Doç. Dr. Nihat Dipova, kayalık zemine oturan binalarda hasarın daha az olacağını, kil, kum ve suya doymuş zeminlerde ise depreme dayanıklı bina inşa etmenin gerekli olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Nihat Dipova : "Kayıtlar "Antalya'da büyük deprem olmaz" demeye yetmiyor "Örneğin son deprem de 105 kilometre uzaklıktaydı. Hazırladığım istatistiki modele göre Antalya'da 6,9 büyüklüğünde bir depremin 793 yılda bir meydana gelme ihtimali var. Tabi biz burada son 100 yıllık verileri kullandık. Daha eskileri bu modele dahil edemiyoruz. Tarihte depremle ilgili bir ölçü birimi yok. Vakanüvis kayıtlarından yer alan bilgiler de objektif olamayabiliyor. Bazen daha çok yardım alabilmek için bazı durumlar abartılabiliyor. Bu nedenle tarihsel bilgileri hesaba katarken daha çok düşünmek lazım." - "Kentteki binaların bazılarında deprem hesaba katılmadı" Deprem söz konusu olunca siyah ve beyaz gibi kesin ayrımlar yapılamayacağının altını çizen Doç. Dr. Dipova, konuya klasik "Deprem değil, yapılar öldürür" sloganıyla yaklaşmanın daha doğru olacağını vurguladı.
Dipova, kayalık zemine oturan binalarda hasarın daha az olacağını, kil, kum ve suya doymuş zeminlerde ise depreme dayanıklı bina inşa etmenin gerekli olduğunu kaydetti.
Antalya'nın geçmişte dördüncü derece deprem bölgesiyken tespit edilen yeni fay hatlarıyla birinci dereceye çıkarıldığını dile getiren Dipova, "Vaktinde en iyi kalite malzeme kullanılmış olsa bile tüm hesaplar dördüncü derece deprem bölgesine göre yapıldı. Bazı binalarda deprem hesaba katılmadı bile. Ayrıca Antalya çok hızlı yapılaştı.
Özellikle 1990'larda yoğun talep yüzünden belediyenin personeli denetim yapmaya yetmedi" dedi.
Antalya Akdeniz Güncel