Türk madencilik tarihine kara harflerle kazınan bu olaydan sonra, madeni işleten Soma Holding’in bütün faaliyetleri mercek altına alındı
13 Mayıs 2014’te gerçekleşen faciada, 301 made işçisi Soma’da hayatını kaybetti. Türk madencilik tarihine kara harflerle kazınan bu olaydan sonra, madeni işleten Soma Holding’in bütün faaliyetleri mercek altına alındı. Kaza sürecinde Soma Holding bünyesinde faaliyet gösteren Tilaga Madencilik tarafından yapılan Spine Tower projesi gündeme geldi. Soma faciası sürecinde Spine Tower’ın imar yönetmeliğine aykırı yapıldığı, belediyeye terk etmesi gereken yüzde 54’lük arazinin terkinin yapılmadığı iddia edildi. Hatta İstanbul Büyekşehir Belediyesi CHP Meclis üyesi Hüseyin Sağ tarafından konu yargıya taşındı. Alp Gürkan ve oğlu Can Gürkan hakkında imar kirliliğine sebep olmak iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Yapılan suç duyurusundan sonra İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldı. 20 Haziran’da ise Alp Gürkan, Şişli Asayiş Büro Amirliği’ne avukatı ile birlikte giderek ifade verdi. Gürkan ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Ancak kullandığı bir ifade dikkat çekti. Gürkan ifadesinde ‘Yöneticisi olduğum şirket, zikredilen taşınmazın sahibi olmayıp, kat karşılığı sözleşmesi ile yükleniciliğini üstlenmiştir’ dedi. Bir başka ifadeyle sorumluluğu arsa sahiplerinin üstüne attı.
Sözleşmede sorumlu o
Gürkan, polis ifadesinde bu konuya dikkat çekerken arsa sahipleri ile Haziran 2006 yaptığı sözleşme müteahhit olarak imarda da sorumlu olduğunu ortaya çıkardı. Arsa sahipleri ile Gürkan’ın yaptığı sözleşmede imar durumu “Müteahhidin inşaat işinin yürütülmesine uymak yükümü altında bulunduğu esaslar” başlığı altında düzenlendi. Bu başlıkta şu ifadeler yer aldı: “Müteahhit iş bu anlaşma ile yapımını yüklendiği eserin hali hazır drumdaki imar durumunu iyileştirerek plan ve projelerini tanzim ettirip, inşaat ruhsatını alıp, buna uygun olarak yazılı teknik şartnamedeki şartları karşılayacak şekilde anahtar teslimi inşaa edecektir.”
İmar yoksa para da yok!
Sözleşmede aynı başlıktaki ‘b’ maddesi ‘Gayrimenkulün imar durumunun iyileştirilmesi için müteahhit her çabayı gösterecektir’ ifadesiyle başlıyor ve şöyle devam ediyor: “İyileştirme sağlanamadığı takdirde arsa sahipleri akti tek taraflı fesih edebileceklerdir. Bu takdir arsa sahiplerinden müteahhit ve görev vereceği kişiler hiçbir şekilde ücret ya da herhangi bir isim altında bir bedel talep edemezler.”
Vatan