İzmir'in yüzde 85'inin dönüşmesi gerekiyor!

AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili adayı ve Türkiye Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, “İzmir'in yüzde 85'inin dönüşmesi gerekiyor. Böyle bir hareketin başlaması hükümetin İzmir'e verdiği önemi anlatıyor” dedi.

İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm alanı olan 540 hektarlık Karabağlar Cennetçeşme Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ilk etabının imar planları onaylanmasında katkı sağlayan AK Parti'den milletvekili adayı olan Türkiye Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, Yenigün TV'de yayımlanan Salih Erkek'in sunduğu 'Erkekçe' programının konuğu oldu. Necip Nasır, “Tasarruf vatandaşın” diye konuştu.

Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Seçim çalışmaları için elimizden geleni yapıyoruz. 7 Haziran seçimleri hem ülkemizin siyasi ve ekonomik istikrarı açısından hem de çözüm sürecinin tamamlanması için çok önemli. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Sürekli sahadayız.

Birinci bölge sizi gerçekten bağrına bastı. Bu sevgi nereden geliyor?

İşportacılık, kahvecilik, şöförlük, şantiye şefliği, inşaat sektöründeki ve sağlık sektöründeki faliyetler ile İzmir'de 45 yıldır hizmet veriyoruz. Birinci bölge 14 ilçeden oluşuyor. Önce çalışmalara dış ilçelerden başladım. Biz gitmeden bizim insanlarımız adaylığımıza teveccüh göstermişler. İzmir sevdalısı olarak, yapmaya çalıştıklarımızın takdirini gördük.

Karabağlar'da yapılacak kentsel dönüşümün takipçisi oldunuz.

2012'de çıkan yasa ile kentsel dönüşümde yetki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ve belediyelere devredildi. Ayrıca vatandaşlar, kendileri de dönüşüm yapabilecek. Vatandaşlarımızın yaşadığı Karabağlar'da, inşaat mühendisi olmam nedeniyle konuyla ilgilenmek zorundaydım, çabalarımız da sonuç verdi. Bu 540 hektarlık alanı Bakanlık 5 etaba ayırmıştı. Bunun birinci etabı vatandaşların oturmadığı, Bakanlığın 120 milyon TL ile kamulaştırdığı bir alan, Bakanlık planlarını onayladı. Geri kalan alanları ise planlarını buradaki yaşayan vatandaşlarımızla istişare ederek, onlarla beraber değerlendirek, uygulamaya geçireceğiz.

İnşaatların yapımı sonrasında vatandaş evini ister kat karşılığı verecek, ister satacak, isterse kendi yapacak. Diğer problem, 2981 4706 sayılı Hazine taşınmazlarının hak sahipliğini almış vatandaşlarımızın haklarının da güvencesi... Bu hakların güvencesi de Bakanlık tarafından güvence altına alınacak. Bakanlık harika bir şey yaptı. Bakanlık bütün bu çalışmaları yaparken birinci etapta kamulaştırdığı alanları projelendirdi ve onayladı. Bu alanda sosyal tesislerin haricinde, 350 bin metrekarelik bir alanda kent parkı oluşturulacak. Bu alana 4 bin konut yapılacak. Finansmanı da İller Bankası tarafından karşılanacak. Bakanlık, 1 milyar TL'ye mal olacak projeyi onaylayıp, en kısa zamanda da projenin hayata geçeceğini açıkladı. Böylelikle diğer kalan alanlar değerlenmiş, cazibe merkezi haline gelmiş olacak.

“Tasarruf hakkı vatandaşın”

Planlama kriterleri vardır. O alanda nasıl plan yapılacağı ile ilgili istişareler yapılacak. Ada bazında 5 kat mı, 8 kat mı olacak bunlar değerlendirilecek. Halkımız karar verecek. İnsanlarımız beklentileri değişik olabiliyor, sosyal alanları bol, daha sakin bir plan kararı da verebilir. Bu planlar yapıldıktan sonra, örneğin Ahmet Amca, 40 yıl önce gelmiş oturmuş, 1985 İmar Kanunu Affı çıkmış. Bu afta gereğini yapmış. Amcanın tapusu yok. Bu amcamızın arsası, ada bazında dünya şehircilik kriterlere göre talepler doğrultusunda planlanacak. Kanun çerçevesinde tapusu verilecek. Arsası küçük olabilir. Belki komşusu ile birleşecek. Kat karşılığı verecek. Burada bunun hızlanması için bölgenin cazibe merkezi haline gelmesi gerekir. Bakanlık 120 milyon yatırımla bölgeyi cazibe merkezi haline getirdi. Bir anda bölge ekonomi çarklarının dönmesine vesile olacak. Bizler de Allah nasip ederse, milletvekili olursak, bu projelerin takipcisi olacağız. Bu bölgede emek veren STK'larında katkısı var. Orada vatandaşların katkısı kadar hükümetimizin de katkısı var. Hükümetimizin insana verdiği katkı insan onuruna verdiği önemin göstergesidir.

Bir inşaat mühendisi olarak bana göre, İzmir'in yüzde 85'inin dönüşmesi gerekiyor. Böyle bir hareketin başlaması hükümetin İzmir'e verdiği önemi anlatıyor. Karabağlar'daki hemşehrilerimize hayırlara vesile olmasını diliyorum.

“Ecrimisiller iade edilecek”

İzmir'de istişare eksikliği var. Bunun sonuçlarını da vatandaş çekiyor. Yaşanan bir örnek vereceğim; Karabağlar'da dernek kuran STK'lardan bir bilgi almak için bir vatandaşımızı defterdarlığa davet ettim. Çevre Şehircilk İl Müdürümüz ve Deftardarımız oradayken, vatandaşımız dediki, 'Benim Tapu Tahsis belgem var. Buna benden esrimisil alıyorsunuz'. Orada Defterdar Bey, belgeleri inceledi. Defterdar, 'Hak sahibi olanlardan ecrimisil ödeyenler varsa gelsin parasını iade edelim' dedi. Bunu, İzmir'deki kapukluğu örnek vermek için anlattım. Buradan İzmirlilere şu müjdeyi vereyim; 2981 ve 4706 sayılı yasaya göre Tapu Tahsis belgesi alanlar ve hak kazananlar ecrimisil ödemişlerse belgeleri ile gitsinler, bu ödedikleri parayı geri alsınlar.

Ben STK Başkanlıklarım süresince, bağlı bulunduğum inşaat ve sağlık sektöründe birçok yönetmeliğin değişmesinde etken olmuşumdur. Kamu yararına olan veya bir probleminin çözülmesinde Ankara'ya gidildiğinde çözülmeyeceğini ben kabul etmiyorum. Bunun da şahidi benim. Böyle bir enfermasyon İzmir'in ekonomik gelişimini engellemiştir. Ben bunun samimiyetine de inanmıyorum. Milletvekili olduğumda da ben bunun sözünü veriyorum. Biz sorunların takipçisi olacağız.

Projeleriniz neler olacak?

Bugüne kadar maalesef kent kimliğini oluşturamamışız. Bir maden var ama değerlendirememişiz. Bu maden Kemeraltı... Camisinin, sinogogunun, havrasının, kilisesinin bir arada bulunduğu dünyada kaç lokasyon sayabilirsiniz. İstanbul Kapalı Çarşısı tarihi koruma statüsüne alınıp, devletin korumasına alınırken, İzmir bu talepte bulunmamış. Kemeraltı kendi kaderine terk edilmiş. Buranın tarihi koruma statüsüne alınarak, canlandırılması zor bir iş değil. Esnaf mağdur edilmeden, boş hanları restore edeceksiniz. Onlara uzun vadeli kira imkanları sağlayıp, birinci etep yıkımları yapacaksınız ve böylelikle kentin 8 bin yıllık kimliği ortaya çıkacak.

İzmir'in asıl merkezi Altınpark'tır. Kendi bünyesinde başlayacak değişmeyle Oteller Sokağı canlanacak. Mimar Kemalettin canlanacak, bir anda ekonominin çarkları canlanacak.

Sanayi siteleri, kooperatifler aracılığıyla Kemelpaşa'ya veya şehrin dışına çıkarılmalı. Böylelikle, hem arsa sahiplerinin mülk değerleri yükselecek hem de şehrin kirliliğini ortadan kaldırılacak.

Mobilya sektörü, daha iyi koşullarda iş yapabileceği bir yere sahip olmalı. Varlıkları ile dünyanın en zengin şehri İzmir, imkanlarını kullanamıyor. İzmir'de sağlık ve inanç turizminin, organik tarımın harekete geçirilmesi gerekir. Yıllardır İnciraltı İmar Planları'nın sudan sebeplerle hayata geçirilememesi, kente 31 milyar dolar kaybettirdi. İzmir plansız. İlçe belediye başkanlarının çok büyük sıkıntıları var. Onların da takipçisi olacağım. İzmir uçuracağız. Başbakanlık Ofisi'nin İzmir'de açılmasıyla kentte problem kalmayacak.Girişimlerin açılımı olacak. Sorunları hükümet olarak çözmeye hazırız. Kimse bahane uyduramayacak. İzmir bir 4 yıl daha kaybetmeyecek.

Yenigün İzmir