Alman ortaklı yatırım şirketi Amplio Emlak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu, yaptığı açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşlarının, açıklamalarına bakmadıkları ve değer vermedikleri kurumlar olduğunu ifade etti.
Amplio Emlak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu, kredi derecelendirme kuruluşlarının 2008 krizinde şirketlere en iyi reytingleri verdiğini belirterek, "Bunların oldukları sistemde yasaklanmaları lazım" dedi.
Alman ortaklı yatırım şirketi Amplio Emlak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu, yaptığı açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşlarının, açıklamalarına bakmadıkları ve değer vermedikleri kurumlar olduğunu ifade etti.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının bağımsız olmadıkları için her açıklamalarının şüpheli olduğunu dile getiren Babaoğlu, şöyle konuştu:
"Çünkü bir değerlendirme acentesinin yaptığı değerlendirmenin değeri olması için bu kurumların bağımsız olmaları ön şart. Fakat bu kurumlar özel şirket statüsünde hareket eden kurumlar. Bu kurumlar, kim bunlara iş ve para veriyorsa onun işine yarayan değerlendirmeyi yapan kurumlar. Siz aynı zamanda sizi denetleyen şirkete işveren olarak parasını da veriyorsanız sizi nasıl denetler? Bu aynı olay. Ben yapımı denetleyecek şirketi direkt anlaşma yapıp ona para ödüyorsam yanmışız. Bu değerlendirme kuruluşları için de geçerli."
ABD hükümetinin finansal kriz öncesi konut kredilerine bağlı varlıklara verdiği notlar nedeniyle kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's’u geçen yıl mahkemeye verdiğini anımsatan Babaoğlu, şunları kaydetti:
"Geçen yıl ABD hükümeti ve çeşitli eyaletler bu kuruluşlara tazminat davaları açtı. Şu anda bu şirketler üzerinde milyar dolarlık tazminat davaları var. 2008 yılındaki finansal krizde, kredi derecelendirme kuruluşları, son güne kadar şirketlere bildikleri halde en iyi reytingleri verdi. Lehman Brothers şirketine de batmasına 3 gün kalaya kadar buacentalar 'top reyting' verdi. Bizim bu kuruluşları yok saymamız gerekiyor çünkü artık itibarlarını yitirmişler. Bunların oldukları sistemde yasaklanmaları lazım. Bu 3 şirketin de özel şirket statüsünde kapatılması gerekiyor. Bu kuruluşların artık hiçbirinin yaşama hakkı yoktur. Dünyanın en büyük finans krizini yaratan ve bunu destekleyenler bu kuruluşlar ve onların hissedarlarıdır. Zaten bu davaları kaybettiklerinde, geçmişte Arthur Anderson kuruluşu gibi iflas ederler. Bunların artık silinmesi gerekiyor. Sadece ödemeleri gereken tazminatla zaten yaşamalarına imkanı yok. Hükümet bazında yok edilmeleri ve kapanmaları lazım."
"Söylediklerinin ne iyisine ne kötüsüne inanmamıza imkan yok"
Alaeddin Babaoğlu, ABD'de bir kanunla bu şirketlerin özel statüden çıkartılması ve özel bir düzenleme yapılmasının gerektiğini savunarak, ABD hükümetinin de şu anda bu konunun üzerinde çalıştığını dile getirdi.
"Bu 3 kuruluş, bankalardan kötü kredileri alıp türev ürünleri ürettiler ve üzerine reyting acentelerinin damgasını basıp piyasaya sürdüler" diyen Babaoğlu, onların satış artışından da teşvik primi aldıklarını belirtti.
Babaoğlu, kendileri gibi yatırımcıların bu kuruluşları dikkate almadığını vurgulayarak, "Bu adamların söylediklerinin ne iyisine ne kötüsüne inanmamıza imkan yok. Çünkü bağımsız değiller ve sadece ekonomik kaygılarla bu açıklamaları yapıyorlar. Bu kuruluşların her söylediklerinin altında ya politika yatıyor ya da ekonomik kaygılar" şeklinde konuştu.
Babaoğlu, kredi derecelendirme kuruluşlarının 2004-2007 yılları arasında milyar dolarlık kar elde ettiğine işaret ederek, "İşyerimize sekreter bile alırken, 'geçen işyerindenasıldı' diye referans soruyorsunuz? Bu adamların da bir referansını sormaz mısınız? Bu 3 şirketin referansına baktığınızda, ceplerine para almak için değersiz kağıtlara son güne kadar 'alın' değerlemesini veren insanlar olduğunu görürsünüz" diye konuştu.
Alternatif ve bağımsız değerleme kuruluşlarına ihtiyaç duyulduğunu belirten Babaoğlu, "Değerleme kuruluşlarına ihtiyaç var ama gerçek ve bağımsız olacak, ürün üretenleri işveren olarak görmeyecek değerleme kuruluşlarının olması lazım" tespitinde bulundu.
Uluslararası yatırımcıların, yatırım yapmak için iyi örnekleri ve tavsiyeleri önemsediklerine dikkati çeken Babaoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sıcak para zaten spekülatif para. Bizim spekülatif paraya ihtiyacımız yok. Zaten onlar bize yarardan çok zarar getiriyor. Gerçek yatırımcı, elini taşın altına koyan ve burada üretim tesisi açan yatırımcıdır. Bu adamlar yatırım yapan şirketlerin tecrübelerini dikkate alıyor. Biz buraya gelen yabancı yatırımcıya saydam, güçlü ve düzgün bir sistem sağlayıp sağlayamadığımızı düşünmeliyiz. Kervan yürüyor. O yüzden onların söylediklerinin ne etik ne içerik ne de gerçek yatırımcıyı yönlendirme anlamında hiçbir değeri yok. Buraya gerçekten yatırım yapan tanıdığım birçok şirket var, onlar için Moody's'in ne dediği umurlarında bile değil. Türkiye'de düzgün işlerliğe bakıyorlar. Bu tip şirketler için önemli olan iyi bir pazarın olması, bürokrasinin düzgün işlemesi ve hukukun düzgün olması. Onları tek tedirgin edecek şey budur."
Amplio Emlak Yatırım şirketi
Ana hissedarları dünya çapında otel ve konut geliştirme konusunda uzman yatırımcılar ve otel sahipleri olan Amplio, 2007 yılında Alman ortaklı bir yatırım şirketi olarak kuruldu. Amplio kurucu ortakları, 25 yılı aşkın süredir Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Asya ve Amerika kıtalarında otel, resort geliştirme projeleri ve 60 binin üzerinde konut üretti.
Şirketin İstanbul 'daki yatırımı Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn Hotel, Amerika dışında dünyada ilk "LEED GOLD" sertifikasını alırken, Expo Real tarafından dünyada ilk kez bir otele verilen "John Jacob Astor" ödülüne layık görüldü.
2010 itibariyle, kentsel yenileme projeleri geliştirmek üzere yatırımlarını çeşitlendiren Amplio, Haliç bölgesine odaklanarak bu konuda 2011 yılından beri çalışmalarını sürdürüyor.
AA
Önerilen Bağlantılar : Satışa çıkacak projeler