Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından, Zonguldak’ta 21, Ermenek’te 9, Gediz’de 7 maden ocağı üretimini durdurdu, Çorum İskilip ve Bayat’ta da bazı işletmelerin sıkıntıda olduğu kaydedildi. İşsiz kalanların sayısının ise 5 bin kişiyi geçtiği ifade ediliyor.
Torba yasada maden işçilerinin çalışma şartları ve özlük haklarının iyileştirilmesi yönünde yapılan düzenlemeler madencilik sektöründe sıkıntı yarattı. Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından, Zonguldak’ta 21, Ermenek’te 9, Gediz’de 7 maden ocağı üretimini durdurdu, Çorum İskilip ve Bayat’ta da bazı işletmelerin sıkıntıda olduğu kaydedildi. İşsiz kalanların sayısının ise 5 bin kişiyi geçtiği ifade ediliyor.
Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kasapoğlu, torba kanunun komisyondaki görüşmeleri sırasında bütün çekincelerini dile getirmelerine rağmen dikkate alınmadığını belirterek, “Kanuna birtakım şeyleri yazdılar, buna da ‘madenlerde iş güvenliği’ dediler, bunların iş güvenliği ile alakası yok. Torba yasada madencinin iş güvenliğiyle ilgili hiçbir düzenleme yok. Ücreti artırmanın iş güvenliği ile ne alakası var, bütün bunları dile getirdik, ‘talimat aldık’ dediler, bu düzenlemeler yeterince tartışılmadan kanuna girdi” dedi.
İşçi sendikaları bile karşı çıktı
İşçi sendikası olan Genel Maden İş Sendikası Başkanı’nın bile komisyon görüşmelerinde günde 6 saatlik çalışmanın sorun yaratacağını dile getirdiğini kaydeden Kasapoğlu şu değerlendirmeleri yaptı:
“Çalışma saatleri 4 saate de iner, 5 saate de ama bu işyerinin özelliğine göredir. Ben Almanya’da potasyum madeninde çalıştım asansöre biniyorduk 300 metrede iniyor, çalışacağımız yere gidiyorduk, bizim mesaimiz 8 saatti, aynı asansörün içindeki diğer çalışanlar 500 metre aşağı iniyorlardı onların çalışma süresi 5 saatti ve ücretleri de bizden fazlaydı. Çünkü orada ısı artıyordu, çalışma süreleri de ona göre ayarlanmıştı. Civa madenlerinde de belirli kısıtlamalar vardı. Yeraltında 6 saatten fazla çalışılamaz deniyor ama gökdelende vincin tepesinde çalışan daha mı az tehlikeli iş yapıyor. Komisyonda görüşülürken kimse bunun detayına inmedi. Bu çalışma saatlerinin düzeltilmesi, mantıklı ve tekniğe uygun olması lazım.”
Yeni yükümlülüklerin ardından maden ocaklarında kapanmaların devam edebileceğini kaydeden Kasapoğlu, “Bunlar hesap kitap meselesi. Devleti yönetenler bu kadar açık hatayı nasıl yapar. İnsanın aklına bin tane şey geliyor. İthalat lobilere mi devrede diye insan düşünüyor” dedi.
Devletin sektöre sahip çıkması gerektiğini kaydeden Kasapoğlu, şunları söyledi: “Sürekli işverende suçu aramamak lazım, devlet de bu işleri ciddiye alacak. İşe sahip çıkacak, yol gösterecek. Devlet maden işverenine düşman gözüyle bakıyor nasıl ceza veririm diye bakıyor oysa destek vereceksin, bilgi vereceksin, yol göstereceksin. Çalışma Bakanı Soma’da kazadan önce inceleme yapan ve olumlu rapor veren müfettişler hakkında soruşturma izni vermedi. Müfettişler ‘her şey düzgün’ demiş o zaman niye izin vermiyor. 50 yıldır bu işin içindeyim yapılması gerekleri yıllardır söylüyoruz ilgili makamlara götürüp önlerine koyuyoruz, kendilerine uygun olanları yapıyorlar, bizim söylediklerimizi dikkate almıyorlar.”
Sökmen: Şartlar ağırlaştı
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Atılgan Sökmen, torba yasadan sonra kömür ocaklarında yaşanan kapanmaların bir gözdağı olduğunu düşünmediğini belirterek, “Bu durum şartların gerçekten ağırlaşmasından, maliyetlerin artmasından kaynaklanan bir durum” dedi. Madencilik sektörünün iyileştirme beklerken yeni yükümlülüklerin altına sokulduğunu kaydeden Sökmen, “Soma’da yaşanan üzücü kazanın ardından alelacele yeni düzenlemelere gidildi. Bu havada bunların yapılmaması gerektiğini söyledik. Yapılan o düzenlemelerin içinde bir tane iş güvenliği ile ilgili düzenleme yok, tamamı adeta sektörü cezalandıran yeni yükler getiren düzenlemeler” dedi. Sektörde iki tür kömür işletmesinin faaliyet gösterdiğini dile getiren Sökmen, bir grup kömür işletmesinin sosyal yardımlaşma fonu için üretim yapan, pazar sorunu bulunmayan işletmeler olduğunu diğer grupta bulunan kömür işletmelerinin ise kendi haline bırakılmış, pazar sorunu yaşayan işletmeler olduğunu söyledi. Asıl sıkıntının da son düzenlemelerle yükü artmış olan bu işletmelerde yaşandığını kaydeden Sökmen, üretime ara veren ocakların da bunlar olduğunu söyledi. Sökmen, “Sektörde bir kısım işletmelerin pazarını bozuyorsun, haksız rekabet yaratıyorsun, bir de maliyetlerini artırıyorsun bu olacak iş değil” dedi.
Devlet neden ücret belirliyor?
Torba yasayla maden işçilerinin ücretleri konusunda yapılan düzenlemeyi de hatırlatan Sökmen, “Madencilik sektörü dışında ücretin devlet tarafından belirlendiği başka bir sektör yok. Sektörde serbest piyasa ekonomisi işlemiyor” dedi. Başbakanın geçtiğimiz günlerde yaptığı ‘üretim şart’ açıklamasını da hatırlatan Sökmen, “Bu şartlarda nasıl üretim olacak cari açığa çare olarak düşünülen madencilik sektöründeki son gelişmeler de cari açığa olumsuz yansıyacak. İhracat bir süredir düşüyor, sektör küçülüyor. Getirilen yeni yükümlülükler bu işi ekonomik olmaktan çıkardı, her türlü maliyet arttı. Zam yapamıyorsunuz fiyatlar dünya borsalarına bağlı” diye konuştu. Sökmen, madencilik sektörünün 2012 Haziran’ından bu yana sıkıntıda olduğunu hiçbir iyileştirme yapılmadığı gibi özellikle ormanlarda yapılan aramaların madenci için zulme dönüştüğünü kaydetti.
Alabaş: 21 şirket üretime ara verdi
Genel Maden İş Sendikası Başkanı Eyüp Alabaş, torba yasayla getirilen taşkömürü ve linyit işletmelerinde ücretin asgari ücretin iki katından az olamayacağı yönünde yapılan düzenlenmenin işçi için bir umut yaratırken, son gelişmelerle çalışanların işsizlikle karşı karşıya kaldığını söyledi. Düzenlemenin en çok Zonguldak havzasını etkilediğini, burada 30 rödovanslı sahada 22 şirketin çalıştığını anlatan Alabaş, şunları söyledi:
“22 şirketten sadece bir tanesi, Hema, yasayla getirilen düzenlemeye uydu. Burada üretim devam ediyor, 21 şirket ise üretimini durdurdu. Şirketlerden bir tanesi kıdem tazminatlarını ödeyerek işi durdurdu, bir kısmı 10 gün ücretsiz izne çıkardı ve gelişmelere göre üretime devam edip etmeyeceğine karar vereceği bilgisini verdi.
12 Eylül tarihinden itibaren işi durduracağız diyenler yevmiye vermedi. Şu anda üretime devam eden şirketin bir işletmesinde 740, diğerinde 420 kişi çalışmaya devam ediyor. İşten çıkarılanların sayısı 3 bin civarında.”
1 milyon ton üretim yapıldı
Kömür üretimine verilen aranın etkilerine ilişkin olarak Alabaş, “Zonguldak’ta bir termik santral var onu çok fazla etkiler mi etkilemez mi önümüzdeki süreç gösterir. Termik santralin bir ünitesi bakımda, diğer ünitelerin kömür ihtiyacını TTK karşılıyor. Ülke genelinde başta çelik sektörü olmak üzere sanayiyi, elektrik üretimini ne kadar etkileyecek önümüzdeki günlerde netleşecek. Geçen yıl Zonguldak’ta rödovanslı sahalarda 1 milyon ton üretim yapıldı. Asıl önemli olan sosyolojik yönden yaratacağı sıkıntı. 3 bin civarında insan işsiz kaldı, kısa sürede iş bulmaları da mümkün değil” diye konuştu.
TTK’da ‘çipsiz’ madenci kalmayacak
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çalışan madencilerin ocak içerisinde nerede olduğunu gösteren çipli baş lambalarını yaygınlaştırma hedefi doğrultusunda, özellikle göçük gibi iş kazalarında mahsur kalan işçilerin yerinin tespit edilmesinde büyük kolaylık sağlayan ekipmandan 3 bin 250 adet daha satın alınacak. TTK Genel Müdürü Burhan İnan, baş lambalarının içindeki çip sayesinde olası bir göçük durumunda yayılan sinyalle madencilerin yerinin anında tespit edilebildiğini, kurtarma çalışmalarının da böylece hızlı şekilde sürdürülebildiğini söyledi. İnan, “Önemli iş güvenliği ekipmanlarından olan çipli baş lambalarını yer altındaki 7 bin 500 işçimizin tamamı kullanacak” dedi.
Dünya