Yard. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Avcılar Belediyesi Afet Gönüllüleri (ABAG) toplantısı sonrasında kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Gündoğdu, dikey yapılanmanın olası deprem felaketinde riski artırdığını söyledi.
Afetlere karsı hazırlık çalışmaları kapsamında her ay düzenlenen Avcılar Belediyesi Afet Gönüllüleri (ABAG) toplantısı Zübeyde Hanım Evlendirme Dairesi Salonu'nda yapıldı. 'Biyolojik Tehditler' konulu son toplantıda, Jeoloji Uzmanı Prof.Dr. Şükrü Ersoy, Yard.Doc.Dr. Oğuz Gündoğdu, sivil savunma uzmanı İbrahim Berber ve Afet Yönetim Uzmanı Özden Işık izleyicileri bilgilendirdi. Belediye Başkanı Handan Toprak Benli de toplantıda yaptığı konuşmada, afete hazırlık konusunda Sili ve Japonya'yı örnek almaya çalıştıklarını, halkın her türlü afete karsı nasıl önlem alacağını bilmesini hedeflediklerini söyledi.
YÖNETMELİĞİ BİLE YOK
Jeofizik Mühendisi Yard.Doc.Dr. Oğuz Gündoğdu, toplantı sonrası basın mensuplarının olası İstanbul depremi hakkında kendisine yönelttikleri soruları cevapladı. Gündoğdu, Gevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin İstanbul'daki olası depremin felakete yol açabileceği ve bu yükün altından kalkılamayacağı görüsüne tümüyle katıldığını belirtti. Gündoğdu, büyük tehlikeye rağmen henüz yönetmenlikleri bile bulunmayan dikey yükselmelerin önüne geçilemediğini vurgulayarak, bu durumun riski giderek artırdığını ifade etti.
'KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI YETERSİZ'
Depreme dayanıklı bir kentin ancak kentsel dönüşüm ile mümkün olabildiğininin altını çizen Gündoğdu; "Kentsel dönüşüm güvenli binalarla kent kültürünü yükseltmektir. Halkla beraber yapılması gerekir. Bugüne kadar kentsel dönüşümün doğru dürüst bir örneği yoktur. Kadıköy'de parası olan bina sakinleri anlaşıp binayı yıkıyor, yenisini yapıyor. Aslında bu doğru değil. Önemli olan binayı yenilerken kent kültürüne uygun yapılarla da yasamı değiştirmektir. Bu çalışmalara ciddi bakılması gerekiyor Kentsel dönüşüm ile ilgili değişen yasayı yeterli bulmuyorum. Bu konuda yapılması gereken; sivil toplum örgütlerinin dahil olduğu kurumların prensiplerinin de yasaya yansıtılmasıydı. Bazıları 'Binam sağlam' diyor ayrılmıyor, mani olmaya çalışıyor veya daha fazla hak istiyor. Bu gibi birtakım hukuksal problemleri çözmek için altyapı kendi kendine oluşuyor. Bunlar, 15 yılda gelişen, kendi kendine ihtiyaca göre oluşan şeyler. Bunların yerine daha çok zaman verip yasalar çıkarılsa bu problemleri görmüyor olacaktık" dedi.
7,5 CİDDİ BİR ENERJİ'
Gündoğdu, Marmara Denizi'nde Bakırköy açıklarından başlayıp, Tekirdağ'a devam eden fay hattı bulunduğunu hatırlatmak, "Bu fay parçası 1766 yılından beri kırılmadı. Yani 251 yıl geçti. Hesaplamalara göre, 7.5 civarı; 2 veya -2 enerji üretecek. Bundan önceki taylanma İstanbul'a ortalama 90 kilometre uzaktaydı. Oradan buraya, bütün İstanbul ve çevresinde ciddi hasarlar oldu. Ama fay burada 15-20 kilometre uzaklıkta. Bu tabii ciddi şekilde tehlikeyi riski arttırıyor" seklinde konuştu.
'BAĞCILAR VE ESENYURT'TA TEHLİKELİ'
Deprem gerçeğini unutmamak gerektiğine dikkat çeken Gündoğdu, kentsel dönüşümü sadece belediyenin sırtına yüklemenin yeterli olmadığını söyledi. İstanbul'da bir çok ilçenin, özellikle Bağcılar ve Esenyurt'un, depremsellik acısından çok tehlikeli yerler olduğunu belirten Gündoğdu, "Avcılar'ın da biliyoruz tehlikesini. Ama bütün bu tehlikelerin önlenmesi isini sadece belediyeye bırakmak yetmez. Taban olması, destekleyen halkın olması örgütlenmesi gerekiyor" dedi.
'KURALINA UYGUN YAPILDIYSA SORUN YOK'
Yard. Doc.Dr. Oğuz Gündoğdu, olası depremde İstanbul'daki Marmaray gibi yeraltında konumlanan ulaşım ağlarının durumuyla ilgili olarak ta şunları söyledi: "İnşaat kurallarına uyulup, tedbirleri alındıysa, gömülü yapılar depreme daha dayanıklıdır. Marmaray özeline gelirsek; Tekirdağ'da kırılma başladı diyelim. Buraya gelmesi için 4-5 saniyelik bir süremiz olacak. Bu süre içerisinde Marmaray'ın hızını ne kadar düşürebilirsek, durdurabilirsek o kadar kar. Ama bu sistemde hala çalışmalar devam ediyor."
Kent Yaşam