Firma ortaklarından İbrahim Ada, "Tesisin içinde havayla suyu aynı anda verip tozu bertaraf eden, 120 tane sistem kurduk. Önceliğimiz sürdürülebilir çevre teknolojilerini kullanarak üretim yapmak" dedi
Pınarbaşı'nda faaliyet gösteren ZA Madencilik hedef büyüttü, kapalı sistem toz tutma filtreleriyle sektörde 'olmaz' denileni hayata geçirdi. 10 milyon lirayı geçen çevre yatırımlarıyla Avrupa'nın sayılı tesisi arasına girmeyi başaran firma, çevre ödülü için kolları sıvadı. Firma ortaklarından İbrahim Ada, "Madencilik sektöründe Avrupa'da bu kadar geniş alanda kurulmuş tamamen kapalı sistemde çalışan başka bir firma yok. 'Önce çevre, sonra üretim' sloganıyla yola çıktık" dedi.
"Teşekkür alıyoruz"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni kurulacak taş ocaklarına örnek gösterildiklerini belirten İbrahim Ada, "Kurulurken, üretimi fazla yapalım değil, çevreye zarar vermeyelim amacına odaklandık. Tesisin içinde havayla suyu aynı anda verip tozu bertaraf eden, 120 tane sistem kurduk. Bizim önceliğimiz sürdürülebilir çevre teknolojilerini kullanarak üretim yapmak. Önceliğimiz Pınarbaşı halkı, her yıl 1 milyon lira çevreye yatırım yapıyoruz" dedi.
Taş ocağı kurmak için 4 bakanlık, 12 bölge müdürlüğünden izin alındığına dikkat çeken Ada, sektördeki firmaların mesailerinin yarısının taş ocaklarında yarısınının ise adliye koridorlarında geçirdiğini belirtti. "Biz sürdürebilir çevrecilik anlayışıyla hareket ediyoruz. Durum böyle olunca da 60 bin insanın yaşadığı Pınarbaşı'nda tepkiden çok teşekkür alıyoruz. Referandum yapılsa Pınarbaşı halkı bize sahip çıkar" diye konuştu.
"Kamyon gürültüsü yok"
100 bin metrekarelik alanda hizmet veren tesiste her şeyin düşünüldüğünü söyleyen İbrahim Ada, "TIR ve kamyonlarımızın Pınarbaşı'nın içinden geçmemesi için 3.5 kilometrelik kendi özel yolumuzu yaptık. Devlet bize 'Böyle bir çalışma yapın' demedi ama biz kendi tercihimizle Orman Bölge Müdürlüğü'nden izinlerimizi alıp, 1.5 milyon lira harcayarak 45 günde yol açtık. Böylece TIR ve kamyonların gürültüsüyle, yarattıkları trafiği Pınarbaşı'na yaşatmadık. Bu yolu kendimizin olduğu kadar Pınarbaşı halkının da kullanımına açtık" dedi.
2008 yılında ZA Madencilik Onursal Başkanı Ziya Aydın'ın girişimiyle kurulan şirketin İzmir'in kazancı olduğunu vurgulayan İbrahim Ada, "İzmir'in yatırıma çok ihtiyacı var. Güzel kentimize yol, inşaat, kaldırım yapıyor; hammaddeyi biz üretiyoruz, altyapı malzemesini biz veriyoruz. İzmir ekonomisine katma değer sağlıyoruz" dedi. Ada, sürdürülebilir madencilik anlayışıyla gerçekleştirdikleri üretimle çevre ödüllerinde iddialı olduklarını söyledi.
"Gelin, görün"
ZA Madencilik Satın Alma Uzmanı Burak Akbayırlı, Pınarbaşı'nda oturduğunu belirterek, burada çalışmanın kendisini mutlu ettiğini söyledi. Akbayırlı, "Biz işsizlik nedeniyle çaresiz olduğumuz için gelip burada çalışmıyoruz. Burası sanıldığı gibi ortalığı toza dumana katan bir yer değil. Zaten bunun mücadelesini veriyoruz. Diyoruz ki, 'Eğer bir taş ocağı işletecekseniz, gelin burayı görün. Çevreye, insana saygılı üretim nasıl yapılır gelin, görün.' Bunun olabileceğini göstermek için çalışıyoruz. Bunu başardığımızı görmek de bizi mutlu ediyor" diye açıkladı. 30 yılını madenlerde geçiren ve son 7 yıldır da ZA Madencilik'te çalışan yine Pınarbaşı sakinlerinden Fikret Taşkıran ise "Deyim yerindeyse ekmeğinizi taştan kazanıyorsunuz. Üç çocuğumu buradan kazandığım parayla okuttum. Burada mutluyuz, çünkü burada iş adam gibi yapılıyor" dedi.
Yeni Asır
