TKGM'nin tebliğ ettiği, meskeniniz için belirlenen değere yaptığınız itiraza 15 gün içinde cevap gelmemişse izleyen 30 gün içinde dava açın ...
Dünya gazetesi köşe yazarlarından Zeki Gündüz bugün köşesinde "Değerli Konut Vergisi değerlerini davaya götürmek için süreyi kaçırmayın!" başlıklı yazı kaleme aldı. İşte yazının detayları;
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün (TKGM) tebliğ ettiği, meskeniniz için belirlenen değere yaptığınız itiraza 15 gün içinde cevap gelmemiş ise izleyen 30 gün içinde dava açın ...
Sizi aslında teknik tartışmalarla yormak istemezdim lakin bazı tartışma noktalarını, açmazları paylaşma gereği hissediyorum.
Konu çok basit gibi görünürken çok sayıda teknik tartışma yarattı. Ve belki de biz olayı çok sayıda gereksiz varsayımı kafaya takarak çok karmaşıklaştırıyoruz.
Anayasamızın 40.maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde, İdare, vatandaşları yasal haklarını ne zaman ve nerede kullanacakları konusunda bilgilendirmelidir. İdare vatandaşları ortada bırakamaz. Bu Anayasanın İdareye yüklediği bir görevdir.
Tüm mükellefler ne olur ne olmaz diye TKGM’nin belirlediği değerlere karşı iki veya daha fazla dava yoluna giderse, bir de ortaya yetki tartışmaları girerse, ilk etapta özellikle Ankara ve İstanbul idare ve vergi mahkemeleri, daha sonra da Danıştay yüz binlerce ilave dava yükü ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu konuda idarece bir açıklama yapılmalı ve şayet bu konuda yeni bir düzenleme yapılacaksa çok sayıda gereksiz davaya sebebiyet vermeden düzeltme/düzenleme bir an önce yapılmalıdır.
TKGM aleyhine açılacak birinci dava hangi sürede açılmalı?
15+30
15+60
60+30
60+60
>15+30
>15+60
Bunlar çocuklara LGS’de sorulan soruların şıkları olsaydı keşke. Tek bir cevabı olurdu. Şu an TKGM’nin yaptığı/yaptırdığı çalışmalarla belirlenen Değerli Konut Vergisi değerlerini yargıya götürmek isteyenler ilk etapta ne zaman dava açmak gerektiğini tartışıyorlar ve ne yazık ki tek bir dava ile net ve davanın süreden reddine sebep olmadan sıfır riskle dava açma konusunda problem yaşıyoruz.
Bu konuda tek bir dava açarak kendinizi güvende hissedebilmeniz ne yazık ki mümkün değil.
Kaç dava açmak gerek?
Bir + Bir
İki + Bir
Üç + Bir
Bunlar da ev tipleri değil. Aynı konuda, bir hak kaybına sebebiyet vermemek için açılması gerekebilecek dava ihtimalleri.
Hangi mahkeme?
VM+VM
İM +VM
Bunlar da açılacak iki davanın nerede açılacağına ilişkin iki alternatifi gösteriyor. Biz tahminimizi paylaşalım.
Yapılan değerleme işlemi ile ilgili olarak, TKGM aleyhine Ankara İdare Mahkemesine açılacak davalar, yetkili mahkemenin İstanbul İdare Mahkemesi olduğu gerekçesi ile reddedilmeye başlandı. İstanbul İdare Mahkemeleri’nde konunun yetki ve görev yönünden tartışılabilmesi söz konusu. Bu durumda, mesele uyuşmazlık mahkemesi olarak konunun özelliğine göre Bölge İdare Mahkemesi veya Danıştay’da çözümlenecektir. Çok büyük olasılık bu sorumluluk İstanbul Vergi Mahkemeleri’ne kalacak gibi durmaktadır.
Hasım kim olacak?
İlk davada TKGM, ihtirazi kayıtla beyan üzerine açılacak ikinci davada taşınmazın bulunduğu yer vergi dairesi.
Bu konuda bir tartışma ya da sorun yok.
Tartışmalar neden çıkıyor?
Açılacak davalarla ilgili dikkate aldığımız çok sayıda faktör ve sorun var.
1. Danıştay 9. Dairesi’nin emlak vergisi davalarında verdiği karar nedeniyle yarattığı tartışma.
2. TKGM’nin itirazlara cevap vermemesi halinde idarenin sükutu ne zaman (15 günün sonunda mı, 60 günün sonunda mı) ret anlamına gelecek? (Danıştay 7. Dairesinin Gümrük Kanunu’na dayanarak verdiği kararlar).
3. Ne zaman dava açılacak?
4. Nereye dava açılacak? (Sakatlık indirimi konusunda verilen yargı kararları).
5. Nerede dava açılacak? (Bu konuda Ankara İdare Mahkemesi’nce verilen ilk yetkisizlik kararı).
Süresinde dava açılmamışsa ne olur?
Birden fazla mesken kanun kapsamına giriyorsa her bir mesken için ayrı dava mı açılacak?
Doğru mahkemede dava açılmamışsa ne olur?
Doğru yerde dava açılmamışsa ne olur?
En güvenli yol hangisi?
Mutlaka hem değerlemeye hem de beyana karşı dava açmak gerekli mi?
TKGM aleyhine açılacak ilk dava VM’de açılacak davada bekleme sebebi mi?
İki dava birleştirilebilir mi?
Her iki mahkemenin kararı da uyumlu mu olmak zorunda?
Birincisinin süreden veya usulden reddi ihtirazi beyan üzerine vergi mahkemesinde açılacak ikinci davanın sıhhatini etkiler mi?
Revize ettiğim tavsiyem
Yukarıda benim olduğu gibi sizin de kafanızı karıştırdığını düşündüğüm bunca alternatifi değerlendirdikten sonra dava açılmasına ilişkin süre konusunda revize ettiğim görüşüm ve dayanağı aşağıdaki şekildedir"
TKGM’ye yaptığınız itiraza;
a. Cevap gelirse
15 gün içinde cevap gelirse, cevabın tebliğinden itibaren 30 gün içinde TKGM aleyhine Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açın. Ankara kendini yetkisiz, taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesini görevli görebilir (ki böyle bir karar verildi) ve dosyayı yetkili gördüğü mahkemeye gönderir. Bu konuda hak kaybına uğramazsınız.
İdare mahkemesinde dava açma süresi 60 gün olduğu halde 30 günde dava açılmasını tavsiye etmemizin sebebi, TKGM aleyhine idare mahkemesine açtığımız davalardaki yetki/görev tartışmalarının sonunda vergi mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilebilme ihtimalidir. Vergi mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilirse davayı dava açma süresi açısından bir sıkıntıya sokmamak için 30 günde dava açılmasını tavsiye ediyoruz.
b. Cevap gelmezse
Cevap gelmezse, 15 günlük itiraz sürecinin Gümrük Kanunu’ndaki itiraz müessesesine benzetilerek özel düzenleme olarak değerlendirilmesi ihtimalinin yüksekliği dikkate alınarak, itiraz dilekçesinin verilmesinden sonra 15 günü takip eden 30 gün içinde, TKGM aleyhine Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açılmasını tavsiye ediyoruz.
Bu yolun izlenmesinin riski, yargılamanın bir aşamasında davanızın, davanın henüz dava açma süresi başlamadan açıldığı gerekçesi ile reddedilebilmesi ihtimalidir.
Ancak halihazırda yargıda çeşitli kademelerde görev yapan bir kısım değerli yargı mensuplarının görüşlerinin bu yönde ağırlık kazanmakta olduğu müşahede edilince, başlangıçta değerlendirip, zorunlu bir idari yol/aşama olmaması nedeniyle ihmal ettiğimiz seçenek bizde de ağırlık kazandı. Bu seçeneği tavsiye etmemizin bir diğer nedeni zamanında beyana karşı vergi mahkemesinde açacağımız davada, bu konuda yaşanabilecek usul tartışmalarının vergi mahkemesinde görülecek davada bir zafiyet yaşatmayacağı veya hak kaybına yol açmayacağı düşüncesidir.
Şubat ayında beyanda bulunulup bulunulmayacağına ilişkin açıklamalarıma önceki yazılarımda detaylı bir şekilde yer verdiğim için tekrarlamayacağım.