanbul'da. Üsküdar, Esenler, Gaziosmanpaşa Bağcılar, Bahçelievler, Tozkoparan, Ataşehir, Beykoz, Beyoğlu gibi ilçelerde çalışmalara başladık. Her ilimizde dönüşüme ilişkin adımları attık. Yeterli mi? Bence değil. Her yıl hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı artıracağız. Bu kararlı duruşu sergilemeye devam edeceğiz.
KİMSE ZARARA UĞRAMAYACAK
Kentsel dönüşümün milli bir mesele olduğunu söylediniz. Bu konuda birçok yönetmelik hayata geçirdiniz. Biraz yönetmeliklerle ilgili çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Tek taraflı fesih hakkından müteahhitlik sektörünün disipline edilmesine, yarım kalan inşaatların tamamlanmasına dönük düzenlemelerden maketten satış konusunda yapılacak yeni düzenlemelere kadar çok kapsamlı değişiklikleri hayata geçirdik. Yine kentsel dönüşümde müteahhidin borcundan dolayı vatandaşlarımız mağdur oluyordu. Artık müteahhitin üçüncü kişilere olan borcundan dolayı vatandaşlarımızın taşınmaz mülklerine haciz ve tedbir uygulanmamasını sağladık. Böylelikle dönüşümde hiç kimse zarara uğramayacak. Yarım kalan hiçbir kentsel dönüşüm projesinin olmaması adına da tek taraflı fesih dönemini başlattık. Kartal ve Kağıthane'de gördüğümüz gibi kendiliğinden çöken veya zemininin kayması, heyelan gibi olaylar neticesinde ağır hasar gören veya riski bulunan yapıların bulunduğu alanlarda dönüşüm uygulamalarını bakanlığımızın resen yapmasının önünü açtık.
VATANDAŞIN CANININ YANINDA MAKAMIN ÖNEMİ YOK
Dönüşüm konusunda oldukça kararlısınız. 'Ne pahasına olursa olsun dönüşümden geri adım yok' mu diyorsunuz?
Hedeflerimizi ortaya koyduk, çalışmalarımız süratle devam ediyor. Ben şuna inanıyorum; Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşımızın yaralarını sarma, konutların bir an önce yapılması talimatı verdi bize. Onun liderliğinde bugüne kadar birçok şeyin üstesinden geldik. Eğitim, sağlık, ulaşım gibi birçok alanda yeniliklere imza attık. Dönüşümü de tamamlayacağız. Bu olaya bakış açımız net. Biz bir daha bakan, belediye başkanı, milletvekili olamayacaksak da bu dönüşümü yapmak zorundayız. Bu makamların vatandaşın canının yanında zerre önemi yok. Ne pahasına olursa olsun dönüşümü yapacağız.
Önerilen Bağlantılar : TOKİ indirim 2016, Satışa çıkacak projeler