Markalı konutların her durumda satış başarısı devam edecek. 2009 krizinde birçok inşaat firmasının 'tarihi satış rekorları' kıldığını hatırlayalım Piyasa koşulları ne olursa olsun, bu sektör üretmeyi ve satmayı başarabiliyor...
Türkiye uzun bir aradan sonra tekrar 'yoğun siyasi gündeme' döndü ve siyasetteki yüksek gerilim ekonomiye hemen yansıdı Bu süreci küresel ekonomideki gelişmeler de etkiledi ve bir anda 'kurlardaki istikrar', 'faizlerdeki denge' kaybolmaya yüz tuttu. Para Politikası Kurulu'nun (PPK) önceki gece aldığı 'sert faiz yükseltme kararı' ile biraz daha öngörülebilir bir piyasa var. Ancak, endişeler ortadan kalkmış değil. Çünkü, önümüzde iki önemli seçim var. Umarız tablo en kısa zamanda değişir ve Türkiye, uzun sıuedir devam eden ekonomideki başarılı performansını sürdürebilir.
KÜÇÜLME OLMASIN
İnşaat ve gayrimenkul sektörü için bitirici öncelik, kurların ve faizlerin istikrarlı olması. Çünkü vatandaş kurlar çok hareketliyken 'satın alma' eylemini erteliyor. Faizlerin yükselmesi de ciddi ek maliyet yüklüyor. 2013'te tüm zamanların satış tekoıunu kırmış bil sektör, 2014'te en azında aynı miktarda satış yapabilmeli.
YATIRIMA DEVAM
Biz, her şeye rağmen bu yıl inşaat sektörünün küçülmeyeceğine inanıyoruz. Çünkü bu sektörde çok iyi oyuncular var ve marka kavramı da iyice yerleşti Bu, hem yerli hem yabancı müşteri için çok önemli Marka, belirli bir standattı sağlıyor, güven veriyor ve vatandaş ödediği paranın karşılığını aldığını düşünüyor. Satarken de ciddi kazanç sağlıyor. Bu nedenle markalı konutların her durumda satış başarısı devam edecek. 2009 krizinde birçok inşaat firmasının 'tarihi satış rekorları' kıldığını hatırlayalım Piyasa koşulları ne olursa olsun, bu sektör üretmeyi ve satmayı başarabiliyor. Türkiye'nin konut açığı ortada duruyor ve kentsel dönüşüm artık büyük ölçüde rayına oturmuş durumda. Yabancıların Türkiye'ye ilgisi ve bu konudaki hukuki altyapının tamamlanmış olduğunu da unutmayalım.
Sadi Özdemir/ Hürriyet Gazetesi
