22 / 11 / 2024

Kanal İstanbul'da tüm unsurlar dikkate alınıyor!

Kanal İstanbul'da tüm unsurlar dikkate alınıyor!

Kanal İstanbul için güzergah konusunu değerlendirerek açıklamalar yapan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan projenin yapımı aşamasında canlı yaşamı, su kaynakları ve topografya gibi tüm unsurların dikkate alındığını söyledi.


Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Hürriyet Gazetesi'nin sorularını yanıtladı. 


Bakan Arslan, Kanal İstanbul projesi ile ilgili gelişmeler hakkında açıklama yaptı.  Arslan, "Kanal için çıkılan ilan alternatiflerden sadece biri için. Alternatiflerin her biri için de aynı prosedür uygulanacak. Proje kapsamında genişliği 5 kilometrelik bir koridor olacak. Bazı yerlerde zemin uygun olmayacak, bazı yerlerde SİT alanı olacak. Böyle durumlarda koridor esneklik sağlayacak. Finansman modelini de aşağı yukarı kesinleştirdik. Bir kanal olacak. Çıkan kazı malzemesi, tarım arazilerinde, 3 ada yapımında kullanılacak. Ayrıca 3. havalimanı civarındaki kömür ocaklarından kaynaklı çukurları da, bu malzemeyle doldurup yeşillendireceğiz. Kanalın yapımı için bir finansman modeli, sosyal donatılar ve kentsel dönüşümün finansmanı, adaların yapılması ve cazibe merkezi getirilmesi hususları. Bütün bunlar farklı finansman modelleriyle yapılabilecek. Klasik yap-işlet-devretten tutun, farklı kamu-özel ortaklığıyla yapılacaklara kadar alternatifleri değerlendiriyoruz. Hedefimiz 2018’in ilk yarısında ÇED çalışması da dahil, güzergahla ilgili teknik gereklilikleri yapmak." ifadelerini kullandı. 




Maliyet değişir



Bakan Arslan ekoloji, jeolojik etüdler, canlı yaşamı, su kaynakları ve topografya gibi tüm unsurları dikkate alarak bir çalışma yaptıklarını  ifade ederek, "15 milyar dolarlık bir proje. İlave sondajlar, zeminin durumunu ortaya koyacak. Zemine göre fiyatlar artacak veya azalacak. Kazıda çıkacak malzeme de, adalardaki maliyet yükseltecek veya düşürecek. Tarım arazisine çıkacak malzeme de değerlidir. Kısaca esneklikler çok, maliyet bunlara göre değişir. 15 milyar dolar büyük bir rakam. Ama istanbul Boğazı’nı tehlikelerden korumanın, özellikle tarihi dokuyu korumanın parasal karşılığı yok. Çıkış noktamız da bu" dedi.