Garage Tower 1 ve 2, Garage İnşaat'a 180 milyon dolara mal olacak!

Tam 20 yıl önce otomotiv sektörüne ağırlık veren bir şirket olarak kurulan Garage Grup, 2006 yılında Avea'nın distribütörlüğünü alarak rotasını yeniden düzenlediği çevirdiği piyasalarda bu gün inşaat, maden ve telekom sektörlerine yoğunlaşmış durumda.

Son 4 yıldan bu yana inşaata ağırlık veren Garage İnşaat, Sarıyer Zekeriyaköy'de geliştirdiği Garage Zekeriyaköy Evleri ve Sancaktepe'de geliştirdiği Garage Simplicity'den sonra şimdi Merter'te 2 ayrı kule projesi ve Bahçeşehir'de de 400 villalık bir konut projesine yoğunlaşıyor. Merter'deki kulelerin inşaatına yılsonuna kadar başlamayı planlayan Garage İnşaat, gelecek yılın ikinci yarısında ise Bahçeşehir'deki 400 villalık projesine start verecek.

Merter'deki ilk projeleri olan Garage Tower 1'e iki buçuk yıldan bu yana yoğunlaştıklarını belirten Garage İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bahadır, hafriyat aşamasına geldikleri projenin uçakların uçuş sahasına yakınlığı nedeniyle izin almak için çok uğraştıklarını dile getirdi. Merter'de 125 metre yükselmesini planladıkları Garage Tower 1'in 37 bin 500 metrekare satılabilir alana sahip olacağını kaydeden Bahadır, “14 bin metrekare arsa üzerine 39 katlı, 125 metre yükselen bir residans kulesi olacak. Yatırım değeri 80 milyon dolar olan projenin ciro beklentisi ise 150 milyon dolar” diye konuştu.

Yine Merter'de Garage Tower 1'e yakın bir konumda Fako arazisi olarak bilinen arsa üzerine ikinci bir kule projesi gerçekleştireceklerini dile getiren Bahadır; “Üzerinde çalışmalara devam ettiğimiz ve şimdilik Garage Tower 2 olarak isimlendirdiğimiz projenin 15 bin metrekare civarında arsası, 50 bin metrekare satılabilir alanı var. Burada karma bir proje uygulanacak. Ofis ve rezidans olarak 2 kule yükselecek. Şu anda net bir şey belli olamamakla beraber yatırım değeri 100 milyon dolar olacak. Aralık 2011 gibi inşaatına başlanarak 24 ayda bitirilecek.

Üçüncü projenin şehir merkezinin ve yükselen konseptin tam aksine yatay, az katlı ve kentten uzakta olacağına vurgu yapan Bahadır, Bu fikrin adresi olarak olarak Bahçeşehir'i gösterdi. Bahçeşehir Eston Villaları'nın hemen yanındaki 80 dönümlük arsaya 400 villa yapılacağını duyuran Bahadır, “Bahçeşehir'de 150 milyon dolar yatırım yapılarak 120 bin metrekare arsa yapılacak. 2012'nin 2. yarısında inşaatına ve satışına başlanması planlanan proje, 50'şer villalık 8 etap halinde gerçekleştirilecek” diye konuştu.

‘ARSALARIN HEPSİNE PROJE YAPILAMIYOR'

Sancaktepe'de 1 milyon 200 bin dolara alınan 4 dönüm arsanın yanı sıra Kandıra'da da 1.5 milyon dolara 4 yıl önce 120 bin metrekare arsa alındığını ifade eden Bahadır, arsaları yatırım yapmak üzere aldıklarını kaydetti. Tüm arsaların üzerine proje geliştirilemediğini belirten Bahadır, “Otomotivden gelen müşteri kitlesine hitap etmesi için A ve A Plus müşteri kesimine hitap edecek şekilde hareket ediliyor. Alınan her arsa üzerine yatırım yapılmadığı gibi gerçekleştirilen projelerinde belli bir konseptte olması gerekiyor” dedi.
İstanbul'da yapılan projelerin bir kısmının sadece isminin rezidans olduğunu, sunulan hizmetlerin verilen sözlerin gerisinde kaldığına dikkat çeken Bahadır, “Özellikle Merter'de gerçekleştirilen projelerin rezidans anlamını tam olarak karşılamasını ve kenti bir proje olmasını istiyoruz. Projelerin geleceğin projeleri arasında yer almasını, geri dönüşüm kurallarının işlemesini, gri suların geri kullanılmasını ve izolasyona dikkat edilmesi gibi birçok kuralı da gözünden uzak tutmadık. Sancaktepe ve Zekeriyaköy'deki projelerde de bu yaklaşımlar uygulandı ve başarılı olundu” dedi.

İBB KENTLEŞMEYE YÖN VERMELİ'

Kendi projeleriyle kentin geleceğine ve değerine katkıda bulunduklarına vurgu yapan Bahadır, “Bu projeler ile bir dünya kenti olan İstanbul'a yakışan ve değer katan projeler yapılıyor. Şu andaki İstanbul'un bina stoku kente yakışmıyor. İBB'nin emsal artıma gibi yöntemleri İstanbul'un sıkışıklığını alacak ve kente yakışan projeler getirilmesi iyi bir yaklaşım. Bu kurallar kentin sıkışıklığını alır. Bunlara ek olarak Kanal İstanbul ve iki şehir projelerinin de kentin sıkışıklığını alacak ve arsa stokunu katkı sağlayan projeler olarak görüyorum. Gerçekçi projeler bunlar. İstanbul'da görüntü kirliliği ve trafik çok zorluyor bizi. Artık kent dikey yükseliyor. Bu da her yerde çözüm olmuyor aslında. Merkezde yer olmadığı için arsa fiyatları hak etmediği kadar artıyor. Kanal İstanbul bildiğim kadarıyla doğayı çok katletmez. Eğer belediye vereceği izinlerle ve sağlam planlamalarla kontrolü elinde tutarsa verimli bir kent gelişebilir” dedi.

İstanbul'u dünyanın en güzel kentlerinden birisi olarak gören Bahadır, “Bana göre dünyanın en güzel kenti. Doğası korunmuş. Boğaziçi görünüm sahalarına dikkat ediliyor. Birde kentlerin kuruluşları sırasında yapılan planlar çok önemli. Örneğin New York yıllar önce planlı bir kent olarak kuruldu. İstanbul ise binlerce yıllık bir kent. Tarihi faktörü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve kentin gelişimini bir arada değerlendirdiğimizde görüntüsü kirli bir kent ile karşı karşıya kalıyoruz. Bunun zaman içinde hızlı bir şekilde düzeltilmesi gerekiyor. Bunlara ilave olarak birde ciddi olarak uygulanan bir deprem yönetmeliği var. Bu da kentteki binaların sağlığını yükseltiyor”  şeklinde konuştu.

'MERTER'İN GELECEĞİ PARLAK'

Merter'in geleceğini kentin geleceği ile birlikte değerlendirildiği takdirde çok umutlu olduğunu dile getiren Bahadır, “5 yıl sonra Merter'in geleceği çok iyi olacak. Bir çok rezidans ve otel projeleri bölgenin yüzünü değiştirecek. Çünkü Merter yıllar önce ticari bir alan ve tekstilin merkezi olarak konumlandırıldı. Mevcut E5 planına bakıldığında burada geliştirdiğimiz projelerin ticari açıdan çok avantajlı olduğu görülür. Bunlara ek olarak kentsel olarak da gelişim aksı üzerinde yer alıyor. Bu bölge havalimanına çok yakın ve çok amaçlı kullanıma uygun. Yapılan araştırmalarda bölgede ciddi bir rezidans açığı olduğunu fark ettik ve ilk projemizi tamamen rezidansa ayırdık. İkinci projenin ise rezidans ve ticari blok olarak şekillenmesinde konumu etkili oldu. Yanında yıldız Üniversitesi var, arkasına Koç Üniversitesi yapılıyor. Anadolu'dan gelen iş adamları ve havalimanı merkezli çalışanlar var. Dolayısıyla ofis ve konutun yer aldığı bir projenin ihtiyacı karşılayacağını düşündük” diye konuştu.

BAHADIR DİĞER AÇIKLAMALARDA ŞUNLARA DEĞİNDİ:

'BÖLGENİN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR'

Merter'in geleceği çok iyi, yakında Maslak gibi bir bölge olacak. Bölgeye yapılan yatırımlar bunun en güzel göstergesi. Bununla birlikte Zeytinburnu'nda yer alan Demirciler Sitesi ve kamyon garajı gibi yapılar tahliye edilecek ve yerlerine güzel projeler gelecek.

'SEÇİM YILI SEKTÖRE YARADI'
2011'in seçim yılı olması bana göre Türkiye'nin önüne güzel açılımlar sağladı. Seçim, insanların beklentilerine cevap veriri nitelikte sonuçlandı. Yıllarca koalisyonla boğuşan bir ülkenin insanı olarak kendimizi sırtımızdan bıçaklamışız. Üç dönemden beri istikrarın sürmesi ve ekonominin rayına yavaş yavaş oturuyor olması tek hükümetin aldığı kararların doğruluğunu gösteriyor. Buna bağlı olarak diğer işlerde yoluna giriyor. 75 milyonluk bir ülkede işlerin ağır işlemesi çok normal.
Türkiye yıllarca yüksek enflasyon ve faiz ile uğraştı. Yüzde 130 faizi gördü. Bu ortamda üretim ve sanayi yapmanın bir mantığı yoktu. Artık faiz oranlarını düşmesi e yerine oturması işadamlarına güven veriyor. Diğer yandan İstanbul dünya kenti oluyor. Bütün bölgeye bakıldığında huzur ve istikrar çerçevesinde İstanbul, dünya yatırımcılarını çeken bir şehir oluyor.

'İSTANBUL UCUZ BİR KENT'

Şu anda İstanbul gayrimenkul fiyatları açısından çok ucuz. Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında arada uçurum var. Tabi İstanbul'da da fiyatlar giderek tırmanacak. İç yatırımcı parasını değerlendirme açısında artık gayrimenkulü tercih ediyor. Çünkü gayrimenkul hem değerini artırıyor hem de kira getirisi sağlıyor. Riski çok düşük. Ayrıca Anadolu'nun farklı illerinde marka konutlar geliştiriliyor. Dolayısıyla oyunun kuralı olarak gayrimenkul ağırlıklı olarak yatırım aracı olarak kullanılıyor.

Hüseyin Belibağlı/Emlakkulisi.com