Kat mülkiyeti kanunundaki aidat faizi adeta bankalarla yarışıyor. Bankaların kredi kartlarına uyguladıkları aylık faiz oranları yüzde 2 seviyelerinde seyrederken, geciken site aidatları için uygulanan yüksek faiz oranları konut sahipleri ve kiracıların canını yakıyor..
Site aidatları yüzde 30 ile 50 arasında artıyor. Aidatlarını vaktinde ödeyemeyen ev sahiplerini ve kiracılar faiz batağı ile karşı karşıya kaldı. Geciken aidatlar için site yönetimlerinin talep ettiği aylık yüzde 5’lik faiz, yıllık bazda yüzde 60’ları buldu. Yönetimler, bu oranın kendilerince belirlenmediğini savunup, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. Maddesine dayanarak fark talep ettiklerini söylerken, tüketici hakları savunucuları yanlışlığın düzeltilme adresinin TBMM olduğunu belirtiyor.
YeniAkit gazetesinden Buğra Kardan'ın haberine göre; Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, aidat konusunun Kat Mülkiyeti Kanunu’nda yer aldığını belirtti. Ağaoğlu, "Bu nedenle faiz mağduru ev sahipleri ile kiracılar tüketici hakem heyetlerinde veya mahkemelerde haklarını arayamıyor” dedi. Söz konusu yasanın dönemin ruhuna uygun olmadığını vurgulayan Ağaoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a çağrıda bulunarak, “Parlamentoyu adım atmaya ve mağduriyetleri gidermeye davet ediyorum. Bakanımız Murat Kurum, bu konuda adil bir düzenleme yapılmasına vesile olmalıdır. Bugüne kadar yaptığı uygulamalarla vatandaşların takdirini kazanmış olan Sayın Kurum, yüksek faizle mücadelenin önündeki önemli bir engeli de kaldırmış olacaktır" dedi.
Eksikler giderilmeli
Ağaoğlu, gecikmiş aidatlara uygulanan yüksek faizlerle ilgili şikâyetlerin arttığını söyledi. Ağaoğlu, şu şekilde konuştu: "Ne yazık ki, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda aylık yüzde 5, senelik yüzde 60 faizden söz ediliyor. Bu, çok ama çok yanlış bir uygulama. Malum, kanun yürürlüğe girdiğinde enflasyon oranı yüzde 60’lar mertebesindeydi. Şu anki oranın 3-4 katıydı. Bu hakikat unutulmamalı, yanlış veya eksik hususlar bir an evvel düzeltilmeli. Yani Kat Mülkiyeti Kanunu’nun güncellenmesinin vakti geldi, geçiyor bile. Alınması gereken önlemler belli. Bir kere gecikme faizi oranı tavanı yeniden belirlenmeli. Kira artışı yasal sınırı gibi aidatlarla ilgili yaptırımların da makul bir limiti olmalı. Şu şartlar altında gecikme faiz oranı aylık yüzde 2’yi geçmemeli"
Ağaoğlu, son dönemlerde site yönetimlerinin aidatlara yaptığı fahiş zamlarla ilgili de konuştu. Ağaoğlu, aidat borcunu ödeyemeyen kat malikleri veya kiracıların kapısına gelen ihtarnameleri yazan ve sonraki süreçleri yöneten avukatlık bürolarının bu hizmetleri yüksek bedellerle yaptıklarını, faturanın ise ev sahipleri ile kiracının cebinden çıktığını belirtti.
İlave maddeler devreye girmeli
Tüketici Kanunu’na da ilave maddeler konulabileceğini söyleyen Ağaoğlu, böylece ev sahiplerine ve kiracılara da hakem heyetleri ile mahkemelere başvurabilme yolunun açılabileceğini belirtti.
Maliklere önemli uyarı
Aydın Ağaoğlu, aidatların kira bedelleriyle yarıştığına ve bütçeleri zorladığını söyleyerek, "Bu konuda da çok şikâyet alıyoruz. Maalesef aidatlar büyük sıkıntılara neden oluyor. Malum sitelerin büyük bölümü profesyonel firmalar tarafından yönetiliyor. Söz konusu firmalar hizmet değil, kâr amacı güdüyorlar. Burada kat malikleri çok ama çok dikkatli olmalı ve haklarını yedirmemeliler. Malikler, mutlaka ve mutlaka genel kurul toplantılarında yer almalı, yönetim planını denetlemeliler. Bu toplantılarda bütçeyi kontrol etmeli, aidatların makul seviyelere çekilmesi için çabalamalılar. Şunu da unutmayalım, malikler toplantılara yüzde 80 katılım sağlarsa yönetim planını değiştirebilir" dedi.
Faiz tuzağı icrada da var
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, borcundan dolayı icraya verilen tüketiciye olması gerekenden fazla faiz uygulanmasına da tepki gösterdi. Şahin, vatandaşlara “Uygulanan faize dikkat edin, itiraz hakkınız var” dedi.
Şahin, tüketici işlemlerinde yıllık faiz oranlarının yüzde 20 civarında olduğunu belirtti. Şahin, sözlerine şu şekilde devam etti; "Ancak bazı bankalar GSM operatörleri veya zincir mağazalar tüketiciyi borcundan dolayı icraya verdiğinde olması gerekenden fazla, yani yüzde 35 civarında faiz uyguluyor. Dolayısıyla tüketicinin borcu, olması gerekenden daha fazla oluyor. Tüketiciler, her konuda hakkını aramaktan çekinmemeli, itiraz edilerek hak talep etmek mümkün. Açılan davanın kazanılması durumunda yapılan tüm masraflar karşı taraftan geri alınabiliyor. Ancak her 100 kişiden belki biri dava açarak işletilen fazla faiz oranını geri alıyor. Dolayısıyla 99 kişi bunu kabulleniyor"