22 / 11 / 2024

Hüseyin Kuru: Depremin ardından...

Hüseyin Kuru: Depremin ardından...

Geçen yazımızda ‘Ahşap sistem bu ülkeye elzem midir' diye sormuş.. Sektörü ilgilendiren yapısal düzenlemelerin yeniden yapılmasının zorunluluğundan bahsederek.. Çare üretilmesi ve tedbirler hakkında bir yazı kaleme almıştık..


Geçen yazımızda ‘Ahşap sistem bu ülkeye elzem midir' diye sormuş.. sektörü ilgilendiren yapısal düzenlemelerin yeniden yapılmasının zorunluluğundan bahsederek.. çare üretilmesi ve tedbirler hakkında bir yazı kaleme almıştık.. tesadüf diyelim akabinde de Van depremi oldu. Yüce Rabbim bu tür afetleri, musibetleri ve acıları bu millete göstermesin.

O yazıda; ‘Türkiye bir deprem ülkesi.. toplam yüzölçümünün % 92 si deprem bölgesi.. yaşayan nüfusun % 98' i, bu bölgelerde yaşıyor, ikamet ediyor ve çalışıyor.. yani bu olası felaketten etkilenilmemesi mümkün değil.. tablo vahim.. işin kötü tarafı şu anda mevcut yapıların da neredeyse % 95'i betonarme inşa edilmiş! Tedbir ve çare'.. dedik.

Sonuç maalesef, gene aynı.. şimdi ise ülke olarak bir çıkış noktası aranıyor.. inşaat sektöründe yapısal düzenlemelerin özellikle yapı denetimlerinin doğru yapılıp yapılmadığı sorgulanıyor.

Büyükşehirlerde ki bazı bölgelerin kentsel dönüşüme tabi tutularak milyonlarca insanın daha çağdaş ve sağlam konutlarda ikamet etmesi için çaba gösteriliyor.

Özellikle yerel yönetimler tarafından verilen imarların bazı bölgelerde abartılarak verildiği, zemini çürük bölgelerde yüksek kat yoğunluğunun artırıldığı vb. gibi şikayetler de dile getiriliyor.

Tabi en önemlisi malzemeden çalarak konut/ev/yapı inşa eden.. hatta herkesin inşaatçı olabildiği bir ülkede tekrar başa dönmemiz.. gene aynı bildik laflarla gündemin işgal edilmesi.. çare üretilememesi.. işin kötü tarafı bu konuların gündeme gelmesi için illa da bir felaket mi olması gerekiyor?

Her gün tv lerde ve basın da bu konu hakkında bilim adamları, akademisyenler, sektörde faaliyet gösteren şirket temsilcileri ve piyasa aktörlerinin farklı görüş, düşünce ve fikirlerini dinliyoruz.. ben şahsen çok faydalı buluyorum.. ancak bu rüzgar üç beş gün eser, sonra da unutulursa yazık olur.. temenni ediyorum olmaz.

Yapılan bazı açıklamalar ise resmen evlere şenlik; ‘bu fay hattından haberimiz yoktu' da ne demek?

Gene işin kötü tarafı bugüne kadar Dünya' ya projeksiyon tutan ise hiç çıkmadı.. daha yolun başındayız.. bakalım bunca badire, felaket ve zarardan sonra akıllarına ahşap sistem gelecek mi?

Tabi ki deprem afeti tabiatta ki sebeplere bağlıdır.. ancak ortada Dünya gerçeği varken, ülkemizde ki vurdumduymazlık ve basiretsizliği sebep saymak mümkün müdür?

Bir örnek verelim, müteahhit bina yapmış.. yapı denetiminden de geçmiş ve Van depreminde ise bina yıkılmış!

Kamu bu durumu sorgulamak ve nerede hata yapıldığını bulmak zorundadır.

Çünkü bu ülkenin % 98 si deprem bölgelerinde yaşadığına göre herkesin sorumluluğu var.. başta kamunun ve toplumun şunu çok iyi idrak etmesi lazım, ‘muhakkak depreme maruz kalınacak'.. bunun bir defa çok iyi bilinmesi lazım.. önce idrak edilmeli, sonra eğitim -ilk okuldan itibaren başlayarak, bizatihi kamuda dahil olmak üzere- verilmesi ve akabinde de toplumun bu bilinçi taşıması gerekiyor.
Burada ki bakış açısı, depremin ne zaman olacağı meselesi değildir.

Önemli olan deprem zaten olacağı için bir an önce acilen köklü tedbirleri ve çareleri üretmek ve uygulamak zorunda olduğumuzdur.
Merkezi hükümetin bu konuda kararlı oluşu hem millet adına hem de sektör adına güzel gelişmeler.

Sayın Başbakanımızı tebrik ediyorum.. yapısal düzenlemeler konusunda cesur kararlar alacağını ifade ederek, ‘kimsenin gözünün yaşına bakmayacağım.. hatta bu seçim sonuçlarına mal olsa bile' dedi.

İşte kendisinden de beklenen budur.. milletin hayrına olacaksa bırakın ‘Kul görmese Halık görür'.
İyi bayramlar,

[email protected]



Önerilen Bağlantılar : TOKİ Van kura çekilişi, Yeni konut projeleri