Ceren Kumbasar Vatan Gazetesi'ndeki bugünki köşesinde Murat Hazinedar ile yaptığı röportaja yer verdi. Murat Hazinedar “Ihlamur-Çarşı arası ile Bebek en çok sorunu olan bölgeler. Kentsel dönüşüm ve gelişim buradan başlayacak” dedi...
Ceren Kumbasar Vatan Gazetesi'ndeki bugünki köşesinde Murat Hazinedar ile yaptığı röportaja yer verdi.
Beşiktaş’ın Fenerbahçeli yeni başkanı Murat Hazinedar “Ihlamur-Çarşı arası ile Bebek en çok sorunu olan bölgeler. Kentsel dönüşüm ve gelişim buradan başlayacak” dedi.
Bir belediye başkanından ne bekleriz? Ne beklememiz gerektiğini bilir miyiz? Konu belediye başkanlığı olunca bu sorulara doğru cevaplar vermek zor. Milletvekillerinden, bakanlardan beklenenler bellidir de belediye başkanlarından ne isteyeceğimizi bir türlü bilemeyiz.
Malum son başkanlık seçimleri de alışık olduğumuzdan oldukça farklı geçti; başkanlardan çok partileri konuştuk. Hal böyle olunca da ne başkanları tanıyabildik ne de projelerini. Oysa Türkiye’de konuşulması gereken en önemli konulardan biri olan şehirciliğin ilk muhatapları belediye başkanları. Yaşadığımız olağanüstü toprakların ve iklimin hakkını veremeyen, şehirlerin hayatımızı kolaylaştıracağına zorlaştırdığı bir coğrafyanın çocuklarıyız. Bırakın aya gitmeyi, simsiyah nehirlerin kıyısında muhteşem tarihi binalarla efsane şehirler kuran kötü iklimli ülkelere imrenerek bakıyoruz. Allahtan elimizdeki şahikalar bize rağmen aslını korumaya devam ediyor da hala bir umut şehirlerimizin hakkını vermeyi bekliyoruz.
Başkanların projeleri
Bu yüzden belediye başkanları bizim en önemli umudumuz. Belediyenin değil şehrin, şehrin ta kendisinin başkanları. İşte ‘Başkanlar ve Şehirleri’ röportaj serisi, böyle doğdu. Şimdiye kadar hiç yapılmamış bir şeyi yapıp başkanlarla sadece ve sadece şehircilik konuşacağım. Şehircilik anlayışlarını, çevre hakkındaki basma kalıp laflardan bağımsız olarak projelerini, fikirlerini...
Bu röportajlardan sonra da bu projelerin takipçisi, gerekirse davacısı olacağım. Güzel şeyler yapıldığında habercisi olacağız.
Eminim, başkanları bu açıdan tanımak projelerini sadece kendi bölgelerindeki vatandaşlara değil herkese anlatmak şehirlerimiz için atılmış önemli bir adım olacak. Zira hemen hepsinden beklentimiz aynı; hayatımızda bir yük, bir mücadele aracı olmayan, hayatımızı güzelleştiren ve kolaylaştıran şehirler.
İstanbul’da yaşamaya başladığım ilk yıllardan itibaren Beşiktaş ilçesinde yaşayan ve bu bölgeyi iyi bilen biri olarak bu röportaj serisinin ilkini Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’la yaptım.
- Avukat olduğunuzu biliyorum ve bu kimlikle öncelikle inşaat sektörüne nasıl baktığınızı merak ediyorum?
İnşaat sektörü ekonominin en büyük taşıyıcı sektörlerinden biri. İnşaat sektörünün İstihdama yaptığı ve yapacağı katkı çok büyük. Ancak inşaat sektörünün nasıl algılandığı, halkın güvenlik ve refah seviyesine yapılan katkı, sınıf ayrımı gözetmeksizin oluşturulan şehircilik anlayışı çok önemli. Ben de Almanya’da inşaat sektöründe bir şirketin sahibiyken siyaset nedeniyle ara verdim. Dolayısıyla şehirciliği, inşaat ve konut sektörünü başka bir gözle daha görebildiğimi düşünüyorum.
Kentsel gelişim
- Peki o zaman şehircilik, kentsel dönüşüm açısından Beşiktaş’ı değerlendirelim.
Beşiktaş Türkiye’nin en değerli taşınmazların olduğu bir ilçe. Örneğin, Adalar ve Şile en fakir, belediyelerin bütçeleri en düşük ve emlak vergisi muafiyetinin en yüksek olduğu belediyeler. Refah ve kültür düzeyi seviyesine baktığınızda da 2013 yılında kültür ve refah düzeyinin Türkiye çapında birinci olduğu bir ilçeden bahsediyoruz. Her gün 1-1,5 milyon insana hizmet ediyoruz. Gece bu sayı iki katına çıkıyor. Şehircilik ve mimariyi ilgilendiren konularda geliştirdiğimiz veya planladığımız projelerimizi bu farkındalıkla, hem Türkiye’deki az sayıdaki araştırmayı hem de dünyadaki araştırmaları dikkate alarak onların ışığında hazırlıyoruz.
- Projeler denilince akla ilk kentsel dönüşüm projeleri geliyor. Açıkcası Beşiktaş’ın kentsel dönüşüm projeleri için zor bir bölge olduğunu düşünüyorum. Büyükşehir belediye başkanıyla farklı partilerden olmanız da önemli bir nokta. Bu durum projeleri nasıl etkileyecek?
Açıkcası, kentsel dönüşüm projelerinin tasarımını İBB ile birlikte yapmayı planlıyoruz. Sayın Kadir Topbaş bu konuda yapıcı, babacan bir tutum sergiliyor. Dolayısıyla zorlanacağımızı düşünmüyoruz. Beşiktaş İstanbul’un en önemli noktası. Beşiktaş’ın bu tür projelere çok ihtiyacı var. Biz kentsel dönüşüm değil kentsel gelişim başlığı ve bilinciyle hareket ediyoruz. Bu konuda Türkiye’de iki büyük eksiklik var. Birincisi dünyaya sırtımızı çevirip kentsel gelişimi el yordamıyla dönüşüm haline getiriyoruz ve ister istemez halkın aklında soru işaretleri oluşuyor. Oysa kentsel dönüşüm tüm dünyada sosyologlarla, tarihçilerle, şehir plancılarıyla, ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan bir işken ülkemizde bu çalışma sadece mimarlarla yapılıyor. Bizim en büyük farkımız kentsel gelişim sürecini yerel bir ruh ama dünyalı bir gözle yapacak olmamız. Dünyalı bir göz derken de sadece vizyonumuzu kastetmiyorum. Dünyanın en iyilerini Türkiye’nin konusunda en iyileriyle birlikte proje üretmek için çaba gösteriyoruz. Örneğin, dünyada kentsel tasarım konusunda en önemli çalışmaları yapan üniversite Berkeley Üniversitesi. Bu üniversitedeki çalışmaları uzun zamandır takip ediyorum. Şimdi de bazı projeler için üniversiteyle iletişim halindeyiz. Amerika’nın önemli kentsel tasarım firmalarından biriyle de iki projemiz için görüşmelere başlayacağız. Rob Robinson, Barry Long gibi New York’tan Baltimore’a Pitsburg’e kadar bir çok şehrin dönüşümüne katkıda bulunmuş bir ekibin Beşiktaş’ta çalışacak Türk mimarlar, sosyologlara danışmanlık yapmalarını hedefliyoruz. Ne sadece yabancılara kendi kültürümüzü, mimarimizi emanet ediyoruz ne de dünyada olup bitene kulaklarımız tıkıyoruz. Beşiktaş’a sunacağımız projeler kentsel dönüşüm adında yapılıp, 15 yıl sonra yeniden dönüşmesi gerekecek yapılar değil şehrin kimliğini ortaya çıkaracak, şehrin tarihine tanıklık edecek binalar.
Gençler kentsel dokuya duyarlı
- Bu paylaşımcı yaklaşım bana ister istemez Gezi’yi hatırlattı. Siz Gezi sürecini nasıl yorumladınız?
Gezi’nin geneli gençlerin yeşile, kentsel dokuya duyarlı olmaları nedeniyle çıktı. Her ne kadar Gezi’den sonra iktidar sandıktaki gücünü koruyor olsa da Gezi , Türkiye demokrasi tarihine de hükümetin tarihine de kara bir leke olarak geçecek. Hükümet temsilcilerinin ve sorumluların da vicdanlarında hatalarını yargıladıkları düşünüyorum, umuyorum. Demokrasi tarihimizde 9 çocuk var artık. CHP’li kadroların böylesine derin kayıplara kayıtsız kalması düşünülemez. Özgürlükçü sosyal demokratlar her geçen gün hedeflerine, ideallerine çok daha güçlü şekilde yürüyor. İdeallerimiz halkın geniş kesimlerinde karşılık buluyor daha da geniş kesimlerde karşılık bulacak.
Beşiktaş’ta doğdum Beşiktaş’ta okudum
Peki son olarak sizin Fenerbahçeli olduğunuzu ve Kemerburgaz’da oturduğunuzu biliyoruz. Ama Beşiktaş’ın başkanısınız?
Beşiktaş’ta doğdum. Ailem Vişnezade’de otururken dünyaya geldim ve Kabataş Erkek Lisesi’nde okudum. Beşiktaş kültürüyle büyüdüm dolayısıyla Beşiktaş aşkını sadece futbola indirgememek lazım. Hem bakın her konuda dünyalı olmaktan bahsediyoruz, New York gibi dünyanın en büyük metropolünün başkanı Bill de Blasio da Yankees ya da Mets’ i değil, aksine şehrin ezeli rakibi Boston Redsox’ı tutuyor. Bırakın bir başkanın tuttuğu takımı, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo İspanya’da doğmuş ve büyümüş ama Fransa’yı olmasa bile Paris’i anavatanı olarak görüyor.
Emsal artışı için yeni bir sistem düşünüyoruz
- İlk etapta bu tür bir çalışmadan nasibini alacak?
Çarşı-Ihlamur arası ve Bebek temel sorunları olan bölgeler. Ihlamur’da yapı stoku çok eski ve kötü. Depremde ciddi bir tehdit var. Ihlamur ve Ortaköy de tamamını yeniden yapmamız gereken binalar var. Kentsel dönüşüme tabi tutulacak yerleri planlayacağız. Bu bölgelerin Akaretler gibi modern, özüne sadık ama yenilenmiş olması için çalışıyoruz. Kentsel gelişimde ilk hedef tasarımı ön plana çıkarmak. Örneğin Aşağı Beşiktaş’ta TOKİ’nin giremeyeceği yerlerde özel dokunuşlar yapmak gerekiyor. Aşağı Beşiktaş’ta tarihi Beşiktaş’ta imar yoğunluğu çok yanlış ancak buraları projelendirirken fona ihtiyaç var. Emsal yoğun ortamlar tercihim olmadığı için fonlara ihtiyacımız var. Bu konuda daha kolay yol alabilmek için yeni bir çalışma modeli planladık. Emsal artışlarını arazi sahibi ile belediye arasında yüzde 50-50 paylaştıran bir sistem düşünüyoruz. Emsal artışının yarısını arazi sahibi alsın, yarısını da belediyenin kontrolündeki deprem fonuna yatırsın, biz de bunu deprem güçlendirmesinde kullanalım. Ancak bunu merkezi hükümetin kanun hükmünde kararnamelerle, yasal düzenlemeyle desteklemesi lazım ki uygulayabilelim.
- Beşiktaş’taki sihirli dokunuşun yapılması gereken yer neresi?
Beşiktaş için geliştirdiğimiz her proje benim için çok özel. Ama Ihlamur’u trafiğe kapatacağımız projenin eğer halkla beraber yapıyoruz dersek, Ihlamur’u da Beşiktaş’ı da daha özel yapacak çok değerli bir iş olacağını düşünüyorum. Bu projenin detaylarını yakında herkesle paylaşıp konuşmaya başlayacağız.
Ceren Kumbasar/ Vatan Gazetesi
Önerilen Bağlantılar : TOKİ indirim 2016, Yeni konut projeleri