Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı ve Yenigün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün, Sabah gazetesinden Seda Tabak'ın sorularını yanıtladı.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı ve Yenigün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün, inşaat sektörünün yurtdışı yatırımlarını, komşu ülkelerde yaşanan krizleri ve çözüm sürecini Sabah'a değerlendirdi.
Sabah gazetesinden Seda Tabak'ın sorularını yanıtlayan Mithat Yenigün'ün açıklamaları şöyle:
Yenigün İnşaat ağırlıklı olarak yurtdışı işleri yapıyor. Hangi ülkelerde aktif çalışıyorsunuz?
Son 15 yıldır yurtdışı ağırlıklı çalışıyoruz. Rusya'ya ağırlık verdik. Suudi Arabistan'da işler yapıyoruz. Libya'da bir hastane işi almıştık bitimine yakın sıkıntılar çıktı. Afganistan'da Kabil Havaalanı'nı yaptık. Türkiye'de biz NATO firmasıyız. Bu da iyi bir referanstır. Son 10 yılda işler azaldı. Bu yüzden yurtdışına açılma kararı aldık. İlk açıldığımız pazar 1995'te Rusya oldu. Şu an bir AVM yatırımımız var.
Rusya'daki kriz yatırımlarınızı etkilemedi mi?
Biz AVM'yi aldığımızda yüzde 100 develüasyon oldu. 1 dolar 32 rubleydi. Şimdi 63 rubleye çıktı. İtilaflarımız oldu ama eski işverenimiz olduğu için en kötü çözüm çözümsüzlükten iyidir diyerek gittik ve işe başladık. 2-3 ay içerisinde bitireceğiz. İşi bitirmemek gibi bir anlayışımız yok. bazen çok zarar da ediyoruz ama önceliğimiz iş bitirmek. İsmimizi korumak en büyük amacımız. Yaptığımız işlere bakarsak hep övgüler almışız. Her şeyin bir bedeli var tabi. Biz parayı değil övgüyü tercih ettik. Moskova ofisimizi açık tutalım istedik. Çekilen olmayalım ancak fazla bir iş almayacağımız hesaplayarak, başka pazarları araştıralım dedik. Irak da aynı şekilde. 2.5 milyar dolar imzalanmış sözleşmemiz var Müteahhitler Birliği'ne bağlı müteahhitler olarak. Hükümetimize dedim ki bu 2.5 milyarı kredi olarak açalım. Hem şu an Irak parasız durumda. Onun için bir jest yapmış oluruz. En güzeli de 2 milyar doları iç pazara verilmiş gibi olur. Çünkü en çok işçi götürdüğümüz ülke Irak. Mazot asfalt her şey buradan gidiyor. Maliki döneminde ilişkiler pek iyi değildi. Şimdi iyi. Bu öneriyi hükümet olumlu karşıladı. Bu jestle müteahhitlerimizin de önü açılır.
Libya Tobruk Hükümeti'nin Türk firmalarına yönelik geri çekilin açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
O durum bize resmen yansımadı. Oradaki firmalara hâlâ tebligat gelmedi. Libya Türk firmalarının ilk açıldığı pazar. Çok güzel bir kaynaktı bizim için. Zaman zaman dalgalanmalar olmuşsa bile Kaddafi döneminde çok güzel işler aldık. Savaş başladığında 19 milyar dolarlık sözleşmesi imzalanmış işlerimiz vardı. 1 milyar dolarlık alacağımız 1.5 milyarlık makine ekipmanımız ve 1.5 milyar dolarlık teminat mektuplarımız risk altında kaldı. Çok üzülüyoruz tabi. Hergün bugün yarın düzelir diye beklerken, bir de bu açıklamanın gelmesi üzdü bizi. 3-5 firmamız vardı. Onlar da güvenlik nedeniyle geri çekiliyorlar. Beklentiler zayıflıyor. İki başlı hükümet oluştu. Ordan bi beklentimiz kalmadı.
Yeni pazar arayışınız var mı?
Sahraaltı Afrika ülkelerine açılmak istiyoruz. Geçenlerde Cumhurbaşkanımızla Kolombiya ziyaretine katıldık. Büyükelçiler toplantısında ilşkiler kurduk. Büyükelçilerimiz inşaat sektörü temsilcisi gibi çalışıyor. Konuşmalar bitti. Sonrasında Mozambik'e, Türkmenistan'a davet aldık. Şimdi bu pazarlara odaklanacağız.
Çözüm sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yatırımlar artacak mı?
Olmazsa olmaz bir süreç. 35 yıl yaşadık. geriye dönüp baktığımızda barışmak ve birlikte yaşamaktan başka bir yol yok. Herkesin kendini bu ülkenin vatandaşı gibi görmesini sağlamak lazım. Hislerimizin düzeltilmesi lazım. Bir yanlış anlaşılma varsa onu düzeltmek bir katkıdır. Türkiye çok güçlü bir ülke. Bunu niye kullanmayalım. Niye bizi başkası yönlendirsin biz bu gücü kullanmayalım. Ben Mardinliyim. O bölgede yatırım da yapıyorum. Diyarbakır'da bir tuğla fabrikam var. Kâr etmedik, zarar ettik kapatalım dedik ama bir baktık ki kapatırsak 100 kişi işsiz kalıyor. Vazgeçtik devam ettik. Ben o bölgenin insanıyım. Ben de Kürtüm. Kürtüm demek bile yeni serbest oldu. Yine ortam iyi olursa neden ticari yatırım yapmayayım ki? Zaten gönül bağımız var. Çözüm hallolursa hükümetimiz teşvikler verir. O zaman oturulur konuşulur bu yetti şu yetmedi gibi. İktidarımız döneminde bölgeye çok sayıda yatırım yapıldı. Bunu kabul etmek lazım. Şimdiye kadar yapılmayanlar mı yapıldı o konuya hiç girmemek lazım. Yani Şırnak'ta, Mardin'de, İzmir'de, İstanbul'da yaşayan herkesin ben bu ülkenin vatandaşıyım diyebilmesi lazım. O zaman çok büyük bir güç oluruz. Bu gücü başkasının kötü kullanmasına engel olmalıyız.
Geçen ay düzenlediğiniz inşaat zirvesi sektörün gündemine oturdu. Nasıl geçti?
Sayın Başbakanımız ve 7 kişilik heyetiyle bize 5.5 saat zaman ayırdı. Bu sektöre verilen önemin en büyük göstergesi. Zirve önce hazırladığımız bildirge için Başbakanımız, "Bu inşaat sektörünün değil, hükümetin bildirgesidir" dedi. Bu bizim için çok gurur verici bişey. Bu bir ekip çalışması herkes kendi üzerine düşeni yaparsa Türkiye için çok hayırlı olur. İnşaat sektörü de sanayi de vazgeçilmezdir. Teşviği verirsiniz yatırımcı ona göre karar verir. İmar yasası değişikliği, tüketici kanunu gibi birçok konu hakkında önerilerimizi yaptık.
Sabah