29 / 04 / 2024

Ali Ağaoğlu, Ayazağa, Çekmeköy ve Güngören ile 1,5 milyar TL'den fazla ciro bekliyor! Tıklayın ve izleyin!

Ali Ağaoğlu, Ayazağa, Çekmeköy ve Güngören ile 1,5 milyar TL'den fazla ciro bekliyor! Tıklayın ve izleyin!

Yıl içinde devam eden şantiyelerdeki konutlarının dışında yeni 10 bin konutun temelini atmayı ve 4 bin konutu sahiplerine teslim etmeyi hedefleyen Ağaoğlu Şirketler Grubu, yılın ilk yarısında sergilediği performans ile bu amacının büyük kısmını gerçekleşt


Ali Ağaoğlu röportajını izlemek için tıklayın!

Yıl içinde 1.2 milyar lira ile 1.5 milyar lira arasında bir ciro hedeflediklerini dile getiren Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, yeni lansmanı çıkacağı Ayazağa, Çekmeköy ve Güngören'deki yeni projeleriyle bu rakamın üzerine çıkacakları görüşünde.

Farkı kişiliği, girişimci yapısı ve Karadeniz insanının tüm karakteristik özelliklerini kişiliğinde toplayan Ali Ağaoğlu, www.emlakkulisi.com'a yaptığı özel açıklamada, halen devam eden projelerin yanı sıra portföylerine kattıkları yeni arsalar ve 2012'yılında başlamayı hedefledikleri yeri projelerini anlattı. 2011 yılının kalan 4 ayına 3 yeni projenin daha lansmanını yetiştirmek üzere çalıştıklarını dile getiren Ağaoğlu, yeni 10 bin konut hedefini tutturacaklarını ifade etti. Her zamanki gibi erken teslime ağırlık vereceklerini ve esprili bir dille tutamadıkları tek sözün bu olduğunu dile getiren Ağaoğlu, “2012'de teslim etmemiz gereken projelerden üçünü bu yıl sahiplerine kavuşturduk. Bu alışkanlığımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

KESİNLİKLE 10 BİN YENİ KONUTA BAŞLIYOR

10 bin konuta başlama hedefinde ilk adım olarak geçtiğimiz günlerde atışa çıkan Maslak'taki My Home projesi olduğunu dile getiren Ağaoğlu, “Burada 850 konuta başladık, satışa sunduk ve ilk 15 günde projenin yarısını satma hedefini de yakaladık. Burada enteresan olan satışa başladığımız gün, Türkiye'de yaşanan döviz kurlarındaki hareketlilikti. Buna rağmen satışlar etkilenmedi. Bu Türk ekonomisinin ve insanın ne kadar canlı olduğunu gösterir. Hatta Türk insanının doğru projede alım yönünde harekete geçtiğini de gösterir. Burasını Maslak'taki küçük proje olarak değerlendiriyoruz. Diğer büyük projemizi de Ekim gibi devreye alacağız. Geriye kalan yılın yarısında buna ilave olarak birisi Güngören'de diğeri de Çekmeköy'de olmak üzere toplam 3 yeni projede daha başlayarak hedefimize yaklaşacağız” diye konuştu.

Projeler hakkında biraz daha detaylar aktaran Ağaoğlu , “Maslak'ta küçük projeye başladık. 850 konutluk küçük dediğimiz projeye. Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin çok güzel bir örneği bu niteleme aslında. Artık 850 konutu küçük olarak görüyoruz. Çekmeköy'deki 1000 konutluk projeyi ve Güngören'deki 42 dönüm arsa içindeki 750-800 konutluk projeyi Kasım ayında satışa çıkaracağız. Burasının proje geliştirilmesi devam ettiği için yatırım miktarı belli değil” diye konuştu.

YENİ ARSALARLA 2012 PROJELERİ HAZIRLANIYOR

Bakırköy Veliefendi'deki arsayı, Bağcılar Ateştuğla'daki arsayı, Kağıthane'de yeni alınan 110 dönümlük arsa üzerindeki 1500 konutlu projeyi ve yine yeni alınan Bağcılar'da 83 dönümlük arsa üzerine gerçekleştirilecek 2 bin konutlu projeler üzerinde çalıştıklarını belirten Ağaoğlu, “Bu dört projenin imar çalışmaları ve proje geliştirilmesi devam ediyor. Yeni aldığımız Bağcılar ve Kağıthane arsalarında 2012'nin ilk yarısında temel atacağız. Bakırköy ve Ateştuğla'da ise kesin bir şey yok” dedi.

KONUT SEKTÖRÜ 2000'Lİ YILLARLA BİRLİKTE İNANILMAZ GELİŞTİ

Kendi projelerinden sonra konut sektörü üzerine çarpıcı açıklamalar yapan Ağaoğlu, “Türkiye'de 2000'li senelerle birlikte inanılmaz kendini geliştirdi. Sektörden birisi olarak baktığımda gerçekten kötü proje göremiyorum. Biraz birbirini taklidi olan projeler var ama deprem başta olmak üzere hepsi güvenli, sosyal olanakları olan projeler. Artık sokak arasında yapılan 8-10 daireli binalarda bile deprem güvenliği başta olmak üzere mimari estetik, bakış açısı ve mühendislik var. Sektör hakikaten çok iyi noktaya geldi” şeklinde konuştu.

‘KONUT ÜRETİMİ STANDART DEĞİL'

Konut inşaatının standart bir şey olmadığına değinen Ağaoğlu, “Konut üretimi standart bir ürün değil. Örneğin otomotiv sektöründe model değişse bile ürün standart, beyaz eşyada ve diğerlerinde de öyle. Ama konut sektörünü ele aldığınızda bunun böyle olmadığı görülür. Konutu proje bazında değerlendirmek gerek. Doğru yerde doğru proje doğru fiyatlı ve doğru ödeme koşullu projelerde sistem yaşar. Önemli olan projeyi yaparken kime, hangi müşteri kesimine, o müşterini ihtiyacının ne olduğunu bilinmesine, ödeme koşullarına bakılarak bir planlamanın yapılması. Fiyatlar ve ödeme koşulları çok önemli. Bu kriterlere dikkat edindiğinde Türkiye'de halen yeni ve nitelikli konuta ihtiyaç var. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'deki konut stokunun yüzde 70'i maalesef depreme dayanıklılık yönünden çok kötü bir durumda. İnsanların yeni binalara ihtiyacı var. O açıdan projeyi doğru yapıldığında, hedef ve müşteri kitlesi doğu seçildiğinde o projenin satılma şansı çok yüksek. Bunlara dikkat edilirse sektörün önü çok açık” dedi.

‘C GRUBU İÇİN ARSA DESTEĞİ ŞART'

Üst ve orta gelir grubuna yönelik olarak konut üretildiğine fazla inanmadığını belirten Ağaoğlu, “Çünkü üst gelir dendiğinde metrekaresi 3 bin dolar ve üzeri anlaşılıyor.  Türkiye'de üretilen konutların yüzde 95'inin metrekare fiyatı 1000 ile 1500 dolar arasında. Bu da daha çok orta gelir grubuna dönük projeler anlamına geliyor. Burada bir sıkıntı yok. Üst gelir grubunda bir doymuşluk söz konusu olabilir ama orta gelir grubu halen konut almaya devam ediyor. Ama asıl ihtiyaç müşterini olduğu kesim, yani C gelir grubu. Özel sektörün İstanbul'daki mevcut arsa fiyatları ile C gelir grubuna konut üretmesi çok zor. İstanbul'da olan arsalar çok pahalı, arsa üretiminde ciddi sıkıntı yaşıyoruz” diye konuştu.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜ AÇILMALI'

Kentsel dönüşüm yasasının çıkmasına rağmen uygulanamadığına dikkat çeken Ağaoğlu, “Bunu hep söyledik, kentsel dönüşümün önü açılmalı. Bu konuda kanun çıktı ama yerel yönetimler açıkça bu konuda pek başarılı olamadı. Bunun yerel yönetimlerin altından kalkabilecekleri bir sorun olmadığını geçmişte beyan ettik. Bunun devlet politikası haline gelmesi gerek. Son hükümetle birlikte kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bunun devlet politikası olmasında ciddi bir adım, doğrusu bu gelişme bizleri sevindirdi. Başına da Erdoğan Bayraktar gibi gerçekten icraat yapabilen, bürokrasiye pek takılmayan bir insan görevlendirildi. Sektör olarak bunun hayırlı olduğuna ve güzel şeyler yapılacağına inanıyorum” dedi.

‘ARSA ÜRETİLSİN, DAR GELİRLİYE KONUT ÜRETMEDE VARIZ'

Bayraktar ile birlikte artık kentsel dönüm kavramının Türkiye'de işlerlik kazanacağının altını bir daha çizen Ağaoğlu, “Dediğim gibi kentsel dönüşüm yasası doğru çalıştırıldığı zaman -ki artık doğru çalıştırılacağına eminim-, arazi üretim imkanı doğacak. Bu özel sektörle paylaşıldığı zaman yeni konuta ihtiyacı olan dar gelirliye konut üretmede özel sektöre katkı sağlanacak. Bizde o zaman orada görev almaya hazır olacağız.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM BAĞDAT CADDESİ'NDEN BAŞLAMALI'

Kentsel dönüşüme İstanbul'un her yerinden birden başlanması gerektiğini kaydeden Ağaoğlu, “Dönüşüme şehrin içinden başlamalı. Kentin yüzde 70'inin buna ihtiyacı var. Kentsel dönüşüm dendiğinde insanları aklına hep gecekondu bölgeleri geliyor. Oysa Bağdat Caddesi'nin Yeşilyurt'un, Etiler'in, Ulus'un, Bebek'in Beşiktaş'ın ihtiyacı var. Orada görülen süslü püslü binaların depreme dayanıksız olduğu ortada. Kendi ağırlıklarını bile taşıyamıyorlar. Bazen binaların durup dururken kendiliğinden çöktüğünü görüyoruz. Allah korusun bir deprem olsa hiçbir binamız kendi ağırlığını taşıyacak durumda değil” dedi.

‘KANAL İSTANBUL NORMAL BİR PROJE, ÇILGIN DEĞİL'

İstanbul'daki çarpık kentleşmenin önüne geçilmesinde ve Türkiye'nin ekonomik açıdan artık dünya arenasında boy gösterecek bir seviyeye geldiğine işaret eden Ağaoğlu, Başbakan Erdoğan tarafından ortaya atılan Kanal İstanbul v e İki İstanbul projelerini normal birer proje olar değerlendirdi. Ağaoğlu, “Biz İstanbul'u maalesef aşırı göçün baskısı ile planlı büyütemedik. Plan yapmakta geç kaldık, nüfus yerleşti, şehircilik kendi başına gelişti, sonradan onu planlamaya çalışıyoruz. Başta Kanal İstanbul olmak üzere Türkiye artık büyük düşünmek zorunda. 2023'de dünyanın sayılı ekonomileri arasında yerimizi almak istiyorsak onun için bu tür projelerle ilgilenmeliyiz. Türkiye gerekli bilgi ve sermaye birikimine sahip. Müteahhitlerimizin artık bu noktada dünya ile yarışamayacağı alan yok. Bence bu tür projelerin yapılması ve yeni şehir geliştirilmesi artık şart. Sayın Başbakan buna çılgın proje dedi ama ben katılmıyorum, Çılgın proje, yapılması mümkün olmayan projedir.  Bunun ayakları yere basıyor, Ekonomisi var, Türkiye bunu yapabilecek bilgi, sermaye ve teknolojiye sahip. Yapılmasını çok olumlu karşılıyorum” diye konuştu.

Sektörden sonra Türkiye ekonomisini geneli hakkındaki görüş ve fikirlerini de açıklayan Ağaoğlu, genel anlamda olumlu bir tablo çizdi. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde en önemli unsurun istikrar olduğunu söyleyen Aağoğlu, “Türkiye'de iniş çıkışların yaşandığı zamanlar, koalisyonların iş başında olduğu dönemlerdir. Türkiye ekonomik ve siyasi yönlerden iniş ve çıkışları bu dönemlerde yaşamıştır. Gerçekten son 8-9 yıldan bu yana ülke olarak istikrarı sağlamış durumdayız. Siyasi olarak seçimlerde zaten buna yakın sonuçlar tahmin ediyordu. Bu açıdan ekonomi çok etkilenmedi. Birde Türkiye'nin ekonomisi artık eski ekonomi değil. Dünyaya entegre olmuş bir ekonomi söz konusu. Krizden dolayı dünya kavrulsa bile Türkiye ekonomik yönden en az etkilenen ülkelerden arasında. Gerçekten ekonomi kendini inanılmaz şekilde geliştirdi ve bu tür krizlerden en az etkilenen ülkelerden birisi oldu. Ekonomik veriler incelendiğinde Türkiye GSMH'ye göre en az borçlu ülkelerden birisi. Finans kesimi 2001 yılında yaşadığı krizden sonra dersini inanılmaz iyi çalıştı ve sağlam ve güçlü duruma geldi. Bunlar aslında ekonominin olmazsa olmazlarıydı” şeklinde konuştu.

‘TÜRK İNSANI TIRMALIYOR'

Hükümetin ve bürokratların almış olduğu kriz öncesi tedbirlerin ekonomiye yansımasını olumlu olarak gören Ağaoğlu, “Türk ekonomisi küçük rüzgarlardan falan etkilenmiyor artık. Ekonomik verilere bakıldığında da bu görülüyor zaten. Birde ekonomide kayıt dışılık halen çok fazla. Sadece kayıtlı ekonomiye bakıldığında Türkiye'nin durumu çok iyidir. Batılı ülkelerde devletin borçlanma oranları çok yüksek. Türkiye'nin 0.35'lerdeki oranı ise çok iyi. Bu da dünyadaki en borçsuz ülkelerden birisi demektir. Etrafımızın yanıyor. Arap Baharı'na, Yunanistan'ın ve diğer Avrupa ülkelerinin durumuna rağmen bizim ekonomimiz çok iyi. Türk ekonomisi dinamik ve üretin bir ekonomi. Dinamizmi ve üretimi var. Batılı ülkeler üretimdeki heveslerini kaybetmiş durumdalar. Türkiye'de ise insanlar halen tırmalıyor, çalışıyor, üretiyor. O açıdan Türk ekonomisinin gücünün burada olduğunu görüyorum. Türk ekonomisi dünyaya entegre olmuş küçük sarsıntılardan etkilenmeyen, ithalat ve ihracat yapan bir durumda” şeklinde konuştu.

‘TEDBİRLERLE CARİ AÇIK SORUNU ÇÖZÜLÜYOR'

Türkiye için en büyük sorunun cari açığın olmasını gösteren Ağaoğlu, “O da artık alınan tedbirlerle daha iyi bir duruma geldi. Türkiye bu açığı finanse ediyor ve çevirebiliyor ama cari açık ilerde sürdürülebilir büyümeye engel olacağını düşünüyordum. Bu konuda artık ciddi tedbirler alınıyor. Önümüzdeki günlerde bunun etkisi görülecek ve cari açıkta düşüş olacak. Onun için gelecekle ilgili en küçük bir kaygım yok” dedi.

Ali Ağaoğlu, sözlerini tüm Türkiye için hayırlı ve sağlıklı bayramlar temennisi ilenoktaladı.

Hüseyin Belibağlı / Emlakkulisi.com

 

 



Önerilen Bağlantılar : Yeni konut projeleri