Serpil Timuray, Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların (UDY), bu yılın 7 aylık diliminde bir önceki yılın aynı dönemine oranla yaklaşık yüzde 9 artarak 7,9 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Serpil Timuray, Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların (UDY), bu yılın 7 aylık diliminde bir önceki yılın aynı dönemine oranla yaklaşık yüzde 9 artarak 7,9 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
YASED'in "Türkiye'nin Sürdürülebilir Kalkınmasında Uluslararası Doğrudan Yatırımların Katma Değerini" ortaya koyduğu çalışma sonuçlarını ve çalışma programını, YASED yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda duyuran Timuray, UDY girişlerinin 2013 yılında dünyada 1,45 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini, bu rakamın 2012 yılına göre yüzde 9'luk bir artışa karşılık geldiğini belirtti.
2013 yılında Türkiye'ye 12,9 milyar dolar düzeyinde uluslararası doğrudan yatırım geldiğini aktaran Timuray, bu rakamın bu yılın 7 aylık diliminde de 7,9 milyar dolar olduğunu kaydetti. Timuray, 2013 yılının aynı döneminde bu rakamın 7,2 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı payın da yüzde 1,7'ye ulaştığını ve UDY sıralamasında dünyada 22, gelişen ülkeler arasında 11. sırada yer aldığını kaydetti. Son 10 yılda UDY stoğunun 4 kat artış göstererek 146 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Timuray, politik risklere rağmen UDY seviyesinin korunmuş olmasını önemli gördüklerini vurguladı.
Timuray, toplantıda YASED'in çalışmaları hakkında da bilgi vererek, Türkiye'nin "Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma" hedefinin gerçekleşmesine, katma değer yaratan uluslararası doğrudan yatırımlarla destek veren öncü bir sivil toplum kuruluşu olma vizyonuyla hareket ettiklerini ifade etti. Bu hedefin gerçekleşmesi için yeni bir stratejik program oluşturduklarını anlatan Timuray, şunları aktardı:
"Stratejik programımız 5 öncelik çerçevesinde yürütülmektedir. Bu öncelikler; yatırım ortamı düzenlemeleri, uluslararası yatırımların ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına olan katkısının ortaya konması, Ar-Ge merkezi yatırımlarının artırılması, küresel nitelikte işgücü ve ülkemizin bir bölgesel merkez olarak konumlandırılabilmesi konularına odaklandık. YASED olarak üyelerimizle birlikte belirlediğimiz 5 stratejik önceliğimiz doğrultusunda da, 8 adet 'İmza Proje' yürütülmekte. Bu projelerimiz temelde yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ülkemize uzun vadeli kalıcı yatırımların çekilmesi için kamuya birer yol haritası niteliği taşıyor."
"YOİKK'de kabul edilen 49 eylem maddesinin 17'si YASED'e ait"
Toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Timuray, "YASED'in çalışmalarının hükümet tarafından nasıl karşılık bulduğu"na ilişkin bir soru üzerine, yaptıkları her çalışmada ilgili paydaşlarla çok yakın işbirliklerinin olduğunu anlattı. Timuray, "Özellikle kamuda en üst seviyede otoritelerle birlikte çalışmalarımızı sürekli paylaşarak, ilgili bakanlıklarla çalıştaylar düzenliyoruz" diye konuştu.
Bu konuda Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmalarını örnek gösteren Timuray, YOİKK'de kabul edilen 49 eylem maddesinin 17'sinin YASED tarafından takdim edilmiş öneriler olduğunu bildirdi. YASED Başkanı Timuray, "Özel bir bankanın devlet tarafından batırılmaya çalışılmasını yabancı yatırımcılar nasıl bir tepkiyle karşılıyorlar?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"YASED olarak Türkiye'de yerleşik olarak faaliyet gösteren uluslararası yatırımcıları temsil ediyoruz. Bu şirketlerimiz Türkiye'de ekonomik katma değer olarak çok başarılı bir performans sergilemekteler. Bizim üyelerimizden aldığımız bakış açısı ve geri bildirim de Türkiye'deki uluslararası yatırımcıların bakış açısının uzun vadeli olduğu ve Türkiye'nin temeline ve potansiyeline inandığı yönünde. YASED olarak biz de yatırım ortamının önümüzdeki dönemde daha da iyileşmesi ve ekonomik olarak sürdürülebilir büyümenin devam etmesi üzerine çalışıyoruz. Bütün projelerimiz de bunu destekliyor. Bunu da tüm üyelerimizin katılımıyla yapıyoruz. Bütün üyelerimizin Türkiye'nin yatırım ortamının daha da iyileşmesine odaklı gündemlerinin olduğunu söyleyebilirim."
Timuray, "Bu tür baskılar size rahatsız etmiyor mu?" şeklindeki soru üzerine, şunları kaydetti: "Uluslararası yatırımcılar her zaman için bir ülkede yatırım yaparken o ülkenin ekonomik performansını, demokratik potansiyeli, yatırımların rasyonel geri dönüşü parametreleri ile değerlendirirler. Bu açıdan bakıldığında Türkiye, özellikle yatırımların son derece fazla olduğu gelişmekte olan ülkelere UDY girişinde 11. sıradadır. Önümüzdeki dönemde de uluslararası yatırımcıların bakacağı şey bir ülkenin ekonomik potansiyelidir ki burada Türkiye, gerek ekonomik performansı, gerekse de demografik potansiyeli bakımından kuvvetli bir çekim merkezidir." Yatırım ortamının daha gelişmesi için iyileşme alanlarının her zaman mevcut olabileceğini belirten Timuray, YASED olarak önceliklerinin daha hızlı realize edilerek Türkiye'nin UDY sıralamasındaki yerinin daha da yukarılara çekebilmesi olduğunu dile getirdi.
40 YASED üyesi Türkiye'yi bölgesel merkez yaptı
"Türkiye'ye yatırım düşünen yabancı şirketlerin danıştığı konular var mı?" sorusuna Timuray, "Şunu çok net söyleyebilirim Türkiye'ye yatırım yapmak üzere araştıran, çalışan, inceleyen şirketler genelde bizi yetkili bir merci olarak görüyorlar, soru soruyorlar. O pazarda faaliyet gösteren şirketlerin deneyimlerine başvurmak istiyorlar, bu çok normal" cevabını verdi. Timuray, bir başka soru üzerine de Türkiye'de yatırımları bulunan yabancı yatırımcıların ülkedeki yatırımlarının da arttığına dikkati çekerek, YASED üyesi yaklaşık 40 şirketin Türkiye'yi bölgesel merkez olarak konumlandırdığını belirtti.
"Türkiye yabancı yatırımda büyük eşik atladı"
YASED Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Kozanoğlu ise yöneltilen sorulara verdiği cevapta, yatırımcıların güvenli limanları sevdiğini dile getirdi. Kozanoğlu, şunları söyledi: "Zaman zaman ülkelerde oluşan dalgalanmalarda ürktükleri zaman olur, teşvik edildikleri zaman olur. Barometre açısından söylüyorum ben bunu; o dönemde böyle bir psikolojiye sahip yatırımcı grubuna sahip olduğumuzu biliyoruz. Ama demin de ifade edildiği gibi Türkiye bugün uluslararası yatırımcı çekme açısından son 10 yılda büyük bir eşik atladı. Bu eşik 1-2 milyar dolarlardan 12-13 milyar dolarlara ulaşan eşiktir. 2003-2004'te 1,5-2 milyar dolar olan UDY girişi 2005'ten itibaren 14-15 milyar dolarlara ulaştı. Böyle devam etti. Son 9 yılın UDY 132 milyar dolar. Yıllık ortalaması da 14,7 milyar dolar. 2014 yılında da böyle gidiyor. Şu ana kadarki veriler bize aksine bir şey söylemiyor. Fakat Barometredeki bu endişeye hak veriyoruz ama bu şu ana kadar görünür bir şekilde yatırım girişine engel teşkil etmemiştir."
Kozanoğlu, "Hem jeopolitik risklerin arttığı, hem iç meselelerin yoğun olduğu 2013 ve 2014'te UDY girişinin aynı seviyelerini koruması başarı olarak nitelenebilir mi, bunu neye bağlıyorsunuz" şeklindeki soruna ise "Bunu bir başarı olarak olarak niteliyoruz. 3 seçimli bir dönemden geçen ülke, etrafında önemli bir jeopolitik riskin oluştuğu ülke 2013 yılında elde ettiği UDY seviyesi, bu ortama gore tatminkardır. Eğer Türkiye 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefi varsa, UDY'den aldığı payı da yüzde 3'lere çıkarmak zorundadır. Bunu yapabilecek potansiyeli de vardır" cevabını verdi.
62. Hükümetin açıkladığı programın da kendilerinin belirlediği önceliklere çok paralel oluştuğunu ifade ederek, "Bunlar titizlikle uygulandığı takdirde bizim arzuladığımıza uygun bir neticeye gitmenin mümkün olabileceğini düşünüyorum" dedi.
Milliyet
Önerilen Bağlantılar : Yeni konut projeleri