İspanya'da 2008 yılında ortaya çıkan ekonomik kriz sona ermiş görünse de ülkenin en büyük sorunu olan ve yüzde 26'lık işsizliğin etkisiyle evsiz kalan insanların durumu hala güncelliğini koruyor...
İspanya'da 2008 yılında ortaya çıkan ekonomik kriz sona ermiş görünse de ülkenin en büyük sorunu olan ve yüzde 26'lık işsizliğin etkisiyle evsiz kalan insanların durumu hala güncelliğini koruyor.
Evlerinden çıkartılan ipotek mağdurları ve kiralarını ödeyemediğinden mahkeme kararıyla evlerinden atılan binlerce kişi, sosyal örgütlerin yardımıyla işgal edilen konutlarda yaşamını sürdürmeye devam ediyor.
Bu örgütler içinde en aktifi olan İpotek Mağdurları Platformu'nun (PAH) açıkladığı rakamlara göre, ülke genelinde 1200'den fazla evsiz kalan ailenin, boş olan konutlara yerleştirildiği belirtiliyor. İspanya'da 3 milyondan fazla boş konut olduğunu hatırlatan PAH sözcüleri, bunlardan 1 milyon kadarının bankaların elinde bulunduğuna dikkati çekiyor. Yaklaşık 1,5 yıl önce evsiz kalan insanlara yönelik siyasi bir çözüm bulunması için ülke genelinde toplanan 1 milyondan fazla imzayı İspanyol meclisine sunan PAH, taleplerine karşılık bulamadıkları için iktidardaki Halk Partisi'ni suçluyor.
Sosyal örgütlenmeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de verdiği örnek teşkil eden bir kararla bu zamana kadar bin kadar evin tahliye kararını durduran PAH, gerek evsizlere yeni yerleşim sağlamak gerekse seslerini kamuya daha fazla duyurmak için boş binaları işgal eylemleri yapıyor. Başkent Madrid'de 3 bina evsizler tarafından işgal edilmiş durumdayken, "Onurlu yaşam, konutta yaşam anayasal haktır" diyen evsiz aileler ve gençler, mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini söylüyor. Son olarak 11 Mayıs'ta işgal edilen, Madrid'in merkezindeki Latina mahallesinde 3 yıldır boş olan binaya yerleştirilen 17 kişi, banyosundan mutfağına kadar tamamen yeni döşenmiş, elektrik ve su bağlantısı olan bina içindeki boş dairelerde yaşıyor. Emeklisinden öğrencisine kadar farklı yaş gruplarından olan evsizler, şimdilik uyku tulumları içinde yerde uyurken geleceklerinden endişe duyduklarını saklamıyorlar. Ülke genelinde 17 bina işgal edilmiş halde.
"Biz, mevcut sosyal, siyasi, ekonomik düzene alternatif arıyoruz"
AA muhabirine konuşan, 21 yaşındaki felsefe öğrencisi Enrique, "Genç nüfusun yüzde 55'inin işsiz olduğu, eğitim burslarının kesildiği bir ülkede yaşıyorum. Ülkenin yaşadığı ekonomik sorunlar benim ailemi de etkiliyor ve bana yardım edecek durumda değiller. Kafeteryada garson veya kütüphane görevlisi olarak çalıştığım işlerde hiçbir zaman bana sözleşme yapmadılar, sigortamı ödemediler. Çok az para verip, çok uzun süre çalıştırıyorlar. Çalışıp, oda kirası ödeyebileceğim ve üniversite eğitimimi sürdürebileceğim imkanı bulamadım. Şu anda verdiğim mücadeleden çok gurur duyuyorum ve ailem de bana destek oluyor. Biz, mevcut sosyal, siyasi, ekonomik düzene alternatif arıyoruz" dedi.
"Bir genç için bu şekilde yaşamak, çok kötü şartlarda olan bir odaya aylık 300 avro kira verip yaşamaktan çok daha iyi" diyen Enrique, "Benim hayalim üniversitede felsefe profesörü olmaktı ama artık bunun gerçekleşemeyeceğini düşünüyorum. Herhalde yapabielceğim en iyi şey, bir Latin Amerika ülkesine ya da Avrupa'da Fransa, Almanya gibi bir ülkeye gidip oralarda iş aramak, hayatta kalmaya çalışmak olur" şeklinde konuştu.
İşgal edilen binaya yerleşenlere destek veren 78 yaşındaki Esperanza ise duygularını şu sözlerle dile getirdi:
"Tam bir komedi olan 375 avroluk bir maaş ile yaşıyorum. 2011 yılına kadar Madrid'in dışındaki bir ilçede, sahibi tarafından oturma hakkı bana bırakılan bir evde yaşıyordum. Ancak daha sonra başkalarının girişimleriyle evi elimden aldılar ve beni çıkardılar. Şimdi birinin evinde 200 avro oda kirası verip geri kalan 175 avro ile yaşamaya çalışıyorum. Bu binaya gelmek istiyorum ama burada ne pan ne de yatak var. Benim bunları satın alacak param yok ama mecbur kalırsam tabiki geleceğim. Sonuna kadar bu mücadeleye destek vereceğim."
Sabah Gazetesi
