Türkiye'de büyük gayrimenkul yatırımlarına imza atan Araplar, gözlerini Çanakkale'ye çevirdi.1915 Çanakkale Köprüsü’nün temelinin atılmasının ardından Arap yatırımcıların bölgeye ilgisinin yüksek düzeye ulaştığı belirtiliyor...
Son dönemde Türkiye’de gayrimenkul yatırımına yönelen Suudi ve Katarlılar başta Arap sermayesi, şimdi gözünü Çanakkale’ye çevirdi.
Çanakkale'nin Lapseki ile Gelibolu ilçeleri arasına inşa edilecek ve dünyanın en uzun asma köprüsü olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün temelinin atılmasının ardından Arap yatırımcıların bölgeye ilgisinin yüksek düzeye ulaştığı belirtiliyor.
Körfez ülkelerindeki gayrimenkul yatırımcılarının Türkiye’de çözüm ortaklığını yapan Kırkıncıoğlu Grup’un CEO’su Abdullah Kırkıncıoğlu, birlikte çalıştıkları Suudi ve Katarlıların Çanakkale bölgesine ilgisinin son dönemde zirve yaptığını bildirdi. Gayrimenkul yatırımında Rus ve Azerilerin yerini şimdi Suudi Arabistan ve Katarlı yatırımcıların aldığını söyleyen Kırkıncıoğlu, “İstanbul’dan sonra Çanakkale’de arazi yatırımı yapıyoruz, oraya çok inanıyorlar” dedi.
Neden Çanakkale?
Kırkıncıoğlu, “Neden Çanakkale” sorusuna da “Şu an devlet oraya dünyanın en uzun köprüsünü yapıyor. Bununla birlikte etrafında ülkeyi geliştirmeye yönelik faaliyetler olacak. Aynı zamanda Türkiye’de ikinci bir boğaz daha yok, bunun hepsinin katkısı Çanakkale’ye doğru bir şekilde yansıyacak. Yurt dışı yatırımcıları da bunu görüyor ve yatırımlarını yapıyorlar” şeklinde yanıt verdi.
Grup olarak Arap yatırımcılarla işbirliği süreçleri hakkında da bilgi veren Kırkıncıoğlu, “Biz dünyadaki bütün yatırım zirvelerine katılıyoruz. Zirvelerden birinde onlarla tanıştık, Arapların en çok dikkat ettiği şeyler firmanın eski ve güvenilir olması… Böyle olunca partner olmak istediler” dedi.
Cidde’de ofis
Kırkıncıoğlu, Arap sermayesinin Türkiye’de artan gayrimenkul yatırımları paralelinde yoğunlaşan iş trafiğini etkin biçimde yönetmek için Cidde’de bir büro da açtıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Bizim partnerlerimiz Suud ve Cidde de Suudi Arabistan’ın merkezi. Türkiye her ne kadar gelişse de Türkiye’de öz sermayeyle büyüme oranı çok az. Bankayla ve banka muadili işlerle büyüyorlar. Ama yurt dışından gelen para Türkiye için can simidi oluyor biz de bunu çok doğru bir şekilde ve doğru bir algıyla ilk etapta Cidde’de gerçekleştireceğiz. İkinci ayağımız Abu Dhabi, sonra Katar ve son ayağımız da Dubai olacak, totalde 4 ofis açacağız. Bugünkü şartlarda bu ivmelenmeyle büyürsek Riyad’da da böyle bir niyetimiz olacak. Şu an görünen tabloda biz yurt dışından para getirmezsek ülke de biz de doğru şekilde kalkınamayız.”