Kirası ödenmediği gerekçesiyle mülk sahibi Seda Sayan tarafından icra yoluyla boşaltılan Etiler Şamdan’ın işletmecisi Mehmet Tuna, yaşadıklarını anlattı.
– Öncelikle geçmiş olsun. Sağlık durumunuz nasıl?
Şu an iyiyim. Geçtiğimiz perşembe günü bir baş dönmesi ve muazzam bir mide bulantım oldu. O an kalp pilim devreye girdi, ben kalp krizi zannettim ama meğerse kalp durmuş ve o pil otomatikman kalbimi çalıştırmış. Daha sonra çok ağır bir zatürree kanısına varıldı ve şu an onun da tedavisi sürüyor. Bu gelişen olaylardan dolayı moralimiz de bozuldu.
– Mekânınız boşaltıldığı zaman hastanede miydiniz?
Evet ben hastanede yoğun bakımdaydım. Önce kimse bana söylemedi, eşim benden gizledi.
– Nasıl bu duruma geldi olaylar?
Biz Şamdan olarak 42 senedir kiralarımızı aksatmadık, Seda Sayan’la olan süreç boyunca da kiramızı aksatmadık. Fakat ‘Terör, bomba’ derken işlerimiz biraz düştü. Bize üst üste çok davalar açıldı. Bu nedenle maddi olarak biraz sıkıştık. Evet bu borcumuz oldu, biz alt kata kiracı bulduk. Divan'la görüşmelerimiz oldu. Divan onayladı fakat Seda Sayan Divan’ın istediği 10 seneyi kabul etmeyince bu iş de yattı.
KONTRATIMIZ SEDA SAYAN'LAYDI
– Peki söylendiği gibi kontratı Oğulcan Engin'le mi yaptınız?
Biz bu süreçte bir kişiyle muhattap olmadık. Seda'yla da yüz yüze bile gelmedik. Hep başka biri gelip bizimle muhattap oldu. Söyledikleri gibi Oğulcan'la da konuşmadık, bizim kontratımız Oğulcan'la değildir, Seda Sayan'la kontrat yaptık. Üstelik Seda Hanım'ın söylediği, “Ben yoktum Oğulcan yaptı” sözü de gerçeği yansıtmıyor. Çünkü eşyalarımız mekândan çıkarıldığı zaman Seda Sayan'ın oğlu Dominik'teydi.
YANARDÖNER FENER SİNAN
– İşler neden bu kadar karıştı? Çok başlılıktan mı?
Burayı Faruk Bey satarken Sayan'ın eski eşi Sinan Engin'le bir araya geldik. Satış aşamasında işin içindeydi. Hatta mülkü satın aldıktan sonra sözleşmemizin maddelerini, ne kadar kira ödeyeceğimizi bile Sinan Engin'le konuştuk. Bana “Bu ailenin reisi benim” dedi. Sonra gelip “Abi beni karıştırma, işler değişti” dedi. Anlayacağınız yanardöner fener Sinan.
– Personelinizin yazdığı mektup varmış. Nedir bu mektubun hikâyesi?
Personelim kendi başlarına bir karar almış ve Seda Sayan'a bir mektup yazmışları. Mektupta “Seda Hanım sizin insafınıza sığınıyoruz. Biz zaten iş yapamıyoruz, maaşımızı bahşişlerden alıyoruz. Biz yazın iş bulana kadar rica ediyoruz bize müsaade edin” şeklinde bir yazı yazmışlar. Seda Sayan mektuba çok kızmış. Bu yazıda duygu sömürüsü yapıldığını söyleyip tahliye işlemini hızlandırmış. Benim haberim yok elemanlar yazmış…
SEZEN YALIYI VERMEDİ
– Sezen Hanım size destek oldu. Yalısını işletmenize verecekmiş, doğru mu bu?
Sezen benim 45 yıllık arkadaşım. O olay da öyle söylendiği gibi yalıyı vermek falan değil. Sezen çok üzüldü ve dedi ki, “Mehmet sana yeni Şamdan açarız. Yeter ki sen üzülme, istiyorsan ben de şarkı söylerim, beraber seninle çalışırım. Hatta istiyorsan benim evde Şamdan partileri yaparız” dedi. Evimi Şamdan’a veririm falan demek değil o sözler. “Yaz geldiğinde bir yaz partisi gibi, evimi açarım” demek istedi. Seda Sayan da “Evini vereceğine Mehmet’in borcunu öde” demiş çok ayıp şeyler bunlar.
SEDA’YI ÜZMEK İSTEMEM
Önceki gün Mehmet Tuna'yı hastanede ziyaret eden Sezen Aksu, “Mehmet'le çok eski dostuz. Onu ziyaret etmek istedim. Mehmet'in kafası bazı mevzulara tatılı olduğu için onu biraz olsun rahatlatmak istedim. Sohbet ettik” diye konuştu. Seda Sayan'la arasında bir polemik olmayacağını belirten Minik Serçe, “Ben ne Seda'yı ne de başka bir kimseyi üzmek istemem. Olaylar başka yöne çekilmesin. Ben dostuma destek olmaya çalıştım” diyerek hastaneden ayrıldı.
Sözcü