Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), Türk çelik sektörüne Mısır'dan geçici vergi baskısı uygulandığını, ABD'den ise telafi edici vergi kararı çıktığını bildirdi.
Birlikten yapılan açıklamada, Türk çelik sektörünün anti-damping, koruma önlemi ve telafi edici vergilerle mücadelesinin, ABD ve Mısır'da devam ettiği belirtildi.
Açıklamaya göre Mısırlı yerli üreticilerin ithal edilen inşaat çeliğindeki artışı sebep göstererek Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na yaptığı başvuru, ithal edilen inşaat çeliğine 200 günü kapsayan yüzde 7,3'lük geçici vergi uygulamasının başlatılması ve korunma önlemi soruşturması açılmasıyla sonuçlandı. Yerli üretimin korunması amacını taşıyan kararın soruşturma süresince 200 günü aşmamak üzere uygulanacağı bilgisi alındı.
Mısır, 2012 yılında aynı gerekçeyle korunma önlemi soruşturması açarak yüzde 6,8 düzeyinde geçici vergi uygulamaya başlamış, ancak yapılan detaylı incelemeler sonucunda Türk ürünlerinin yerli sanayiye zarar vermediği hükmedilerek soruşturma önlemsiz olarak kapatılmıştı.
ABD'de ise Türk inşaat çeliği ürünlerinin ithalatına karşı başlatılan damping ve telafi edici vergi soruşturmasına ilişkin kararda Türk ürünlerinde damping bulgusuna rastlanmadığı belirtilmiş, buna karşın soruşturmanın telafi edici vergi kısmına konu olan iki Türk firmasından biri için vergi oranı sıfır, diğeri için ise yüzde 1,25 olarak açıklanmıştı.
Türk çelik ihracatçıları, belirlenen bu verginin kaldırılması için çalışmalar yürütürken, ABD'de yerli üreticilerin karardan memnun kalmayarak temyiz yoluna gideceği bilgisine ulaşıldı.
"Türk çelik sektörü, ihracatını kurallar çerçevesinde gerçekleştiriyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, sektörün son dönemde karşı karşıya kaldığı damping ve telafi edici vergi soruşturmalarına işaret ederek, bunun son örneklerini Mısır ve ABD'de yaşadıklarını kaydetti.
Türk çelik sektörünün ihracatını Dünya Ticaret Kuralları çerçevesinde gerçekleştirdiğini vurgulayan Ekinci, bu nedenle Mısır sanayisine zarar verildiği tezinin tam aksine, söz konusu ülkenin sanayisi ve ticaretine çok olumlu katkı sağlanacağının aşikar olduğunu ifade etti.
Ekinci, bu tarz önlemlerin Türkiye gibi ülkelere karşı kullanılması yerine, kural tanımadan ihracatını gerçekleştiren, ürünlerin kimyası ve şekliyle oynayan bazı Uzak Doğu ülkelerine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini savunarak, şunları kaydetti:
"Sanayiye ve ticarete asıl kalıcı zararın bu tip ülkelerden yapılacak ithalattan kaynaklanacağının görülmesi gerek. Türk çelik sektörü geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği ihracatla Avrupa Birliği tarafından 'Güvenli Piyasa Ekonomisine Emsal Ülke' olarak gösterildi. Bu tespitler zarar veren bir ülke olmadığımızın en güzel kanıtıdır. ABD Uluslararası Ticaret Komisyonun zarar tespit toplantısında aldığı karar, haksız bir karardır. Telafi edici vergi oranı aynı kaldı ancak yapacağımız hukuki mücadeleyle bunun kısa sürede kaldırılacağına inanıyoruz. ABD karar verici makamları soruşturma süresince yerli üreticilerden, siyasiler aracılığıyla baskı gördü. Buna rağmen, ticareti siyasete alet etmeden inşaat çeliği soruşturmasında adil bir yargılama yapmayı başardı. Bu tutumun diğer soruşturmalarımız için de örnek teşkil etmesini diliyoruz."
Mısır hükümetinin ise bugüne kadarki tutumunda ülke siyasetine ticareti alet etmediğini ve güzel bir duruş sergilediğini belirterek, "Ancak son gelişmeler maalesef gösteriyor ki Mısır da kendi siyasetine ticareti alet etmiştir" değerlendirmesini yaptı.
Yeni Şafak