Bir kimsenin vefatı halinde, murisin bütün mal varlığı mirasçılarına intikal ediyor. Bu durumda mirasçılar miras kabul edebiliyor veya reddedebiliyor. İşte veraset ilamı mirasın reddedilmesi!
Veraset ilamı mirasın reddedilmesi!
Mirasbırakanın ölümüyle birlikte, tüm hak, alacak ve borçları ile kendiliğinden ve bir bütün olarak mirasçılara geçiyor. Ancak bu kural, her zaman mirasçıların lehine olmuyor. Zira, mirasbırakanın öldüğü andaki borçları; mevcut malvarlığı, alacakları ve diğer haklarından fazla olabiliyor. Daha açık bir anlatımla, miras yoluyla intikal edecek borçlar, mirasçıları zor durumda bırakabiliyor.
Terekeye dahil haklar ve borçlar mirasçılara bir bütün olarak intikal ediyor. Mirasçılar sadece terekedeki mal ve hakların yanı sıra murise ait borçları da üstlenmiş oluyorlar. Terekenin bir bütün olarak ve kanundan dolayı mirasçılara geçmesine kanunda külli halefiyet ilkesi deniyor.
Mirasçılar mirası kabul edip etmemekte serbesttirler. Veraset ilamı reddi miras ile mirasçının murisin ölümünü öğrendiği andan itibaren 3 ay içinde sulh mahkemesine yazılı veya sözlü olarak mirası reddettiğini açıklaması lazımdır. Veraset ilamı alındıktan sonra mirasın reddedilmesi ile tüm miras kayıtsız şartsız reddedilmiş oluyor.
Mirasçılar murisin borçlarından, terekeye dahil mallarla değil, aynı zamanda kendi malvarlığıyla da sınırsız ve zincirleme olarak sorumlu oluyorlar. Her mirasçı terekedeki borçların tamamından sorumludur. Bu sorumluluktan kurtulmanın yolu mirası red veya mirasın tasfiyesini istemektir. Veraset ilamı reddi miras ile miras reddedilmiş oluyor.