Vergi mahremiyeti ihlali, vergi mükellefi ile ilgili vergi konusu olan işlemlerin, vergilemeden sorumlu yetkili kişiler tarafından üçüncü kişilerle paylaşılması durumudur. Peki vergi mahremiyeti ihlali ve cezası nedir?
Vergi mahremiyeti ihlali...
Vergilemeden sorumlu yetkili kişiler, vergi mükellefi veya mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması gereken diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların menfaatine kullanamazlar bu duruma vergi mahremiyeti deniyor.
Mükelleflerin vergileme ile ilgili bilgilerin açıklanması, mahremiyet esaslarına uymak durumunda olan kişiler Vergi Usul Kanunu'nun 5'nci maddesinde belirlenmiştir. Buna göre; maddede belirtilen kimseler görevleri dolayısıyla, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması gereken diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların menfaatine kullanamazlar.
Vergi mahremiyeti ihlal ve cezası
Vergi mahremiyeti ile ilgili olarak yukarıda açıklanan VUK 5'nci maddesinde yazılı vergi mahremiyetine uymaya mecbur olan kimselerden bu mahremiyeti ihlal edenler, Türk Ceza Kanunu'nun 239’uncu maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.
Türk Ceza Kanunu’nun 239'ncu maddesi vergi mahremiyeti de dahil olmak üzere, ticari sır niteliğindeki birçok bilginin açıklanmasını cezai müeyyidelere bağlamıştır. Buna göre;
1) Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikâyet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi hâlinde de, bu fıkraya göre cezaya hükmolunur.
2) Yukarıdaki hükümler, fennî keşif ve buluşları veya sınaî uygulamaya ilişkin bilgiler hakkında da uygulanır.
3) Bu sırlar, Türkiye'de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu halde şikâyet koşulu aranmaz.
4) Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına giren bilgi veya belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bir bilgi veya belgenin bu nitelikte olup olmadığı, ilgili kanunda belirlenen bu hususa ilişkin ölçütler göz önünde bulundurularak hâkim tarafından belirlenir. Fennî keşif ve buluşlar ile sınaî uygulamaya ilişkin bilgiler de koruma altına alınmıştır. Genel anlamda fennî veya sınaî sır, sanayicinin işletmesinin yararı gereği gizli tutmak istediği hususlardır.
Belirtilen sırların Türkiye'de oturmayan bir yabancıya veya memurlarına açıklanması hâlinde daha ağır ceza öngörülmüştür.
Ayrıca, bir kimsenin cebir veya tehditle 239'ncu madde kapsamına giren bir sırrı açıklamaya mecbur edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmış ve durumda daha ağır ceza öngörülmüştür.
Mehmet TAŞ/Konuttimes.com