Döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma, alışveriş merkezi kiracılarını olumsuz etkiledi. Mağaza sahipleri kuru sabitlemek için AVM yöneticilerinin kapısını aşındırıyor. AVM işletmecileri ise ‘Yatırımları dövizle yaptık, gelirlerimiz de dövizle olmak zorunda’ diyor.
Döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma, alışveriş merkezi kiracılarını olumsuz etkiledi. Mağaza sahipleri kuru sabitlemek için AVM yöneticilerinin kapısını aşındırıyor. AVM işletmecileri ise ‘Yatırımları dövizle yaptık, gelirlerimiz de dövizle olmak zorunda’ diyor.
Kur artışı tüm sektörleri etkiliyor ancak her zaman ilk çığlık, kira sözleşmesini döviz üzerinden yapan alışveriş merkezi kiracılarından geliyor. Nitekim yine öyle oldu. Markalar, AVM yönetimlerinin kapısını kur sabitleme talebiyle aşındırırken önceki gün Başbakan Binali Yıldırım da bir açıklama yaparak dolaylı olarak perakendecilere destek verdi. Yıldırım’ın, “Tercihimiz, vatandaşlarımızın ticari mukavelelerini milli para üzerinden yapması. AVM’de kiralar niye dolar bazında olsun? Bu bir çağrıdır, temennidir” şeklindeki açıklaması, alışveriş merkezi kiracılarının derdine tercüman oldu. Sektörün nabzını tuttuğumuzda şunu gördük.
BİRE BİR GÖRÜŞÜYORLAR
AVM yönetimleri, genel bir karar almak yerine markalarla bire bir görüşerek yeniden düzenlemeye gidiyor. Bunda, mağazanın AVM içinde yarattığı trafik ve müşteri yoğunluğu da etkili oluyor. Biz de sektörün iki tarafına sorduk. Kiralamada sabit kur ya da TL’ye geçilebilir mi? AVM yöneticilerinin bu konudaki argümanı, kredilerin döviz üzerinden kullanılması, dolayısıyla sürdürülebilirlik için kiraların da döviz üzerinden alınması idi. Ancak pek çoğu kiracılardan gelen talep üzerine kuru sabitleyerek kiracının mağduriyetini engellemeye yanaştığını söyledi. Düşük tüketici güveni endeksi nedeni ve piyasadaki durgunluk, aynı gemide olan iki tarafı da çözüm aramaya mecbur etti.
SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU / ORKA TEKSTİL YÖNETİM KURULU BAŞKANI
‘Rusya’daki AVM’ler bize kuru sabitledi’
“Uluslararası fonların Türkiye’de sahip olduğu AVM’lerle anlaşmaya varma konusunda sıkıntı var. Onlarla anlaşmak daha çok çaba gerektiriyor ancak yerel yatırımcılar daha yapıcı ve anlaşmaya daha meyilli. Bizim yurtdışında da mağazalarımız var. Orada kendi para birimlerinden ödeme yapılıyor. Örneğin Rusya’da AVM’ler kuru sabitledi ve orada sıkıntı yaşamıyoruz. Türkiye’de hâlâ buna yanaşmayan AVM’ler var ve mağazalar sıkıntı yaşıyor, kârlılık ve verimlilikten uzaklaşıyor.”
AVİ ALKAŞ / JONES LANG LASALLE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
‘AVM’ler kirayı döviz üzerinden yapmak istiyor’
“Alışveriş merkezleri banka kredilerini döviz cinsinden aldığı için alışveriş merkezi yatırımcıları kira anlaşmalarını döviz üzerinden yapmak istiyor. Ancak kurdaki aşırı dalgalanma yüzünden bazı durumlarda bankalar da anlayış göstermeye başladı. Alışveriş merkezleri de kiracılarını mağdur etmek istemez. Burada kazan-kazan stratejisiyle hareket etmek gerek. Mağazalar, sabit kira bedeli ve üzerine ciro kirası ödüyor.“
AYDIN YURDUM / JONES LANG LASALLE YÖNETİM KURULU ÜYESİ
‘Gümrük vergilerine baksınlar’
“Hiç TL ile kiralamamız yok, kontratlar dövizle yapıldı. Yatırımlar da dövizle yapıldı. TL’den fon yok. Hepimizin gönlünden geçen TL olması ama borcun döviz, kiranın TL olduğu bir dünyada zor. Kur sabitlenmesi ya da başka yöntemlerle herkes kendi içinde çözüm arıyor. Bugünkü dünyada bunu yapmak çok riskli. Banka borcu bitmiş, belirli bir süreyi aşmış olan AVM’lerde bunu yapmak daha mümkün. Bir kereye mahsus kur sabitlemenin de kendi içinde riskleri var. Dönemsel çözümler üretiliyor tabii ki. Tek sıkıntı kiralar değil. Kira maliyeti bir perakendecinin cirosunun yüzde 15’ini oluşturuyorsa kiradaki artışın toplam kâr marjından götürdüğü rakam küçük kalıyor. Perakendecilere gelen gümrük vergileri ve lojistik yükleri kiraların yükünden çok daha fazla. Perakendeciye destek için sadece kiraları unsur görmek aslında yatırımcıya da haksızlık. Resme daha bütün bakmak lazım. Perakendecilerin de kârlılığının erozyona uğradığı kesin. Şu anda bırak kârı, başa baş olsak razı dendiği bir dünyadayız. Yüzde 50 gümrük vergisinin getirdiği yüke de bakmak lazım.”
Habertürk