13 / 12 / 2024

Deprem haritası nedir?

 Deprem haritası nedir?

Deprem haritası, dünya üzerinde ülke ülke, şehir şehir ve bölge bölge, deprem riskinin gösterildiği haritaya deniyor. Türkiye'deki deprem kuşakları...


Deprem haritası nedir?

Söz konusu haritalar, sismotektonik haritalar ve deprem kaynak zonlarında meydana gelebilecek en büyük depremler esas alınarak hazırlanıyor. Ayrıca depreme neden olan kuvvetli yer hareketi ivme değerleri ve azalım ilişkileri de göz önünde bulunduruluyor.

Deprem haritasına göre ülkemizde beş farklı deprem bölgemiz bulunuyor. Deprem risk bölgelerin belirtildiği deprem haritası, bu bölgelerde nasıl bina yapılacağı yönetmeliğine kaynak oluyor. Ülkemizde 1.derece deprem bölgelerinde yer alan şehirlerde deprem olma riski çok fazla iken, 5. derece deprem bölgelerinde ise deprem olma riski az olarak ifade ediliyor.

a)    Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı
Van Gölü’nün kuzeyinden itibaren Erzincan, Tokat, Amasya, Gerede, Bolu, Adapazarı, İzmit Körfezi ve Marmara Denizi’nden, Saros Körfezi’ne kadar uzanır. Bu kuşağa Kuzey Anadolu Fay Hattı da denir. Ülkemizde depremlerin en çok görüldüğü kuşak burasıdır. İzmit, Adapazarı, Düzce, Bolu, Çankırı, Niksar, Erbaa, Erzincan, Erzurum, Pasinler bu kuşak üzerinde yer alır.

b)    Güneydoğu Anadolu Deprem Kuşağı
Van Gölü çevresinden başlayarak Güneydoğu Torosları takip eder ve iskenderun Körfezi’ne kadar uzanır. Muş, Varto, Elazığ, Malatya, Elbistan, Kahramanmaraş, Adana, İskenderun bu kuşak üzerinde yer alır.

c)    Batı Anadolu Deprem Kuşağı
Ege Bölgesi’nde yer alan çöküntü alanlarını kaplayan bu kuşak, Bakırçay, Gediz, Büyük Menderes ve Küçük Menderes ovaları ile Burdur, Uşak, Kütahya civarını içine alır.

Deprem Riski Az Olan Bölgeler
 Bu üç fay kuşağının dışında kalan Tuz Gölü ve Konya çevresi, Antalya – Mersin arası, Ergene Havzası, Ş.Urfa ve Mardin çevresi deprem tehlikelerinin az olduğu yerlerdir.

Depremden korunma yolları
Kısa bir zaman diliminde meydana gelen sarsıntıların ortaya çıkardığı tahribatın büyüklüğü, depremlere alınacak tedbirlerin önemini artırmaktadır. Depremlerin meydana gelmesini önlemek mümkün değildir.

Depremin zararlarını en aza indirmek için;
 1.    Yerleşim alanlarını kırık (fay) hattından uzak ve sağlam zeminler üzerinde kurmalı,
2.    Alüvyal dolgulu, gevşek yapılı zeminlere yerleşilmemeli
 3.    Depremi önceden haber verebilen yöntemler geliştirilmeli (Japonya bu konuda oldukça önemli ilerlemeler kaydetmiştir),
 4.    Binaların yapı malzemesi ve yapı tekniği depreme dayanıklı olmalı,
5.    Halk deprem konusunda eğitilmeli,
 6.    Deprem sonrası için sivil kurtarma ekipleri ile araç ve gereçler her an hazır tutulmalı. Hastane ve tıbbi ekipler depreme göre teşkilatlandırılmalıdır.