Türkiye sağlık alanında bölgede önemli bir merkez haline gelince, Türk mimarları da sağlık projeleriyle yurtdışına açılma fırsatı buldu. Has ve Ertunga Mimarlık yurtdışında çok sayıda hastane projesinin tasarımlarını üstlenmeye başladı...
Türkiye sağlık alanında bölgede önemli bir merkez haline gelince, Türk mimarları da sağlık projeleriyle yurtdışına açılma fırsatı buldu. Has ve Ertunga Mimarlık yurtdışında çok sayıda hastane projesinin tasarımlarını üstlenmeye başladı
Sağlık pazarında önemli bir bölge haline dönüşen Türkiye, mimarların da yolunu açtı. Türkiye’deki hastaneleri gören bölge ülkeleri hastane projelerinin mimari tasarımını Türk mimarlara yaptırmaya başladı. Böylece müteahhitlerden sonra Türkiye’nin mimarları da yurtdışına açılmış oldu.
Bu yılın haziran ayında güçlerini birleştiren Has ve Ertunga Mimarlığa yurtdışında çok sayıda hastane projesi geldi. Konuyla ilgili bilgi veren Has Mimarlık Kurucu Ortağı Ayşe Hasol Erktin, “Ertunga Mimarlık Acıbadem Hastaneleri’nin mimarı, Has Mimarlık ise Anadolu Sağlık Merkezi’nin mimarı. Dolayısıyla bu birliktelikte Türkiye’de hastane konusunda en deneyimli mimarlık şirketi olduk” dedi. Bu referanslarla da yurtdışında çok rahat ön yeterlilik alır konuma geldiklerini belirten Erktin, “Bizim yaptığımız hastanelere yurtdışında çok sayıda hasta ve hastaları gönderen idareciler de geliyor. Bu hastanelerimizi görünce de teklifler gelmeye başladı” dedi.
Irak’ın Basra şehrinde şu anda yapımı süren hastanenin projesini kendilerinin yaptıklarını aktaran Erktin, projeyle ilgili teklifin gelişini söyle anlattı: “Anadolu Sağlık Merkezi’nden bir gün çok acil bizi çağırdılar. Irak’tan gelen bir sağlık heyeti hastanenin mimarıyla görüşmek istemiş. 2 gün içinde sözleşme yapıldı ve Basra’daki Shatt Al- Arab Hastanesi’ne başladık. Hastane 120 yataklı ve 60 bin metrekarelik bir alanda yer alacak. Irak Sağlık Bakanlığı’nın, ülkedeki diğer yatırımlara da örnek olacak şekilde hazırlattığı Shatt Al-Arab Hastanesi, mevcut en ileri teknolojiyle donatılacak. Ortağımız Ertunga Mimarlık ise, Irak Süleymaniye’de 45 bin metrekarelik 120 yataklı Süleymaniye Hastanesi projesini bir süre önce tamamlarken, bunun dışında Bağdat’ta bir hematoloji hastanesinin projesi için de teklif aldık.”
Sırada Katar ve Pakistan var
Benzer şekilde Katar’daki Al Khor kentinde 150 yataklı, Pakistan’da ise Hayber-Pahtunhva kentinde 500 yataklı bir hastane projesi için teklif aldıklarını anlatan Erktin, Pakistan’daki projede imza aşamasına geldiklerini söyledi. Erktin, yılbaşından hemen sonrada Suudi Arabistan’la da hastane projesi için görüşme yapacaklarını kaydetti.
Bu projelerle buradan sadece fikirlerini vererek emeklerini satabildiklerini söyleyen Erktin, “Yurtdışında bugüne kadar yaptığımız işler oralarda çalışan Türk müteahhitlik firmalarıyla oluyordu. Onların şemsiyesi altında işler yapardık. Bu projelerle ilk kez bu ülkelerin bakanlıkları aracılığıyla bu işler bize geliyor” açıklamasını yaptı.
Bu yaptıkları hastanelerin sadece proje bedellerinin 1 milyon ila 10 milyon dolar arasında olduğunu kaydeden Erktin, şöyle konuştu: “Tasarımcılar ürettiği projelerle ekonomiye katkı sağladığı gibi, ülkesinin malzemelerini ve servis sağlayıcılarını da peşlerinde sürükledikleri biliniyor. Türkiye Kalkınma Ajansı da müşavirlik firmalarını destekleme kararı aldı ve bununla ilgili bir genelge de yayınlandı. Amaç, tasarımı yapan firmanın kendi ülkesinin malzemesini kullanmasını sağlamak. Dolayısıyla mimarlık firmaları sadece tasarım değil peşinden bütün inşaat malzemesi firmalarını ve müteahhitleri de getiriyor. Yani Pakistan’daki projeyi aldığımızda bize diyecekler ki müteahhitlik ve malzeme anlamında tavsiye edeceğiniz firmalar var mı? O zamanda biz de Türk müteahhitlik firmalarını tavsiye edeceğiz. Yani dizaynla girdiğinizde kendi ülkenizin firmalarını da peşinde sürükleyebiliyorsunuz. Bunu Türkiye’de gördük. Türkiye’ye gelen tasarım ofisleri kendi ülkelerinin ürünlerini peşlerinden sürükleyebiliyor.”
Sağlık projelerinin diğerlerinden farklı olarak çok fazla özen istediğini dile getiren Erktin, buralarda mimari estetiğin yanı sıra, tıbbi operasyonlardan tutun, hemşirenin en az mesafeyi yürümesi, görüntüleme ve diğer elektronik cihazların alt yapısından, özel klima sistemlerinden radyasyondan korunmaya kadar birçok ayrıntıyı içinde barındırdığını kaydetti. Erktin, bu nedenle sağlık projelerinin tasarımında tecrübe sahibi olmanın önemli olduğuna işaret etti.
Dev hastanelerde işletme sorun olabilir
Özellikle özel sektörün gerçekleştirdiği projelerde artık çok fazla danışmanlık hizmeti alınmaya başlandığını ifade eden Ayşe Hasol Erktin, kamuda ise Sağlık Bakanlığı tarafından devasa büyüklükte kent hastaneleri projelerinin geliştirildiğini söyledi. Erktin, 1000- 2 bin yataklı bu projelerin nasıl işletileceğinin ise bilemediğini dile getirdi.
Teknoloji ve Ar-Ge binalarına ilgi arttı
Son yıllarda Türkiye’de sağlık projelerinin yanı sıra Ar-Ge ve teknoloji binalarına yönelik çok sayıda teklif aldıklarını belirten Erktin bu projeleri şöyle sıraladı: “Bio İstanbul projesinin çocuk hastanesi, inovasyon kampusu, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli kampusu Ar-Ge’ye yönelik laboratuvar projesi, simülasyon merkezi ile ING Bank için Kahramanmaraş’ta operasyon merkezi.”
