Kütahya, Afyonkarahisar ve Eskişehir illeri sınırları içinde yer alan ve "İkinci Kapadokya" olarak nitelenen Frig Vadisi, son yıllardaki tanıtım çalışmalarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini bekliyor...
Kütahya-Eskişehir karayolunun 26. kilometresindeki Sabuncupınar köyünden başlayan ve Kütahya'nın doğu kesimi boyunca uzanan çamlar arasındaki kayalık alan, Frig Vadisi olarak adlandırılıyor.
Vadinin, ilin sınırları içinde kalan kısmı Sabuncupınar, Söğüt, İnli, Fındıklı köyleri civarındaki kuzey alan ile daha güneydeki Ovacık köyü olmak üzere iki bölümden oluşuyor.
Kentin doğusunda eski bir yanardağ olan Türkmen Dağı'nın tüfleriyle örtülü Frig yaylaları, eski çağlardan beri çeşitli kavimlerce iskan edildi.
Volkan türünün kolay işlenebilir bir kayaç olması, bölgenin en eski halklarından biri olan Friglerin bunları oyma ve yontma yoluyla çeşitli amaçlarla kullanmalarını sağladı. Friglerin ana tanrıçası Kybele'ye adanmış açık hava tapınaklarıyla savunma amaçlı yapılar, en çok dikkat çeken eserler arasında bulunuyor.
Bunların yanı sıra Roma döneminde kayaların oyulmasıyla meydana getirilen çeşitli barınaklar, mezar odaları, ağıl ve ahır olarak kullanılan mekanlar, sarnıçlar ve ambarlar da yer alıyor. Çeşitli dönemlerde ise bunlara ilaveten kilise ve şapeller inşa edilmiş.
Kütahya Valisi Şerif Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kütahya, Afyonkarahisar ve Eskişehir illerini kapsayan Frig Vadisi'nin bir yanardağ olan Türkmen Dağını'nn tüflerinden oluştuğunu söyledi.
Frig Vadisi'nin, zaman içerisinde çeşitli kavim ve medeniyetlere ev sahipliği yaptığını belirten Yılmaz, ''Frigya döneminde buralara, günlük yaşamın bütün sosyal donatılarının eklendiği, yumuşak dokunun işlenmesi suretiyle yeraltı şehirleri oluşturulmuş. Bugün halen bu eserler ayakta. Bir kısmı doğal şartlar itibariyle zaman içerisinde kaybolmuş ama halen bölgemizde bu eserlerden görmemiz mümkündür'' dedi.
- Turizme kazandırılmaya çalışılıyor
Yılmaz, Frig yapılarının korunması amacıyla 2009 yılında, Bakanlar Kurulu kararıyla Frigya Kültürel Mirasını Koruma ve Kalkınma Birliği'nin kurulduğunu ve amacının da burasının tanıtılması olduğunu dile getirdi.
Bu bölgeyi yerli ve yabancı turizme açmak için çalıştıklarını belirten Vali Yılmaz, şöyle konuştu:
''Buradaki yaşam alanları, MÖ 900 ve 600 yılları arasında yaşayan Friglilerden başlamak üzere Romalılara ve Bizanslılar dönemine kadar iskan edilmiş. Bu bölgenin değerlerinin günümüze aktarılması için çalışmalar çok büyük önem arz ediyor. Çünkü Anadolu'daki kültüre, medeniyetlerin beşiği diyoruz, o beşiklerin nelerden oluştuğunu ortaya çıkarılması adına çalışmalar yapılacak. Bu birliğimiz, bugüne kadar değişik etkinlikler gerçekleştirmiş. Bisiklet ve doğa yarışmaları, yer, yön, levha ile ilgili çalışmalar. Bölgemizin belki de tek eksiği, güzergah üzerindeki yerlerde istenilen düzeyde sosyal donatı ve konaklama imkanının fazla olmayışıdır. Özellikle turizme, yatırım yapmak isteyen müteşebbisler açısından çok önemli bir imkan sunacaktır diye değerlendiriyorum."
"Bölgemizde aslında bir Kapadokya yatıyor" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ama daha Kapadokya kadar gün yüzüne çıkaramadığımız için gerek bölgemizde, gerek ülkemizde gerekse dışarıda çok fazla bir tanınmıyor. O nedenle biz bunu kamuoyuyla paylaşıp, tanıtımını yaparak turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Turizmin sadece deniz, kum ve güneşten olmadığını, Anadolu'nun değişik medeniyetlerinin mekanı olduğunu da göstermek istiyoruz. Frig Vadisi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından birinci dereceden arkeolojik ve doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir.''
Yılmaz, burasının sit alanı olduğundan dolayı aslına uygun olmayan yapılaşmanın da mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
AA