Aksa Enerji Genel Müdürü Cüneyt Uygun, 2013’te yerinde sayan serbest piyasa elektrik fiyatlarında bu yıl da ciddi artış beklemediğini, buna karşılık, tüketicilere yönelik tarifeli satışlarda fiyat artışı beklediğini söyledi
Elektrik üretiminde kurulu güç açısından ikinci, satış miktarlarıyla lider konumundaki Aksa Enerji, liderlik pozisyonunu perçinlemeyi hedefliyor. Aksa Enerji Genel Müdürü Cüneyt Uygun, yatırım ortamını, sektörü, enerji fiyatlarını ve şirketin yatırımlarını DÜNYA’ya anlattı.
Kur ve faizde dalgalanma sektörü nasıl etkiliyor?
Ciddi yatırımlar gerektiren bir işteyiz. Uzun vadeli bu enerji yatırımlarının finansmanı için de mutlaka döviz kredisi kullanıyoruz. Dolayısıyla kur ve faizlerdeki son hareketler, yatırımcı şirketleri çok ciddi etkiliyor. Finansal piyasalardaki oynaklık kredi faizlerini de ciddi bir şekilde arttırmış durumda. Bu da yatırımın geri dönüşünü uzatıyor, dolayısıyla işin fizibilitesi kalmıyor. Yatırımların döviz kredisiyle finansmanından dolayı çok ciddi kur zararı yazıyoruz. Tabii bu kısa vadede realize olmayan bir kur zararı. Bizim asıl ani yükseliş ve düşüşler değil, dalgalanma. Bugün 2.20'ye yaklaşan dolar bir süre sonra yeniden 2.00 TL'nin altına inecek olsa yine problem olmaz. Bazı öngörülerde dolar 2.50 TL'ye kadar çıkacak diyenler bile var. Böylesi bir gelişme, bize ciddi ek finansman maliyeti getirir. Dolayısıyla, kurların yükselmesi bizim için operasyonel bir problem değil, finansman maliyeti problemi. Kendi özelimize baktığımızda, biz de yatırımlarımızı, fizibiliteleri tekrar gözden geçiriyoruz.
Devam eden yatırımlarınızda durum nedir?
Şu anda inşa halinde 6 adet santralimiz var. Üçü rüzgâr santrali, toplam 71 MW kurulu güçte. Bunlar birinci ve ikinci çeyrekte devreye girecek. 270 MW gücünde Bolu Göynük Termik Santral yatırımımızın 1. ünitesi bu yılın sonunda, diğeri öbür yılın ilk çeyreğinde devreye girecek. Biri 85 diğeri 82 MW kurulu gücünde inşa halinde 2 hidroelektrik santrali yatırımımız da var. Biri 2016, diğeri 2017 yılında devreye girecek. Elimizdeki devam eden projeler bizi hem mali hem işgücü anlamında 2014'te yeterince oyalayacak. Bu yıl yeni bir yatırıma start vermeyi düşünmüyoruz. Kur ve faizlerde yaşanan artışlar sonrasında 2015 yılı için hesaplar tekrar gözden geçiriliyor... Bu arada kurlar doğalgaz fiyatlarını da etkiliyor ama gazımızı TL ile alıp ürettiğimiz enerjiyi TL ile satıyoruz, dolayısıyla operasyonel olarak şimdilik sorun yok.
Kur ve faiz artışları mevcut yatırımlarınızı nasıl etkiler?
Mevcut yatırımlarımızı durdurmayız, yavaşlatmayız. Zaten onlar finansmanı sağlanmış, kapanmış yatırımlar. Tabii yine de maliyetler ve masraflar TL bazında artıyor. Yani kur artışlarının, anlattıklarımızın dışında dolaylı etkileri de var. Enflasyon artıyor kur yükseliyor, bunlar talebe etki edecek faktörler. Büyüme yavaşlarsa elektrik talebinde yavaşlama kaçınılmaz olur.
Elektrik fiyatlarında nasıl bir seyir bekliyorsunuz?
Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi'ndeki gün öncesi fiyatlarında, 2013 yılını aritmetik ortalama 150 TL/MWh, ağırlıklı ortalama 155 TL/MWh olarak kapattık. Bu veri tek başına anlam ifade etmese de önceki yılla aynı seviyede olması önemli. Ayrıca beklenen yüzde 4'e yakın yıllık büyüme rakamlarıyla toplam elektrik tüketimi karşılaştırıldığında anlamlı bir sonuç çıkıyor. Ülke büyüyor ama tüketilen elektrik miktarındaki artış bunun altında, yüzde 1.25 seviyesinde kalıyor. Bu durum son 10 yıldır ilk defa yaşadığımız bir olgu. Normalde elektrik talep artışı hep ülke büyümesinin üstünde gerçekleşirdi. Tabii ki bunun önümüzdeki yıla baz etkisi olacak, orada bir büyüme olacaktır ama bundan önceki projeksiyonlarda yer alan artış hızında olmayacağı kesin. Yani elektrik tüketiminde, milli gelir büyümesi civarında bir artış bekliyoruz.
Elektrik fiyatları son kur ve faiz artışlarından etkilenmeyecek mi?
Fiyatlara çok büyük etkisi olacağını tahmin etmiyoruz. Çünkü 2013'te 7000 MW civarında yeni kapasite devreye girdi. Bunların önemli bir bölümü baz yük santral ve verimlilikleri yüksek. Dolayısıyla, Aralık ayı başında ortaya çıkan gaz sıkıntısı öncesinde emre amade ama atıl kapasitenin çok yüksek olduğu konuşuluyordu. Hatta, pik saatlerde bile kapasite fazlası gözüküyordu. Bunun 2014'te de devam edeceğini öngörüyoruz. Dolayısıyla piyasadaki fiyatlarda bir oynaklık beklemiyoruz.
Ya tarifeli satışlar?
Buraya bir parantez açmak lazım. Son gelişmelerden sonra doğalgaz satış fiyatlarında artış kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü doğalgaz, döviz ile alınıp TL ile içeride satılıyor. Hazine ve BOTAŞ bunu daha nekadar taşıyabilir? Dolayısıyla gaz fiyatı artışına bağlı elektrik fiyatı zammı da gündeme gelir. Ama bu piyasa fiyatlarını aynı ölçüde etkilemez. Biz PMUM'da 2014 yılı ortalama elektrik satış fiyatlarının 2013 seviyelerinde seyredeceğini düşünüyoruz.
Sizin sattığınız elektriğin fiyatı da mı artmayacak?
Hayır, artacak. Burada bizi ilgilendiren nokta farklı. Bizim için önemli olan elektrik fiyat tarifesindeki artış. Ürettiğimiz elektriğin yaklaşık yüzde 70'ini ikili anlaşmalar ile satıyoruz. Ve buradaki satış fiyatlarımız da tarifedeki artışa paralel, otomatik olarak artacak. Çünkü bizim ikili anlaşmalarımız, tarifeler üzerinden indirimli satışlar şeklinde.
Arz fazlası ve politikalar yatırımları nasıl etkiliyor?
Kısa vadede arz fazlalığı olduğu kesin ama biz de dahil olmak üzere sektör oyuncuları daha çok orta vadeye göre yatırım yapmaya devam ediyoruz. Yerel kaynaklara ağırlık veriyoruz. Elimizde doğalgaz çevrim santrali kapasite artış izinleri olmasına rağmen yerli kaynaklara yatırım yapmayı tercih ediyoruz. Şu anda üretim portföyümüzde yüzde 90'a varan bir doğalgaza dayalı üretim kapasitesi var. Geri kalanı yenilenebilir kaynaklara dayalı. Biz buradaki dengeyi biraz daha yerli ve yenilenebilir kaynaklara doğru kaydırıp yakıt çeşitliliğine yöneliyoruz. Yakın zamanda Bolu Göynük Termik santralimiz devreye alındığında üretimimizin yaklaşık yüzde 20’sini yurtdışı kaynak olan doğalgaz yerine yerli kaynak linyitten elde etmeye başlayacağız. Her yatırımcı, kaynak çeşitliliğini gözetmeli.
Ama hem arz fazla diyorsunuz hem de durmaksızın yatırımdan söz ediyorsunuz...
Evet, yatırım diyoruz ama yerel ve yenilenebilir kaynaklara diyoruz. Farkındaysanız doğalgaz çevrim santral yatırımlarından hiç bahsetmiyoruz. Çünkü doğalgaza dayalı elektrik üretimindeki mevcut kar marjı yeni yapılacak bir yatırımın fizibilitesini sorgulamamıza neden oluyor, geri dönüş süresi de çok uzun. Tabii orta vadede doğalgaz fiyatlarında bir düşüş bekleniyor. Hem kaya gazından dolayı hem de hükümetin gaz kaynaklarını çeşitlendirme politikası nedeniyle. Yani doğalgaz santrali yapanlara, doğalgazın ucuzlayacağı günler için yatırım yapıyorlar diyebiliriz. Ama o günlerin ne zaman geleceği konusunda da kimsenin kafasının net değil.
Uzun vadede tüketimin artacağına inanılması önemli...
Tüketim talebinin artmayacağı bir ortamda yatırım yapmanın bir anlamı yok tabii ki. Ama Türkiye öyle bir ülke değil. Büyümesini suni önlemlerle kendi kendine yavaşlatmaya çalışan bir ülke. Dolayısıyla hiçbir zaman elektrik talebinin azalacağı ya da artmayacağı günleri göreceğimizi sanmıyorum. Nüfus büyüyor, şehirleşme artıyor. Köyünde ciddi bir elektrik tüketimi olmayan vatandaş şehre gelince ocağını, fırınını, bilgisayarını kullanmaya başlıyor. Dolayısıyla talep artışı mutlaka devam edecektir.
İkili anlaşmayla 8 milyar kWh elektrik satmak istiyoruz
Özelleştirmede doğalgaz çevrim santralleriyle fazla ilgilenmiyoruz. Onların verimlilik katsayısı bizim yüzde 59 verimli santrallerimiz ile rekabet edemez. Ama kömür santralleriyle ilgileneceğiz. Tabii bu finansal türbülanslı ortamda, bu konulardaki fiyatlamalarımızı, yaklaşımlarımızı da gözden geçirmemiz gerekiyor. İhale şartnamelerini aldık, bakıyoruz. 2.20 TL'lik dolar ve yüzde 10'un üzerini gören bir faiz ortamında ihaleler hangi rakamlara ulaşabilir, öngörmek kolay değil. Oyuncu olarak içerideyiz ama ortam da hiç yardım etmiyor açıkçası.
Üretim özelleştirmelerinde fiyat tahmini zor
Biz 2014 yılına 2052 MW kurulu güç kapasiteyle girdik. 9.1 milyar kWh'lık enerji satışı gerçekleştirdik. Kurulu güç anlamında serbest elektrik üreticileri içerisinde ikinci sırada olmamıza rağmen 2013 yılı toplam enerji üretimi ve satışı anlamında yaklaşık yüzde 11 civarında bir pazar payı ile birinci sıradayız. Devam eden yatırımlarımız devreye girdikçe bu liderlik pozisyonumuzu sürdürme hedefimiz geçerli.Yatırım yapmanın yanında mevcutları da maksimum kapasiteyle kullanma, çalıştırma vizyonumuz var. Bireysel tüketiciye enerji satışı anlamında mümkün olduğunca bu kapasitemizi artırmayı düşünüyoruz.Bu yılı yaklaşık yüzde 6.3 milyar kWh'lık bir ikili anlaşma portföyü ile geçtik. Bunu 8-8.5 milyar kWh seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
Dünya
Önerilen Bağlantılar : Satışa çıkacak projeler