24 / 04 / 2024

Atıl araziler tarıma kazandırılacak!

 Atıl araziler tarıma kazandırılacak!

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'de 24 milyon hektar tarım alanından 2 milyon hektarının atıl durumda olduğunu ifade ederek "2 milyon hektar tarıma kazandırıldığı takdirde, yıllık ortalama 13 milyar liralık bir gelir artışı sağlamak mümkün." dedi.


Orman Genel Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen "Atıl Tarım Arazilerinin Üretime Kazandırılması ile Arazi Bankacılığının Kurumsal Altyapı Çalıştayı"nın açılışında konuşan Pakdemirli, Türkiye'nin gıda konusunda sadece bölgenin değil, dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline gelecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.


Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur." sözünü hatırlatan Pakdemirli, "Bakanlığımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'nın, 'Tarımsal üretimde kullanılmayan, çeşitli nedenlerle ekilemeyen ve boş bırakılan atıl tarım arazilerinin, etkin ve verimli kullanımı amacıyla bir metot oluşturulsun, bir yöntem ve politika ortaya konulsun.' direktiflerini hayata geçirmek için kolları sıvadı. Nitekim, bu çalıştay sonucunda da eminim ki çok değerli sonuçlara ulaşmış olacağız. Çalıştayla tarım arazilerinin, yeter gelirli tarımsal işletme büyüklüklerine ulaştırılması ve işletme ölçeğinin optimum büyüklüğe getirilmesi amacıyla izlenecek yol ve yöntemleri tespit etmeyi umuyoruz." diye konuştu.


Pakdemirli, artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için daha fazla verimli tarım arazisine ihtiyaç olacağını ifade ederek, "Günümüzde sürdürülebilir arazi yönetimi, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde gıda güvenliğinin sağlanması açısından son derece önemlidir." dedi.


- "Gıda ihtiyacının yüzde 95'i topraktan"


Milli ekonominin temelinin tarım olduğuna işaret eden Pakdemirli, gıda ihtiyacının yüzde 95'inin topraktan karşılandığını bildirdi.


Pakdemirli, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, insan-toprak bağını güçlendirmek, tarım arazilerinin verimli olarak kullanılmasını sağlamak için çeşitli politikalar uygulandığını ifade ederek şöyle söyledi:


"Ülkemizde 24 milyon hektar tarım alanının yüzde 8,3'ü yani 2 milyon hektarı atıl durumdadır. Bu tarım alanlarının aynı zamanda yüzde 25'lik kısmı da sulama imkanına sahip arazilerden oluşmaktadır. Bu da yaklaşık 500 bin hektarlık araziye denk gelmektedir. 2 milyon hektar tarıma kazandırıldığı takdirde, yıllık ortalama 13 milyar liralık bir gelir artışı sağlamak mümkündür."


- 2023'e kadar 8,5 milyon hektar toplulaştırma


Tarım arazilerini korumak ve yasal boşluğu gidermek için 2005'te Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nu çıkardıklarını hatırlatan Pakdemirli, düzenleme kapsamında 655 bin hektar tarım alanının amaç dışı kullanılmayacağını söyledi.


Pakdemirli, bu zamana kadar toplam 6,1 milyon hektar, 2018 sonu itibarıyla da 496 bin hektar alanın toplulaştırıldığı vurgulayarak, 2023 yılına kadar 8,5 milyon hektar alanda toplulaştırma çalışmalarını tamamlayacaklarını ifade etti.


Arazi bankacılığı gibi modellerin Türkiye'de hayata geçirilmesi için çalışmaların sürdüğünün altını çizen Pakdemirli, şu ifadeleri kullandı:


"Söz konusu arazilerin üretim yapılabilir hale getirilmesiyle ölçek ekonomisine uygun tarım işletmeleri oluşacak, tarımsal üretim miktar ve kalite yönüyle daha güvenli ve güvenilir hale gelecektir. Uygulamayla arazilerin tarımsal niteliğini korumak amacıyla el değiştirebilme imkanları da ortaya konulacak. Bununla birlikte tarım arazilerinin mobilitesi yani alım, satım, kiralama gibi özellikleri artırılacaktır. Böylece tarım arazilerinin kullanıcısı tarafından daha etkin kullanılması, tarım arazileri piyasasında arz ve talep dengesinin düzenlenmesi yoluyla yaklaşık olarak ülkemizde bulunan 2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması sağlanmış olacaktır."


- "Arazi bankacılığına ihtiyaç var"


Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Hasan Özlü ise tarım arazilerinin küçük ve parçalı oluşuyla atıl kalmalarının tarımdaki en önemli sorun olduğunu ifade etti.


Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önleyen yasal düzenlemenin 2014 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Özlü, "Tarım arazilerin mirasla devri, kiracılık, ortaklık, arazi alım satımı gibi uygulamaların yapıldığı arazi bankacılığı olarak tanımlanan etkili bir kurumsal yapıya ihtiyaç duyulmaktadır." dedi.