Son dönemde yaşadıkları mağduriyetlerle sık sık gündeme gelen imar barışı mağdurları umutlu bekleyişlerine devam ediyor...
81 ildeki kentsel dönüşüm çalışmaları için start veren Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri, imara uygun olmayan binalar için de denetimlerini hızlandırdı. Yapılan denetimlerin artmasıyla yapı kayıt belgesiyle ilgili mağduriyet yaşayanların sayısında da rekor artış oldu. Milyonlarca kişinin başvurduğu imar barışından yararlanmak isteyen vatandaşların yapı kayıt belgeleri mevzuata uygun olmaması sebebiyle iptal edildi.
İmar barışı mağdurlarından komisyon talebi
Yapı kayıt belgesi aldıkları evlerinin yıkımlarını engellemek amacıyla aylardır seslerini yetkililere duyurmaya çalışan fakat yetkililerden cevap alamayan vatandaşlar çareyi konuyla ilgili imza toplamakta buldu.
TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığı'na yaşadıkları mağduriyetleri anlatan bir yazı yazan imar barışı mağdurları imza sayısını artırmak ve seslerini yetkililere duyurmak istiyor.
Türkiye'nin ilk ve tek emlak haberleri sitesi Emlakkulisi.com olarak konuştuğumuz yapı kayıt belgesi mağdurları komisyon talebi için 7 binden fazla imza toplandığını belirtti. Yapılan tüm başvuruların kabul edilerek, oturdukları konutlarının, yazlıklarının, iş yerlerinin yıkılmamasını talep eden yapı kayıt belgesi mağdurları, imar barışının uzatılması nedeniyle de mağdur olduklarını sözlerine ekledi.
İmar barışı mağdurlarının konuyla ilgili olarak yaptıkları açıklama şu şekilde:
2018 Haziran'da çıkartılan 7143 nolu torba yasa, devletimize kaynak oluşturması açısından son derece başarılı bir yasa oldu, ancak geçici 16. Madde ile tebliğ edilen, bu alanda bir devrim niteliğinde olan İmar Barısı, ardında başka mağduriyetler zinciri bıraktı.
Bazen ofislerde planlanan düzenlemeler pratikte ayni sonucu vermeyebiliyor. Bu yasanın ardından oluşan mağduriyetleri biz mağdurlar dile getirmeliyiz ki, yetkililer çözüm üretebilsinler. Dolayısıyla, geçmişteki uygulama hatalarından oluşan mağduriyetlerin sebepleri incelenerek, yeni bir düzenleme ile, bu mağduriyetlerin giderilmesi çok önem arz etmektedir ve acil bir şekilde çözümlenmelidir.
Dünya çapında, istisnasız her ülke Pandemiden ötürü çok zorlu bir donem yaşıyor. Bir domino etkisiyle, pandeminin ardından oluşacak hem ekonomik ve hem de sosyal zorlukları henüz tahmin dahi edemiyoruz. Sartlar böyleyken her ülke, kendi çapında, elinden geldiğince yardım paketleri düzenleyerek halkını rahatlatacak düzenleme yollarına başvurmuştur.
İnsanların ailelerinden sonra en kutsal şeyi yuvalarıdır. Haysiyetine göre barınma hakki bir insanın en temel gereksinimidir. Devlet bu hakların gerçekleşmesi için şehirlerin ve diğer yerleşim birimlerinin tarihi ve kültürel nitelikleri ile çevre değerlerini de esas alan bir plan çerçevesinde gerekli düzenlemeleri yaparak, mağduriyetleri çözümlemelidir.