EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, son dönemde gündeme gelen 'konutta balon var mı' sorusuna, balonun konuttan çok arsa olduğu sözleriyle yanıt verdi...
EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, son dönemde gündeme gelen 'konutta balon var mı' sorusuna, balonun konuttan çok arsa olduğu sözleriyle yanıt verdi. Arsa fiyatlarının sektöre yapılan çok sayıdaki girişler ve işi bilmeyenler yüzünden arttığını iddia eden Yazıcı, bu durumun da arsada balon fiyatlar yarattığını söyledi. Müteahhitlerin artık neredeyse yüzde 10'lara varan kar paylarıyla çalıştığını dile getiren Yazıcı, "Çünkü arsa az ve arsa sahiplerinin beklentileri çok yüksek olunca arsa büyük bir maliyet haline dönüştü. Arsa maliyetleri neredeyse yaşanabilir metrekarenin yüzde 40'nı kapsar hale geldi. Sorunsuz arsa da bulmak zor, imar problemleri de olunca gayrimenkulün pahalı olmaması mümkün değil" diye konuştu. Bu durumun erişilebilir fiyatla şehrin merkezinde konut yapımını engellediğini aktaran Yazıcı, erişilebilir konutun ise şehrin dışında yapılabilmesine neden olduğunu dile getirdi.
Dikey yapılaşmayı engellemek doğru değil
Cansel Turgut Yazıcı, fiyatların fazla artmaması için emsalin artırılması gerektiğine işaret etti. Emsalin Büyük Dere Caddesi aksı, E5 Kartal aksı gibi bazı bölgelerde 3'e çıkarılması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, "Şehrin önemli akslarında bu rakamların konuşulmasında korkmamak gerekir. Sonuçta 2013'te çıkarılan yasalarla gayrimenkul sektörünün kendini toparladığını aktaran Yazıcı, özellikle imar yönetmeliğinin sektör açısından güzel hamle olarak değerlendirdi. Yönetmeliğin tek elde olması, tanımların yapılmasının sektördeki herkesin yolun açtığını aktaran Yazıcı, "Brüt alan tanımı, net alan tanımı, gecikmelide olsa Türkiye yüksek yapıya geçecektir" değerlendirmesini yaptı.
Nüfus artışının yaşandığı, hane halkı sayısının azaldığı Türkiye'de çok katlı yapıların ihtiyaç olmaya devam ettiğini anlatan Yazıcı, "Nüfus yükselmese bile hane halkının sayısının düşmesi nedeniyle aynı yüzde 10'luk bir konut ihtiyacı oluşuyor. Birde nüfus yükselince ihtiyaç daha da fazlalaşıyor. Ancak toprak belli. Bu durumda insanlar ye yerin dibine girmeyip toprak üstüne çıkacak. Nüfus azdı insanlar tek kadıda yaşıyordu nüfus arttı apartmanlar başladı. Şimdi ise gökdelenlere geçeceğiz. Bundan kaçış yok" açıklamasını yaptı. Ancak dikey yapılaşmayı yaşanabilir hale getirmenin önemli olduğunu ifade eden Yazıcı, "Taban oturumu daha az olan fakat yeşil alanı fazla imar artışı getirmesi sektör açısından olumlu oldu" dedi. Tüketici Kanunuyla Türkiye'nin yumuşak karnı olmaya giden maketten satışın önüne geçildiğini söyleyen Yazıcı, sigorta, zamanında teslim gibi sınırlar getiren bu yasanın 1 yıl gibi bir zamanda sektörde ayrışmayı getireceğini kaydetti. olan projeler yapılabilir. Ayrıca şehrin belli bölgelerinde yüksek bina yapımına izin verilerek böylece kontrol edilebilir" dedi.
"Kentsel dönüşüm hâlâ rant kapısı"
Kentsel dönüşümün bir rantsal dönüşüm olmadığı, yaşam kalitesini düzeltme şeklinde bir dönüşüm olduğu konusunda halkın bilgilendirilmesi gerektiğini aktaran Yazıcı, "Ondan sonra herhangi bir depremde o binalar yıkıldığı zaman devlet nerede demeye kimsenin hakkı olmayacak. Çünkü bu konuda vatandaşta üstüne düşeni yapacak ve mülkünü rant kapısı olarak değil, güvenlik aracı olarak görecek bir bilinci oturtulması lazım" diye konuştu. Fikirtepe'de bugün hala en fazla veren müteahhit arayışının sürdüğünü anlatan Yazıcı, "Devlette sahip olduğu metre kadar mülk verip fazlası devlete aitti deseydi bu daha iyi çözüm olacaktı.Böyle olduğu sürece de bunun başanlı olması ancak tek tek göstereceğimiz örneklerle mümkün olacak" dedi.
Enerji Kimlik Belgesi'nin 2017 yılından itibaren tüm binalarda zorunlu olacağını aktaran Yazıcı, bu tarihten itibaren binanın enerji tüketimi C seviyesinin altında kalması halinde binalara iskan verilmeyeceğini söyledi. Yazıcı, eski binalarda ise bu oranın G olarak belirlendiğini kaydetti. Bu seviyenin tapuda tescil edildiğini de aktaran Yazıcı, "Böylece her bir binanın, kaybının ne kadar olduğu bilinecek. Buna göre konutun fiyatı belirlenecek" dedi. Yazıcı, ise Avrupa ülkelerinde ise kendi eneıjisini üreten binaların artık yaygınlaşmaya başladığına, devletinde bunu geri ödemesiz kredilerle bunu teşvik ettiğine işaret ederek, Türkiye'de ise hala C sınıfının üstüne çıkan binanın yeşil bina olarak yorumlandığını aktardı. Yazıcı, sistemin yaygınlaşması için halka inen teşviklerin gerekli olduğunu söyledi.
Dünya Gazetesi
Önerilen Bağlantılar : Yeni konut projeleri