Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov yaptığı açıklamada, Türkiye ile yapılan enerji ticaretinden memnun olduklarını ancak Soçi'de önemli rol alan Türk müteahhitlerinin diğer bölgelerde de etkin hale gelmesi gerektiğini dile getirdi
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Türkiye ile yapılan enerji ticaretinden memnun olduklarını ancak daha çok makine ve kimyasal ürün satmak istediklerini söyledi. Soçi’de düzenlenen kış olimpiyatlarında önemli rol alan Türk müteahhitlerinin diğer bölgelerdeki projelerde de etkin hale gelmesini isteyen Karlov, bölgesel işbirliklerini daha ileriye götürebilmek adına Türk işadamlarının Rusya’da daha çok bulunması gerektiğinin altını çizdi. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Karlov, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ile arkadaşımız Fulya Kazaklı’nın sorularını cevaplandırdı.
Suriye konusunda çok ciddi gelişmeler yaşanıyor. Bu sürece Türkiye ve Rusya’nın farklı olan bakış açıları ikili ilişkileri nasıl etkiledi?
Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki kötü bir etkisi olmadı zedelemedi. Türkiyede bu soruyu soran ilk kişi siz değilsiniz. Bunu zaten Sayın Erdoğan ile geçen yıl St. Petersburg’da yaptıkları görüşmede Sayın Putin’in verdiği cevap da doğruluyor. Putin, Türkiye ile benzer noktalar olduğu gibi farklı noktaların da bulunduğunu, bunların ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda gelişen işbirliğine olumsuzluk olarak yansımadığını bildirdi. Bu durum da ilişkilerimizin olgunluğu açısından iyi bir göstergedir.
Bu siyasi değerlendirmenin ışığında bölgenin en önemli iki ülkesi Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkileri yeterli buluyor musunuz?
Bu zor bir soru. İki sözle cevap vermek zor olur. Bakınız bir taraftan özellikle ticari ve ekonomik anlamda ilişkiler güzel bir şekilde gelişmektedir. Ben özellikle ticari alandaki ilişkilerimizin tüm genel ilişkiler yelpazesinde en hızlı gelişen bölüm olduğunu düşünüyorum. Henüz kesin veriler açıklanmamış olmakla birlikte 2013 yılında ticaret hacminin 30 milyar doları aştığını söyleyebiliriz.
Rusya Federasyonu Türkiye için ikinci büyük ticari ortak, Türkiye ise Rusya federasyonu için yedinci sırada. Rusya Federasyonu’nda özellikle Türk müteahhitlerin çalışmaları çok ünlü olup, üstlendikleri altyapı ve üstyapı işlerinin miktarı 50 milyar doları aştı.
Aynı şekilde turizm de işbirliğimiz çok güzel bir örneğini teşkil ediyor. Geçen yıl Türkiye’ye 4.2 milyon rus turist geldi. Doğrudan yatırımlarda ise Rusya’nın Türkiye’deki hacmi 1.5 milyar dolar seviyesindeyken, Türkiye’nin Rusya’daki yatırımları 800 milyon dolar civarında olduğunu görüyoruz.
Bu rakamlara banka satışını da dahil ediyor musunuz?
Sberbank bir Türk bankasının hisselerini aldı. Ben doğrudan yatırımlardan bahsediyorum. Kuşkusuz, finans sektörü de önemli. Banka olmadan ticaret ve yatırım yapmak mümkün değil. Denizbank, Türkiye bankalarından en büyük 10 bankasından biri. Artık Sberbank nezdinde çalışıyor. Ticari ilişkilerimize büyük katkı sağlıyor. Bahsettiğim özel örneklerden gurur duymalıyız. Ama diğer taraftan mevcut durum ve hacim Rusya ve Türkiye’nin ekonomisinin potansyelini tam olarak yansıtmıyor. Özellikle Rusya’nın yaptığı ihracatın yapısını geliştirmemiz gerekiyor.
Peki bu bölgesel işbirliği hangi yöntemlerle geliştirilebilir?
Bizim bir sözümüz var. “Daha çok görüşelim” diyoruz. Biz Sibirya Bölgesi’nde Türkleri anlatabiliriz ancak Türk işadamları o bölgeye gelmezse ya da oradan buraya gelip buradaki başarıları görmezlerse ticaret gelişmez. KEK toplantıları bu alanların geliştirilmesine önemli katkı sağlayacaktır. Yani liderlerin deklare ettiği 100 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşabilmek için bu çok önemli Ben Ankara’ya atanmadan önce konuştuğum Rus valileri hepsi de Türkiye ile işbirliğini geliştirmek istediklerini söylediler.
4.2 milyon turist 9-10 milyona çıkabilir mi, bunun için neler yapılabilir?
Öncelikle Türk turistleri Rusya’ya bekliyoruz. Bu alanda işbirliğini çift yönlü görmek istiyoruz. Rusya turizm potansiyeli için 9 milyon çok büyük bir rakam. En azından 5 veya 6 milyon seviyesi gerçekleştirilebilir. Gelen 4.2 milyon turistin 3.6 milyonu Antalya’yı tercih ediyor. Eminim ki Türkiye’de çok güzel başka yerler de var. Dünyada özellikle sağlık turizmi ön plana çıkmaya başladı. Az gezebildim ancak sağlık turizmi için uygun olan yerleri gördüm.
Makine ve kimyasallardan bahsettiğiniz. Bu konuda somut bir şeyler var mı?
Bu anlamda en büyük başarımız nükleer santral projesinin hayata geçirilmesi. Nükleer santral nedir? Bu en ileri teknoloji makine ve ekipman anlamına gelir. Toplamda 20 milyar dolardan bahsediyoruz. Daha önemlisi Türk şirketler projede etkin şekilde rol alacak. İnşaatın yüzde doksanı, montajın yüzde 50’si Türk şirketlerle yapılacak. Ekipmanın yüzde 20’si Türkiye’de üretilecek. Bu arada eğitim de çok önemli. Rusya’da eğitim alan öğrenciler atom enerjisi alanında gelişmiş bilgilerle Türkiye’ye dönecekler.
Soçi Kış Olimpiyatları'ndan neler bekliyorsunuz?
Soçi’yi kış olimpiyatlarına aday gösterdiğimizde öncelikli olarak bölgenin gelişmesini hedefliyorduk. Hazırlık dönemi içerisinde nerdeyse yeni ve büyük bir turizm bölgesi kuruldu. Biz bu çalışmalar için 6.5 milyar dolar civarında yatırım yaptık yarısını devlet, yarısını özel sektör karşıladı. Demiryolları, otoyolları, elektrik hatları yapıldı. İlginç bir örnek var. Geniş çaplı çalışmaların başladığı 2007 yılından bu yana bölgede ekolojik durum iki kat iyileşti.
Sovyet Birliği dağıldıktan sonra kış spor merkezleri yabancı ülkelerde kaldı. Ama şimdi elimizde eşsiz olan Sovyet döneminde olmayan spor tesislerimiz var. Yeni sporcu nesiller yetiştirdik. Ancak bunlar çok genç ve maalesef olimpiyatlara katılamıyor. Soçi için yaptığımız yatırım aynı zamanda geleceğimize sağlığa yaptığımız bir yatırım oldu.
Soçi tarzı bir modelin başka şehirlerde de uygulaması olacak mı?
Rusya’nın Sibirya ve Uzakdoğu bölgesinde benzer spor tesisleri inşa ediyoruz. Mesela son yıllarda Rusya da spor yapanların sayısı arttı ancak tesis gerekiyor. Tesis de yapmak gerekir. Eminim ki benzer örnekleri duyacaksınız ilerde. Türk müteahhitlerinin o projelerde yer alması için size başvuracaklar. Zaten Soçi olimpiyat çalışmalarına katılan Türk müteahhitleri kendi kalitelerini ve profesyonelliklerini gösterdiler. Söz konusu tesislerin olimpiyata yetişmesinde Türk Şirketlerin büyük payı var. Diğer ülke müteahhitlerine kıyasla Rusya’da birinci sıradalar.
Bu anlamda belirlenen bölgeler var mı?
Kamçatka yarımadası bu anlamda çok cazip bir yer. Yanardağlar, sıcak Yer altı suları gibi farklı doğal güzellikler var ve çok bakir. Hatta bizde Kamçatka’da insanlardan çok ayı yaşadığına dair bir esprimiz var. Orada spor merkezi ve turistik bölge altyapısı ve sağlık turizm tesismeri yapacağız. Batıya doğru Baykal Gölü dünyanın en büyük içilebilir suya sahip gölüdür. Yine oraya yakın Altay dağları dünyanın en güzel yerlerinden biri. Türk turistleri bir yanlış yapıyor. Daha çok Moskova ve St. Petersburg’a gidiyorlar. Daha çok görülecek yerler var Rusya’da.
Dünya
Önerilen Bağlantılar : Yeni konut projeleri